Gündem
ZÜRİH, ESKİ ÇÖP ARABALARINI PRİŞTİNE’YE GÖNDERİYOR: KOSOVA’YA YARDIM ELİ
Prishtina’daki Çöp Sorunu: Zürich, Eski Çöp Kamyonlarıyla Yardımcı Oluyor
Kosova’nın başkenti Prishtina, ciddi bir çöp sorunu ile karşı karşıya. Şu anda şehirde sadece 50 çöp kamyonunun beşi çalışabilir durumda. Bu sorunu çözmek için Zürich, Prishtina’ya kullanımdan çıkarılmış çöp kamyonlarını göndermeye karar verdi.
Prishtina’da Sadece Beş Çöp Kamyonu Çalışıyor
Kosova’nın başkenti Prishtina, ciddi bir çöp yönetimi sorunu yaşıyor. Vizebürgermeister (Başkan Yardımcısı) Alban Zogaj, NZZ’ye verdiği röportajda, şehirde yalnızca beş adet işlevsel çöp kamyonunun olduğunu belirtti. Geri kalan 45 kamyonun çalışmadığını ve bunun şehirdeki temizlik sorununu derinleştirdiğini ifade etti.
Zürich’in Yardım Teklifi
Bu zorlu durumda Zürich, Prishtina’ya yardımcı olmak için devreye girdi. Zogaj, bu hafta Zürich’ten aldığı telefonla ilgili oldukça memnun olduğunu söyledi. Zürich, kullanımdan çıkarılan çöp kamyonlarını Prishtina’ya göndermeye karar verdi. Bu kamyonlar, şehirde temizlik işlerini daha verimli hale getirecek.
Zürich’in Çöp Kamyonlarına Olan İhtiyacı Kalmadı
Zürich’in şehir parlamentosu, bu yardımı onayladı. Şehirde artık dizel yakıtla çalışan çöp kamyonlarına ihtiyaç olmadığından, bu araçlar Prishtina’ya gönderilecek. Zürich, 2040 yılına kadar karbon salınımını sıfıra indirmeyi hedefliyor ve bu nedenle elektrikli çöp kamyonları kullanmaya başlamış durumda. Şu anda 11 adet elektrikli çöp kamyonu aktif olarak kullanılmakta ve toplamda 69 adet elektrikli araç kullanılması planlanıyor.
FDP ve SP Görüşü
FDP (Serbest Demokrasi Partisi) üyesi Flurin Capaul, bu yardımı neden Prishtina’ya gönderdiklerini şu şekilde açıkladı: “Çok basit, çünkü talep ettiler.” Capaul, Pascal Lamprecht ile birlikte bu öneriyi meclise sunmuştu. Lamprecht ise, bunun bir kalkınma yardımı olmadığını, daha çok altyapının güçlendirilmesi anlamına geldiğini belirtti.
SVP’nin Eleştirisi
SVP (İsviçre Halk Partisi) ise bu yardıma karşı çıktı. John Widmer, bu eylemi mantıklı bulmadıklarını ve çöp kamyonlarının Prishtina’ya gönderilmesinin, bunların hâlâ CO2 emisyonu yapmalarına neden olacağını belirtti. Widmer, “Biz kendi CO2 salınımlarımızdan kurtulurken, bu araçlar Kosova’da yine CO2 üretiyor. Bu, bizim ürettiğimiz CO2’den çok farklı bir CO2 değil.” diyerek eleştirisini dile getirdi.
Gündem
OENSINGEN SO: ‘Köpek Gibi Havla’: Yeni Videolar, Kız Çetesinin Şiddetini Gözler Önüne Seriyor
Oensingen SO’da 16 yaşındaki bir kız, farklı ülke uyruklu 14-16 yaş arasındaki altı kız tarafından dövülüp, aşağılanarak büyük bir şiddete maruz kaldı. Yeni ortaya çıkan videolar, aynı çetenin başka bir kurbana da zulmettiğini gösteriyor.
Oensingen SO’da, bir grup genç kızın şiddet uyguladığı ve aşağıladığı 16 yaşındaki bir genç kızın mağdur olduğu olayın yankıları sürüyor. 17 Ocak’ta meydana gelen olayın ardından şimdi ise yeni videolar ortaya çıktı. Bu görüntüler, aynı kız çetesinin başka bir kurbana da şiddet uyguladığını gözler önüne seriyor.
İlk Olayın Ardından Yeni Videolar Geldi
Solothurn Oensingen tren istasyonunda, altı kız tarafından dövülen ve aşağılanan 16 yaşındaki genç kızın video görüntüleri sosyal medyada yayıldı. Tiktok platformunda “DeWinterthurer” tarafından paylaşılan bu yeni videolar, mağdurun, diğer kızlarla birlikte bir grup tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığını gösteriyor.
Aynı Çete, Aynı Mağduriyet:
Yeni videolar, olayın 17 Ocak’ta yaşanan şiddet olayına benzer bir şekilde geliştiğini ortaya koyuyor. 20 Minuten gazetesinde yayımlanan ve gazeteye ulaşan bilgilere göre, videolarda şiddet uygulayanlardan birinin, 17 Ocak’taki olayda da başrol oynayan kişi olduğu düşünülüyor. Ancak, bu konuda net bir kanıt bulunmamakta. Videolar, şiddet anlarını ve mağdurun yaşadığı aşağılamayı açıkça gösteriyor.
Aşağılayıcı ve Şiddet İçeren Durum:
Videolarda, bir kızın yere oturtulup, tıpkı bir bebek gibi emeklemesi ve köpek gibi havlaması isteniyor. 14 – 16 yaşlarındaki çetenin üye kızları gülerek, bu durumu kameraya alırken, mağdur başına ve vücuduna tekmeler alıyor. Bu şiddet devam ederken, mağdurun gözlüğü düşüyor ve acı içinde çığlık atıyor. Başka bir videoda ise mağdurun çantası zorla boşaltılıyor ve içeriklerinden faydalanılıyor.
Çeteden Bir Kişi Tarafından Tehdit:
Videoların birinde, şiddet uygulayanlardan biri, “N.*’nin ayakkabılarını öp,” diyor ve mağdurun bu sözü yerine getirmesi isteniyor. Mağdur, istenilen hareketi yaptıktan sonra, tehditkar bir şekilde, “Sakın bir şey söyleme, yoksa seni öldürürüm,” sözleriyle korkutuluyor.
Dışarıdan Müdahale Başarısız:
Olayın şoke edici bir başka boyutu ise, tren istasyonunda olaya şahit olan bazı kişilerin duruma müdahale etmeye çalışması. Bir ses, “Merhaba, ne yapıyorsunuz?” diyerek tepki veriyor ancak çete üyeleri, söz konusu kişiye “Sus, işine bak!” diyerek engelliyorlar.
Polis Durumu Soruşturuyor:
Polis, 20 Minuten’a verdiği açıklamada, 17 Ocak’taki olay hakkında bilgi sahibi olduklarını ve altı şüpheli gencin şu anda serbest olduğunu doğruladı. Solothurn Kantonu Polisi, videolarla ilgili bir soruşturma yürütüyor. Ayrıca, mağdurların korunması adına, videoların daha fazla paylaşılmaması ya da yorum yapılmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Gelişmeler:
31 Ocak itibariyle, Solothurn Kantonu Polisi, yeni videoların da kaydının alındığını ve 17 Ocak’taki olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Polis, bu olayla bağlantılı başka suçlar veya benzer vakaların olup olmadığını araştırıyor.
Avrupa
ZANAAT SEKTÖRÜNDE ALARM: DÜŞÜK FİYATLAR KAÇAK İŞCİLER İŞİ ZORLAŞTIRIYOR
İsviçre’deki zanaat sektörü, düşük fiyatlar nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya. Bu fiyatlar, işlerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor ve sektördeki küçük işletmeler büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle, Avrupa Birliği ile yapılan yeni anlaşmanın, kaçak çalışmayı daha da kötüleştirebileceği uyarıları yapılıyor.
İsviçre’deki zanaat sektörü, son yıllarda “dumping fiyatları” (aşırı düşük fiyatlar) ile mücadele ediyor. Bu fiyatlar, hem sektörün kar marjlarını zorluyor hem de kaliteyi düşürüyor. Özellikle inşaat sektöründe, düşük fiyatlarla yapılan işlerin ardında genellikle kaçak işçilik ve yurt dışından getirilen ucuz malzemeler bulunuyor. Bu durum, sektörde milyarlarca frank değerinde zarar yaratıyor.
Kaçak Çalışma ve Düşük Fiyatlar Arasındaki Bağlantı
Oberarth’ta (SZ) faaliyet gösteren MHS Haustechnik’in sahibi olan ve 9 yıldır kendi işini yürüten Beni Mulaj, “Sektördeki fiyatlar son beş yıldır giderek daha kötüleşiyor. Eskiden rakiplerim 2 ya da 3 firma olurdu, şimdi 8 firma ile rekabet ediyorum” diyor. Mulaj, özellikle yenilenebilir enerji sektöründe, örneğin bir ısı pompasının fiyatının 35.000 ila 40.000 frank arasında değiştiğini, ancak bazı firmaların aynı ürünü 25.000 frank gibi düşük fiyatlarla sattığını belirtiyor. Bu durumda kar etmenin neredeyse imkansız hale geldiğini ifade ediyor.
Kalite Sorunu
Düşük fiyatlar aynı zamanda kaliteyi de olumsuz etkiliyor. Mulaj, “Bazen müşteriler, fiyatı üçte bir oranında düşük olan rakip firmayı tercih ediyor. Ancak sonrasında beni arıyorlar, çünkü o firma işin yarısında işi bırakıyor” diye anlatıyor. Küçük işletmeler, büyük firmaların aldığı kamu ihaleleri ile rekabet edemiyor. Bu durum, sektördeki büyük firmaların daha az sorun yaşamasına sebep olurken, küçük işletmelerin hayatta kalabilmek için bu düşük fiyatlara uyum sağlamak zorunda kalmalarına neden oluyor.
Kaçak İşçilik Sorunu Derinleşiyor
İsviçre’nin İnşaat ve Boyacılar Birliği (Swiss Painters and Plasterers Association) Direktörü Silvia Fleury, kaçak işçiliğin sektördeki istikrarı tehdit ettiğini belirtiyor. “Düşük fiyatlarla çalışan firmaların sektörü tehlikeye attığını gözlemliyoruz” diyen Fleury, “Kaçak işçilik sorunu, özellikle fiyatların düşürülmesinde önemli bir etken” diye ekliyor.
AB Anlaşması Kaçak Çalışmayı Teşvik Edebilir
İsviçre Sendikalar Birliği’nden Urban Hodel, “Kaçak işçilik sorunumuz var. İnşaat, temizlik gibi birçok sektörde bu tarz suç faaliyetleri görülüyor” diyor. Ancak, AB ile yapılan yeni anlaşma, bu sorunun daha da kötüleşmesine yol açabilir. “Bu anlaşma, işçi hakları ve denetimlerin zayıflamasına neden olacak ve kaçak işçilikle mücadeleyi daha zor hale getirecek” şeklinde uyarılarda bulunuyor.
Sonuç: Hem Kalite Hem de Toplum Zarar Görüyor
Kaçak işçilik, sosyal sigorta primlerinin ödenmemesi ve KDV’nin kaçırılması gibi sorunlarla birleştiğinde, tüm toplum zarar görüyor. Fleury, özel inşaat sahiplerine, genel müteahhitlere ve kamu ihale kurumlarına, sadece fiyata değil, aynı zamanda kaliteye ve şirketin ciddiyetine de dikkat etmeleri çağrısında bulunuyor.
Gündem
CENEVRE’DE POSTA MEMURUNUN HIRSIZLIK DAVASI: GÜNLÜK TELEFON ve TABLET ÇALDI, 275 BİN FRANK BORÇLANDI
Cenevre’de bir posta memurunun neredeyse iki yıl boyunca her gün akıllı telefon ve tablet çaldığı ortaya çıktı. Mahkeme, sanığı bir yıl ertelenmiş hapis cezasına çarptırdı.
KAMERA KAYITLARIYLA SUÇÜSTÜ YAKALANDI
Cenevre’te 32 yıl boyunca İsviçre Postası’nda çalışan 50 yaşındaki sanık, Temmuz 2021 ile Şubat 2023 arasında her gün 2 ila 3 akıllı telefon çaldığını itiraf etti. Çaldığı elektronik cihazların toplam değeri 275 bin franka ulaştı.
Müşterilerin internet üzerinden sipariş ettiği paketler müşterilere ulaşmıyordu. Müşteriler Postaneye paketlerinin teslim edilmediğini belirtip şikayet ediyordu. Gönderen firma Postanenin teslimatı yaptığını iddia ediyordu.
Posta yönetimi, kaybolan paketlerle ilgili şüpheler üzerine bir güvenlik kamerası yerleştirdi. Görüntülerde, kadının her gün paketleri alarak kayıplara karıştığı tespit edildi. Polis, zanlının evinde yaptığı aramada 66 adet elektronik cihaz ele geçirdi.
“SEVGİ TUZAĞINA DÜŞTÜM”
Mahkemede savunma yapan sanık, suçları tek başına işlemediğini öne sürdü. İddiaya göre, o dönemde birlikte olduğu partneri kendisini bu hırsızlığa yönlendirmişti. “Onu tanıdım ve tuzağına düştüm. Daha önce asla bir şey çalmamıştım. Bana hasta annesi ve çocuğu için para gerektiğini söyledi. Param olmadığı için bu hırsızlıkları yaptım. Çok pişmanım.” dedi.
Sanığın avukatı Gabriel Raggenbass ise müvekkilinin manipüle edildiğini belirterek, “O, hayatında ilk kez sevildiğini düşündü ama aslında cehennemi yaşadı. Hem işini hem de gelecekte çalışma şansını kaybetti. Eski partneri ise aslında başka biriyle ilişki içindeydi.” ifadelerini kullandı.
MAHKEMEDEN HAPİS VE DEV BORÇ KARARI
Mahkeme, sanığın savunmasını yetersiz buldu ve onun çalıntı telefonları Bolivya ve İspanya’ya gönderdiğini belirtti. Ancak, sanığın hırsızlıktan mali olarak neredeyse hiç faydalanmadığını, paranın çoğunu partnerine verdiğini tespit etti.
Sonuç olarak, Cenevre Mahkemesi eski posta çalışanını bir yıl ertelenmiş hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, İsviçre Postası’na karşı 275 bin franklık borç yükümlülüğü altına girdi. Eski partneri ise “gasp yoluyla haksız kazanç sağlama” suçundan 18 ay ertelenmiş hapis cezasına mahkûm edildi.
-
E-Dergi12 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi11 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam9 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya3 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem3 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem3 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli