Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Türkiye’den Gelen Sığınma Başvurularında Azalma: Sığınma Taleplerinde Kötüye

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre, Türkiye’den gelen sığınma başvurularında dikkat çekici bir düşüş yaşadığını bildiriyor. Son dönemde yapılan değerlendirmeler, başvuruların büyük bir kısmının sahte veya yasal olmayan belgelerle desteklendiği şüphesini artırdı. Özellikle sahte adli belgeler ve yanlış beyanlar, bu sorunun temel nedenleri arasında öne çıkıyor.

Başvuruların Üçte Birinden Azı Onaylanıyor

Türkiye, İsviçre’de en fazla sığınma başvurusu yapılan ikinci ülke konumunda. Ancak, Türkiye’den yapılan başvuruların yalnızca yaklaşık üçte biri kabul ediliyor. İsviçre Federal Yönetimi, Türkiye’den gelen başvuruların artan bir şekilde kötüye kullanıldığını belirtiyor.

Sahte Belgeler ve Yanlış Beyanlar

İsviçre’de Türkiye’den gelen sığınma başvurularında dikkat çekici bir artış ve şüpheli durumlar ortaya çıkmış durumda. Birçok başvurunun ardında benzer bir desen göze çarpıyor: Türkiye’den gelen sığınmacılar, genellikle sosyal medya üzerinden hükümet karşıtı paylaşımlarda bulunarak dikkat çekiyor.

Sığınma Başvurularında Kötüye Kullanım: Türkiye’den Gelen Taleplerde Artan Şüpheler

Son dönemde, Türkiye’den İsviçre’ye yapılan sığınma başvurularında benzer bir kötüye kullanım örneği sıkça karşılaşılıyor. Bu vakalarda, genellikle başvurunun reddedilmesinin ardından, başvurucunun sosyal medyada tartışmalı içerikler paylaştığı öne sürülüyor. Örneğin, Türkiye’den gelen bir Kürt sığınmacının olumsuz sonuçlanan sığınma başvurusunda, İsviçre’de Facebook üzerinden Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Adolf Hitler ile benzetip IŞİD militanlarıyla şiddet içeren görüntüler paylaşan içerikler paylaştığı iddia edildi. Bu durum, Türk yetkililerin terör örgütü propagandası suçlamasıyla soruşturma başlatmasına neden oldu. Bu durum tam da sığınmacının istediği durum . İsviçre yetkilileri, sığınmacının bu paylaşımlarını Türk yetkililere kasıtlı olarak gösterdiğini daha doğrusu bildirdiğini ve bu paylaşımların kişinin kimliğini belirlemenin kolay olduğunu vurguladı.

Bu tür vakalar, İsviçre yetkililerinin şüphelerini artırdı. Örneğin, geçtiğimiz Eylül ayında alınan bir BVG (Federal İdare Mahkemesi) kararında, başvurucunun Türkiye’nin bu aktiviteleri tespit etmesini açıkça amaçladığı, ayrıca Facebook hesabında Türkiye’deki eski adresini paylaşarak kolayca bulunabilir tanımlanabilir olduğunu, bulunmasını kolaulaştırdığı gösterdiği belirtildi.

Sahte Belgeler ve Kötüye Kullanım

Mahkeme, son birkaç ayda Türkiye kaynaklı sığınma başvurularında benzer şekilde olumsuz kararlar verdi. Ayrıca, şüpheli bir şekilde, bazı sığınmacılar tarafından kullanılan belgelerin sahte veya tahrif edilmiş olduğu iddiaları güçleniyor. Şlepper (kaçakçılık) çeteleri tarafından sahte ya da gerçek adli belgelerin düzenlendiği yönündeki bilgiler, bu durumun daha da karmaşıklaştığını gösteriyor. NZZ’nin aktardığına göre, bir sığınmacının başvuru süreci sırasında gerekli belgeleri sunamaması, yetkililerin bu belgelerin hazırlanmasında gecikmeler yaşandığını belirtti. CH Media’nın son dönemdeki raporları, bu tür durumların yaygınlaştığını ve sahte sığınma gerekçeleriyle ilgili bir pazarın oluştuğunu ortaya koydu.

Sonuç olarak, İsviçre yetkilileri sığınma başvurularını daha dikkatli bir şekilde incelemeye devam ediyor ve sahtecilik vakalarına karşı mücadele ediyor. Ancak, artan sahte belgeler ve kötüye kullanım vakaları, bu sürecin karmaşıklığını artırmakta ve yetkililerin iş yükünü ağırlaştırmaktadır.

Maddi Karşılıkla İhbar

Olayda dikkati çeken bir diğer nokta ise, Türk yetkililerin soruşturma başlatmasının bir Türk avukatın suç duyurusunda bulunmasıyla gerçekleşmiş olması. Bu avukat, daha önce İsviçre’de sığınma başvurusu yapan çeşitli kişileri Türk yetkililere ihbar etmiş. Yani başvurucuların Türk yetkililerle sorunu var süsü vermek için anlaşmalı ihbar. Bu durum, avukatın profesyonel olarak sığınma başvurularını denetleyip karşılığında maddi kazanç sağladığı şüphesini doğurdu. Federal İdare Mahkemesi, bu türden soruşturmaların, normalde başlatılmayacak durumda olan işlemleri tetiklediğini belirtti.

Özellikle dikkat çeken bir olayda, Türk bir avukatın, İsviçre’deki sığınma süreçlerinde bulunan kişileri Türk yetkililere bildirerek maddi kazanç sağladığı tespit edildi. Bu durum, sığınma başvurularının kötüye kullanıldığına ve bu başvuruların çoğunlukla sahte belgelerle desteklendiğine dair ciddi endişelere yol açtı. Mahkeme, avukatın bu şekilde faaliyet gösterdiğine dair güçlü bir şüphe olduğunu ve bunun sonucunda bazı soruşturmaların başlatıldığını belirtti.

İsviçre yetkilileri, bu tür kötüye kullanım vakalarının artması nedeniyle, sığınma başvurularını daha titiz bir şekilde incelemeye devam ediyor. Sahte belgeler ve yanlış beyanlar, başvuruların güvenilirliğini zedeleyerek, bu süreçlerin karmaşıklığını artırıyor. Yetkililer sahte belgeleri bir şekilde denetleyebiliyor, ancak profesyonelce hazırlanmış senaryolar ve hikayelerle kişinin gerçekten Türkiye’de sorunu olup olmadığını bazen tespit etmeleri zorlaşıyor.

Sahte Belgeler ve Güvenlik Açıkları

İsviçre Federal İdare Mahkemesi, son dönemde Türkiye kaynaklı sığınma başvurularında artan sahtecilik ve şüpheli faaliyetlere dair önemli bir durumu gündeme getirdi. Mahkeme, geçtiğimiz aylarda çeşitli durumlarda, başvuruların büyük kısmının sahte belgelerle desteklendiğini ve bu durumun yasal süreçleri nasıl etkilediğini vurguladı.

Bir başka çarpıcı örnek, bir Türk sığınmacının başvurusu sırasında yaşandı. Söz konusu kişi, başvuru süreci için gerekli belgeleri sunamadı çünkü belgeler henüz hazırlanıyordu. Bu durum, sığınma sürecinde belgelerin otantik olup olmadığını değerlendiren yetkililer için ek bir zorluk oluşturdu. İsviçre’deki yetkililer, bu tür olayların artış gösterdiğini ve sahtecilik şüphesiyle daha fazla vakaya rastlandığını ifade ediyor.

Söz konusu sahte belgelerle ilgili olarak, İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) 2021 yılından itibaren artan bir şekilde sahte adli belgeler tespit ettiğini belirtti. SEM sözcüsü Reto Kormann, bu belgelerin genellikle uzmanlar tarafından kolayca tespit edilebildiğini, ancak gerçek belgelerin kötüye kullanımını tespit etmenin daha zor olduğunu ifade etti.

Ek olarak, bazı gazeteler, son zamanlarda sahte sığınma gerekçeleriyle ilgili düzenli bir pazar oluştuğunu ve bu tür işlemlerin yaygınlaştığını rapor etti. Bu durum, İsviçre’deki sığınma süreçlerinin daha dikkatli bir şekilde incelenmesini ve sahtecilik vakalarının önlenmesini zorunlu kılmakta.

Sahte belgeler ve kötüye kullanım, sığınma başvurularında yeni bir fenomen değil. Farklı ülkelerden gelen başvurularda da benzer durumlar yaşanabiliyor. İsviçre, bu tür başvuruları reddediyor ve ilgili kişileri ülkeye kabul etmiyor. Türkiye ile geri kabul anlaşması olmamasına rağmen, zorunlu geri gönderme işlemleri polis eşliğinde gerçekleştiriliyor.

Türk Başvurularındaki Düşüş

İsviçre’de Türk Sığınma Başvurularında Değişim ve Artan Kısıtlamalar

İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM), Türk sığınma başvurularının yıllar içinde önemli bir değişim geçirdiğini bildirdi. SEM sözcüsü Reto Kormann, özellikle 2019’dan bu yana Gülen Hareketi’ne bağlı kişilerin başvurularında belirgin bir azalma yaşandığını belirtti. SEM, Türk sığınmacılar için uygulama prosedürlerini sürekli olarak güncellediğini vurguladı.

Türkiye’den İsviçre’ye Sığınma Başvurularında Ekonomik Nedenler ve İnsan Hakları Durumu

Son yıllarda Türkiye’den İsviçre’ye yapılan sığınma başvurularında, ekonomik nedenlerle ülkesinden kaçan kişilerin sayısının arttığı gözlemleniyor. Türkiye’deki yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri, birçok kişinin daha iyi yaşam koşulları arayışında yurtdışına çıkmasını teşvik etmiş durumda. İsviçre’de büyük bir Türkiye Kökenlilerin diasporasının bulunması da, Türkiye’den gelen sığınmacılar için önemli bir çekim merkezi oluşturduğu belirtiliyor.

Ancak, İsviçre yetkilileri, Türkiye’den gelen her sığınma başvurusunu titizlikle inceliyor. Türkiye’deki insan hakları durumu, 2016’daki başarısız darbe girişiminden sonra ciddi şekilde kötüleştiği bildirilen haberde, ”Bu dönemde, özellikle hükümete karşı eleştirisel tutumlar ve muhalefet, baskılara ve insan hakları ihlallerine yol açtı. Bu bağlamda, Türkiye’den gelen sığınmacılar, yalnızca ekonomik nedenlerle değil, aynı zamanda insan hakları ihlalleri ve siyasi baskılar nedeniyle de başvuruda bulunabiliyor.” ifadelerine yer verildi.

İsviçre’deki yetkililer, bu başvuruları değerlendirirken, başvurucunun insan hakları durumunu ve Türkiye’deki genel siyasi atmosferi göz önünde bulundurarak karar vermekte. Her bir başvurunun ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulması, hem sığınmacıların gerçek durumlarının anlaşılması hem de kötüye kullanımların önlenmesi açısından büyük önem taşıyor.

Türkiye’den ekonomik nedenlerle kaçan kişilerin sayısının arttığına dikkat çekilse de, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve yaşam maliyetlerindeki artışın bu durumu etkilediği ifade ediliyor. İsviçre’de büyük bir Türk diasporasının bulunması da bu durumu etkileyen faktörler arasında yer alıyor denilmekte. Bununla birlikte, İsviçre yetkilileri, her sığınma başvurusunu ayrıntılı olarak incelemeye devam ediyor. 2016’daki darbe girişiminin ardından Türkiye’de insan hakları durumunun ciddi şekilde kötüleştiği belirtiliyor.

NZZ haberinde geçen ifadelerde, ”İsviçreli Mülteci Yardım Derneği (SFH), bir ülkede tehlikede olan kişileri belirlerken, Türkiye’de Terör Örgütü olarak kabul edilen Gülen Hareketi’ne ve yasaklı PKK’ya bağlantısı olanlar, Kürt siyasetçiler veya muhalif medya mensuplarının yanı sıra hükümet karşıtı sosyal medya paylaşımlarında bulunanları da kapsamlı bir şekilde değerlendiriyor.” ifaleriyle anlatıldı.

Ancak, son yıllarda Türkiye’den gelen sığınmacıların yasadışı yollarla veya sahte adli belgelerle koruma talep edip etmedikleri hala belirsizliğini koruyor. SEM, yalnızca bu tür kötüye kullanımlarla ilgili somut bulgular elde ettiğinde, sığınma hakkının iptali için işlem başlatıyor.

Başvurulardaki bu kısıtlayıcı yaklaşım, yeni başvuru sayılarına da yansıyor. Türkiye, hâlâ İsviçre’deki en fazla sığınma başvurusu yapılan ikinci ülke konumunda olsa da, geçen yılın Kasım ayından itibaren başvuruların sayısında belirgin bir düşüş gözlemlendi. Başvurular şu anda aylık ortalama 300 civarında sabitlenmiş durumda ve bahar döneminde bile artış yaşanmamış olması dikkat çekici.

İsviçreSığınmaBaşvuruları #SahteBelgeler #SığınmaKötüyeKullanımı #TürkSığınmaBaşvuruları #GüvenlikSorunları #İsviçreGöçmenlik #SahteBeyanlar #BaşvurularınAzalması #TürkSığınmacılar #SığınmaBaşvurusu #BelgelerinDoğruluğu #İsviçreFederalİdare #SığınmaBaşvurularındaDüşüş #GülenHareketiBaşvuruları #EkonomikNedenler #isviçre #isviçresığınmatalebi #isviçreilticabaşvurusu #isviçrehaberleri #haber #haberler #sondakika asyl


Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

OBEZİTE İÇİN TARİHİ KARAR: FEDERAL MAHKEME, 150 KİLOLUK KADINA MALULEN EMEKLİLİK MAAŞI HAKKI TANIDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 4 Dakika

İsviçre Federal Mahkemesi, obezitenin ağır bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmederek, bu nedenle çalışamayan 54 yaşındaki bir kadına İsviçre Malulen Emeklilik Sigortası’ndan (IV) maaş bağlanmasına karar verdi. Mahkemenin bu kararı, İsviçre sosyal güvenlik sisteminde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor ve daha önceki içtihadından önemli bir sapma anlamına geliyor.

OLAYIN ARKASINDAKİ DETAYLAR

Aargau kantonunda yaşayan ve ileri derece obezite hastası olan kadının kilosu 150, vücut kitle indeksi (BMI) ise 58 olarak ölçüldü. Yalnızca 30 metre yürüyebilen kadın, iş hayatına katılmak bir yana, günlük yaşamını sürdürmekte dahi zorluk çekiyor.

Aargau’daki sosyal güvenlik yetkilileri, kadının kilo vermesi durumunda çalışabilecek duruma gelebileceğini öne sürerek malulen emeklilik başvurusunu reddetmişti. Ancak Federal Mahkeme, obezitenin karmaşık ve bireyin iradesiyle çözülemeyecek bir hastalık olduğuna dikkat çekerek bu kararı bozdu.

FEDERAL MAHKEME’NİN DEĞİŞEN YAKLAŞIMI

Mahkeme, geçmişte bağımlılık ve obezite gibi durumları bireyin sorumluluğuna bağlayan bir yaklaşım sergiliyordu. Ancak son yıllarda bu görüş değişikliğe uğradı:

  • 2017: Hafif ve orta dereceli depresyonun çalışabilirlik üzerindeki etkileri dikkate alınmaya başlandı.
  • 2019: Alkol ve madde bağımlılığının her zaman bireyin iradesiyle aşılamayacağı kabul edildi.
  • 2024: Obezite, artık bireyin kontrolüyle tamamen çözebileceği bir durum olarak değerlendirilmiyor.

Bu değişim, hastalığın tanısına değil, kişinin çalışabilirlik üzerindeki sınırlayıcı etkilerine odaklanan bir anlayışı yansıtıyor.

OBEZİTENİN SOSYAL GÜVENLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Karar, sadece ağır obezite vakalarını değil, daha hafif durumları da kapsayabilecek bir emsal teşkil ediyor. İsviçre’de obezite oranları son 30 yılda iki katına çıkarak erkeklerin %13’ü, kadınların %11’i için bir sorun haline geldi. Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin mali yükünü artırabilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Ancak IV maaşı alacak bireylerin kilo kaybı ve fiziksel rehabilitasyon programlarına katılma zorunluluğu devam edecek.

YENİDEN DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Aargau’daki yetkililer, Federal Mahkeme’nin kararına uygun olarak kadının dosyasını yeniden değerlendirecek. Kadın, daha önce önerilen mide bandı gibi cerrahi yöntemleri reddetmiş olsa da IV maaşı hakkını elde etmiş durumda.

Bu karar, İsviçre’de obeziteye bakış açısını köklü bir şekilde değiştirebilir ve çalışma engelli bireyler için umut ışığı olabilir.


#Obezite #FederalMahkeme #İsviçre #EngellilikHakları #IVRentesi #schweiz #schwiiz #aargau #suisse #svizzera #haber #avrupa #

Haberin Devamını Oku

Gündem

ST. GALLEN’DE İLK ASYA EŞEKARISI YUVASI BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen Kantonu’nda, Asya Eşekarısı’na ait ilk yuva tespit edildi ve kaldırıldı. Bu tür, yerel bal arıları için tehdit oluşturuyor. Asya Eşekarısı, Güney Fransa üzerinden Avrupa’ya yayılmış bir istilacı tür olarak biliniyor.

Söz konusu yuva, kasım ayı başında Engelburg bölgesinde, 25 metre yükseklikte bir meşe ağacının tepesinde keşfedildi. Kantondan yapılan açıklamaya göre, önce bölgede tek bir Asya Eşekarısı görüldüğü bildirildi. Bunun üzerine, Avcılık, Doğa ve Balıkçılık Dairesi çevredeki arıcılara ve yerel arıcılık derneklerine bilgi verdi. Daha dikkatli bir gözetim yapılması istenirken, iki arıcı yuvayı tespit etti.

İNSANLAR İÇİN TEHDİT DEĞİL, BAL ARILARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

Yetkililer, Asya Eşekarısı’nın insanlar için yerel eşekarısı ya da bal arılarından daha tehlikeli olmadığını belirtti. Ancak bu tür, avcı özelliklere sahip ve tüm bir arı kolonisini yok edebilecek kapasitede.

Kanton genelinde Asya Eşekarısı’nın yayılmasının muhtemel olduğu, ancak bu yayılımın yavaşlatılması için yuvaların derhal kaldırılacağı açıklandı. Yuva ve şüpheli Asya Eşekarısı görüldüğünde bildirim yapılmasının önemi vurgulandı. Bu amaçla, İsviçre genelinde www.asiatischehornisse.ch adlı bir platform üzerinden ihbarlar kabul ediliyor.

#AsyaEşekarısı #StGallen #BiyoçeşitlilikTehdidi

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DEKİ OTURUM TİPLERİ: L, B, C, F, N VE S OTURUMLARI , HAKLARI ve KISITLAMALAR

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçreninsesi okuyucularından gelen yorumlar ve özel mesajlar doğrultusunda, İsviçre’deki oturum tiplerini özetle paylaşıyoruz.
İsviçre’de oturum izinleri, bireylerin ülkede kalma ve çalışma haklarını düzenleyen farklı kategorilere ayrılmaktadır. Her bir oturum tipinin süresi, hakları ve kısıtlamaları birbirinden farklıdır. İşte İsviçre’deki oturum türlerinin kapsamlı bir özeti:


1. L OTURUMU (KISA SÜRELİ OTURUM)

  • Geçerlilik Süresi: 3 ay ile 12 ay arasında geçerli. Yenileme gerekçelere bağlıdır.
  • Kimlere Verilir: Geçici iş kontratıyla çalışanlar veya kısa süreli kurs gibi özel amaçlarla İsviçre’ye gelenler.
  • Haklar:
    • Çalışma izni genelde işverenle bağlantılıdır.
    • İsviçre’de belirli bir süre ikamet etme hakkı.
  • Kısıtlamalar:
    • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
    • Ev satın almak genellikle mümkün değildir.

2. B OTURUMU (GEÇİCİ OTURUM)

  • Geçerlilik Süresi: 1 yıl süreyle verilir, yenilenebilir.
  • Kimlere Verilir: Çalışma izni olanlar, öğrenciler ve İsviçre’de evlilik yoluyla oturum hakkı kazananlar.
  • Haklar:
    • İsviçre içinde taşınma hakkı (kantona bağlı kısıtlamalar olabilir).
    • Aile birleşimi yapma imkânı.
    • Çalışma izni alma hakkı.
  • Kısıtlamalar:
    • Uzun süreli yurtdışında kalışlar (6 aydan fazla) oturumun iptaline neden olabilir.
    • Vatandaşlık başvurusu için 10 yıl süreyle sürekli oturum gereklidir.
    • Ev satın almak AB/EFTA vatandaşı olmayanlar için kanton kısıtlamalarına tabidir.

3. C OTURUMU (SÜRESİZ OTURUM)

C Oturumu Hakkında Bilgilendirme

C Oturumu nedir?

C Oturumu, süresiz oturum izni anlamına gelir. Geçerlilik süresi “süresiz” kabul edildiğinden yenilenmesi gerekmez. Ancak oturum kartlarının kimlik yenilemesi gibi işlemler için belirli bir süresi olabilir (örneğin 5 yıl). Bu durumda, yalnızca belge yenilenir; oturumun kendisi iptal edilmez.


Kimlere verilir?

  • AB/EFTA vatandaşları: İsviçre’de 5 yıl yasal ve kesintisiz ikamet sonrası verilir.
  • Diğer ülke vatandaşları: Genellikle İsviçre’de 10 yıl yasal ve kesintisiz ikamet sonrası verilir.
    • Not: Bazı özel durumlarda (örneğin yüksek entegrasyon düzeyi veya özel statüler), süre 5 yıla indirilebilir.

Haklar

  • Süresiz oturum hakkı: İsviçre’de kalıcı olarak yaşama ve çalışma hakkı sağlar.
  • Serbest iş seçimi: İsviçre’nin herhangi bir bölgesinde veya kantonunda çalışma ve iş değiştirme özgürlüğü.
  • Sosyal haklar: İsviçre’deki sosyal güvenlik sistemine tam erişim (emeklilik, sağlık sigortası gibi).
  • Eğitim ve mesleki haklar: İsviçre’de eğitim, meslek edinme ve kariyer geliştirme imkânları.
  • Aile birleşimi: Belirli şartlar altında aile üyelerini İsviçre’ye getirme hakkı.
  • Daha kolay vatandaşlık başvurusu: Uzun vadede, İsviçre vatandaşlığına geçiş sürecinde avantaj sağlar.
  • Yerel seçimlerde oy kullanma hakkı: Bazı kanton ve belediyelerde, C Oturumu sahipleri yerel düzeyde oy kullanma hakkına sahiptir. Ancak, seçilme hakkı yoktur.

Kısıtlamalar

  • İsviçre dışında uzun süreli kalış: İsviçre dışında belirli bir süre (genellikle 6 ay ila 2 yıl) ikamet edildiğinde oturum hakkı kaybedilebilir.
  • Suç işleme durumları: Ciddi bir suç işlenmesi durumunda oturum hakkı iptal edilebilir.
  • Sosyal yardım bağımlılığı: Uzun süre sosyal yardımlara bağımlı olunursa, oturum hakkı yeniden değerlendirilip iptal edilebilir.
  • İsviçre vatandaşlığı ile farklar: Oy kullanma hakkı yerel düzeyde bazı yerlerde olsa da, federal düzeyde oy kullanma ve seçilme hakkı kazanılmaz.

İptal edilebilir mi?

C Oturumu “süresiz” olsa da, aşağıdaki durumlarda iptal edilebilir:

  • İsviçre dışında uzun süre ikamet edilmesi,
  • Suç işlenmesi,
  • Sosyal yardımlara bağımlı hale gelinmesi.
  • C Oturumu ile İsviçre Dışında Ne Kadar Süreyle Kalınabilir?
  • İsviçre’de uzun süreli ikamet izni sağlayan C oturumunun geçerlilik süresi, oturum sahibinin İsviçre dışında geçirdiği süreye bağlıdır. C oturumu, kişi İsviçre dışında 6 ay boyunca kalırsa otomatik olarak sona erer. Ancak bazı özel durumlarda, İsviçre’deki oturum izninin kaybedilmemesi için bir çözüm bulunmaktadır.
  • Abwesenheitsbewilligung (Abwesenheitsgenehmigung) adı verilen bir düzenleme ile, oturum sahibi İsviçre dışında uzun süreli bir ikamet gerçekleştirecekse, 4 yıl süreyle C oturumunun askıya alınması talep edilebilir. Bu düzenleme, belirli şartlar altında başvurulabilir ve yalnızca oturum sahibinin kişisel durumuna göre uygulanabilir.
  • C oturumu sahiplerinin, uzun süreli yurtdışında kalmayı planladıklarında, ilgili oturum izinlerinin geçerliliğini kaybetmemek için gerekli başvuruları yapmaları önemlidir.

    4. F OTURUMU (GEÇİCİ KORUMA)

    • Geçerlilik Süresi: Yenilenebilir geçici statü.
    • Kimlere Verilir: İsviçre’ye iltica eden ancak başvurusu reddedilen veya korunmaya muhtaç kişiler.
    • Haklar:
      • Çalışma izni alabilirler.
      • Sosyal yardım alma hakkı vardır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.

    5. N OTURUMU (İLTİCA OTURUMU)

    • Geçerlilik Süresi: İltica başvuru sürecinde geçerlidir. Bu süreç aylar veya yıllar sürebilir.
    • Kimlere Verilir: İsviçre’ye iltica başvurusu yapan kişilere.
    • Haklar:
      • Temel barınma ve sosyal yardım sağlanır.
      • Çalışma hakkı kanton onayına bağlıdır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.
      • Seyahat özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlıdır.

    6. S OTURUMU (GEÇİCİ KORUMA – ÖZEL DURUM)

    • Geçerlilik Süresi: Yenilenebilir geçici statü.
    • N oturumu, iltica başvuru sürecindeki kişilere verilen bir statüdür ve daha sınırlı haklar sunar. Buna karşılık, S oturumu, geçici koruma sağlanan kişilere verilen bir statü olup daha geniş haklar tanıyabilir. Son olarak, Ukraynalı mültecilere S oturumu verilmesi, diğer ülkelerden gelen mültecilere ise N oturumu tanınması tartışmalara yol açmıştı.
    • Kimlere Verilir: Savaş, doğal afet veya ciddi krizler nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalanlara.
    • Haklar:
      • İsviçre’de güvenli bir ortamda kalma hakkı.
      • Çalışma hakkı kanton onayına bağlıdır.
      • Sosyal yardım alma hakkı vardır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.

    İSVİÇRE VATANDAŞLIĞINA BAŞVURU KRİTERLERİ

    1. Minimum İkamet Süresi:
      • Genel olarak 10 yıl yasal ve sürekli oturum (C oturumu avantajlıdır).
      • Son 3 yıl boyunca kesintisiz İsviçre’de ikamet şartı aranır.
      • Evlilik yoluyla vatandaşlık süreci 3-5 yıl sürebilir.
    2. Dil Bilgisi:
      • İsviçre’nin resmi dillerinden birinde yeterlilik (B1 seviyesinde konuşma, A2 seviyesinde yazma).
    3. Uyum Şartları:
      • İsviçre kültürü ve değerlerine uyum.
      • Cezai sicil kaydı olmaması.

    KİMLER EV SATIN ALABİLİR?

    • C Oturumu Sahipleri: İsviçre vatandaşlarıyla eşit haklara sahiptir, serbestçe ev alabilirler.
    • B Oturumu Sahipleri: Daimi ikamet koşuluyla (örneğin aile birleşimi veya çalışma) bazı bölgelerde ev satın alabilir.
    • AB/EFTA Vatandaşları: İkamet durumuna bakılmaksızın genelde ev satın alabilirler.
    • L, N ve F Oturumu Sahipleri: Genelde ev satın almalarına izin verilmez.

    SÜRESİZ YURTDIŞINDA KALMA VE KISITLAMALAR

    • L, N ve B Oturumları: 6 aydan uzun yurtdışı kalışı oturumun iptaline neden olabilir.
    • C Oturumu: 6 aydan uzun yurtdışı kalışı için özel izin alınmalıdır. Aksi takdirde oturum iptal edilir.
    • Vatandaşlık Durumu: Vatandaşlık alındıktan sonra yurtdışında kalış süresiyle ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur.
    • N VE S OTURUM SAHİPLERİNİN GELDİĞİ ÜLKEYE GİTME HAKKI
      N Oturumu (İltica Oturumu)
      Genel Durum: N oturumu sahipleri, iltica başvuru sürecinde oldukları için geldikleri ülkeye dönmeleri genellikle mümkün değildir.
      Neden:Başvuru sahipleri, ülkelerinde zulüm, savaş veya başka bir tehdit nedeniyle İsviçre’ye geldiklerini beyan ederler.
      Geldikleri ülkeye dönüş, İsviçre makamlarınca bu tehditlerin gerçek olmadığını gösterebilir ve iltica başvurusu iptal edilebilir.
      İstisnalar: Özel bir gerekçe varsa (örneğin, aile üyelerinin ciddi hastalığı), dönüş için özel izin başvurusunda bulunulabilir. Ancak bu durum oldukça nadirdir ve dikkatli değerlendirilir.

      S Oturumu (Geçici Koruma – Özel Durum)
      Genel Durum: S oturumu sahiplerinin de geldikleri ülkeye dönmeleri genellikle yasaktır.
      Neden:S oturumu, savaş, doğal afet veya benzeri nedenlerle acil koruma sağlanan kişilere verilir.
      Bu statüde olan bir kişinin ülkelerine dönüşü, korunma ihtiyaçlarının geçerli olmadığını düşündürebilir ve oturumun iptaliyle sonuçlanabilir.
      İstisnalar: Bazı özel durumlarda (örneğin, kısa süreli insani ziyaretler) dönüş izni talep edilebilir. Ancak bu süreç titizlikle değerlendirilir ve genelde onaylanmaz.

      Özet:
      N ve S oturumu sahipleri, geldikleri ülkeye tatil amacıyla dönemezler. Bu durum, İsviçre’deki oturum haklarının kaybına yol açabilir. Eğer acil insani bir neden varsa, dönüş için kanton makamlarından veya federal göçmenlik ofisinden (SEM) özel izin alınması gereklidir.
    • Oturum tiplerinin daha geniş ayrıntıları ingilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca dillerinde SEM sayfasında: Link
    • #İltica #GeçiciKoruma #OturumHakları #İsviçre #oturumhakkı #isviçredehayat #isviçredeyasam #isviçreninsesi #isviçrehaberleri

    Haberin Devamını Oku
    Reklam

    Trendler