Sosyal Medya

Gündem

İSVİÇRE’DE MÜLTECİLERE CİNSİYET ROLLERİ VE KADINLARA YAKLAŞIM EĞİTİMİ VERİLİYOR

yazar

Yayınlayan

on


İsviçre’de mülteciler, cinsiyet eşitliği ve cinsellik üzerine eğitim alıyorlar. Bu kurslar, özellikle kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele etmek ve farklı cinsiyet rollerini anlamalarına yardımcı olmak amacıyla düzenleniyor. Peki, mülteciler bu kurslarda neler öğreniyor?

Önemli Noktalar:

  • Birçok mülteci, kadınların toplumda daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığı ülkelerden kaçtı.
  • İsviçre’de onlara cinsiyet eşitliği konularında eğitim veriliyor.
  • Uzmanlar, şiddet vakalarına dikkat çekerek, İsviçreli erkekler için de benzer eğitimlerin gerekliliğini vurguluyor.

Dünya genelinde kadınlar, çeşitli derecelerde ayrımcılığa uğruyor. Bazı ülkelerde bu ayrımcılık, devlet tarafından desteklenen şiddete dönüşebiliyor. Örneğin, İran’da 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini, ahlak polisi tarafından tutuklanıp, muhtemelen dövülerek öldürülmüştü. Afganistan’da Taliban, 2021 yılında tekrar iktidara gelerek, kadınları baskı altına alan yasalar çıkarmaya başladı. Benzer şekilde, Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet giderek artarken, Eritre’de kadın genital mutilasyonu yaygın bir sorun olarak kalmaya devam ediyor.

Cinsel Taciz: “Göçmenler Daha Sık Suçlu”

Afganistan, Türkiye ve Eritre, İsviçre’ye en fazla göç eden ülkeler arasında yer alıyor.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre, 2023’te, sığınmacıların yarısından fazlası bu üç ülkeden geldi.

Kısaca: İsviçre’deki sığınma evlerinde yaşayan birçok insan, burada kadınların daha az ayrımcılığa uğradığı bir ortamda yaşamaya başlıyor.

Bu geçmiş deneyimlerin, cinsel tacizle ilgili istatistiklere de yansıdığı görülüyor. Suçlular çoğunlukla İsviçreli olsa da, göçmen kökenli erkekler de sıkça suçlu olarak öne çıkıyor.

Kriminolog Dirk Baier, Nau.ch’a yaptığı açıklamada, “Yabancı kökenli kişiler, suçlu olarak, nüfus oranlarının iki katı kadar daha fazla ortaya çıkıyor,” dedi. Bu, hem suç istatistikleri hem de anket çalışmaları ile doğrulandı.

Baier, ayrıca şunu ekledi: “Dolayısıyla, göçmenler daha sık suç işliyorlar.”

Erkekler, “Maço Normları” Nedeniyle Uygunsuz Davranışlar Gösteriyor

İsviçre’deki Cinsel Taciz ve Suçlara dair yapılan çalışmalarda, göçmenlerin erken yaşta evlenmeleri, finansal sorunlar, kötü yaşam koşulları, işsizlik ve düşük sosyal statü gibi durumların suçları teşvik eden faktörler olarak öne çıktığı belirtiliyor.

Baier, kültürel faktörlere de dikkat çekiyor: “Farklı göçmen gruplarında, erkeklerin kadınlara karşı uygunsuz davranışlar sergilemelerini teşvik eden maskülenlik ve maço normlarına rastlanabiliyor.”

Bu tür baskın davranışların toplumsal olarak mücadele edilmesi gerektiğini belirten Baier, “İsviçreli erkekler de bu suçları işliyor ve onlar da toplumun yarısını oluşturuyorlar,” dedi.

Zürich’teki Mülteciler İçin Kurslar

İsviçre genelinde, mültecilere yönelik cinsiyet rolleri hakkında kurslar düzenleniyor. Çoğu zaman bu kurslar zorunlu oluyor.

Caritas organizasyonu, mültecilerle çalışan ve bu tür kursları düzenleyen en büyük kurumlardan biri.

Bir örnek, Zürich kantonundaki Sihlau geçiş merkezi. Bu merkezde Caritas, mültecilerin entegrasyonu konusunda görevli ve bu konuda uzmanlaşmış bir ekip bulunuyor.

Daria Jenni, Caritas sözcüsü, Nau.ch’a yaptığı açıklamada, “Zürich’teki her sığınmacı, İsviçre’deki davranış kuralları hakkında bilgi alacakları bir kursa kaydediliyor. Bu kurallar, kadın eşitliği ve kadına yönelik şiddet gibi konuları içeriyor,” dedi.

LGBTİ Eşlikleri ve Çalışan Anneler Ders Programında

Kurslar, Zürich Asylum Organization (AOZ) tarafından yürütülüyor.

Silvia Weigel, AOZ sözcüsü, Nau.ch’a, “Kurs günlerinden birinde, toplumsal cinsiyet eşitliği, eşcinsel partnerlikler, birliktelik, karma aileler gibi konular ele alınıyor. Toplum normları, değerler ve yasalar tartışılıyor,” dedi.

Kurslar, atölye tarzında yapılıyor ve katılımcılara sunumlar, tartışmalar ve grup çalışmaları sunuluyor.

Aargau kantonunda da benzer kurslar düzenleniyor.

Kurslarda LGBTİ+ Eşitliği de Ele Alınıyor

Ayrıca, bu kurslarda LGBTİ+ hakları, eşcinsel evlilikler ve iş yaşamındaki cinsiyet eşitliği gibi konular da işleniyor. Mültecilere, “Farklı aile yapıları ve cinsiyet eşitliği” gibi konuların anlatıldığı bu kurslar, katılımcıların toplumda daha kabul edilebilir ve saygılı bireyler olabilmesi için önemli bir fırsat sunuyor.

Cinsel Sağlık ve İzinli İlişkiler

Cinsellik konusuna da değinilen kurslarda, katılımcılara cinsel sağlık, rıza ve aile içi şiddetle ilgili yasalar hakkında bilgi veriliyor. Bu eğitimlerle, mültecilere İsviçre’deki yasaların ne kadar katı ve cinsiyet eşitliğini desteklediği öğretiliyor.

Eğitimlerin Zorlukları ve Toplumdan Gelen Tepkiler

Ancak, bazı katılımcılar için cinsiyet eşitliği, gelir eşitliği veya kadın erkek eşitliği gibi konular başlangıçta anlaşılması zor olabiliyor. Bern kantonunda, bu tür kurslarda cinsel sağlık gibi konuların utanç verici bulunabileceği ve konuşmanın zor olduğu belirtiliyor.

Eğitimlerin İsviçreliler İçin de Gerekli Olduğu Vurgulanıyor

Kriminolog Dirk Baier, İsviçreli erkekler için de cinsiyet eşitliği üzerine eğitimlerin gerekli olduğunu savunuyor. Baier, “Cinsiyet eşitliği konusu, yalnızca yeni gelen mülteciler için değil, her İsviçreli okulda ve sınıfta öğretilmesi gereken bir konu olmalıdır,” diyor.

Sonuç olarak, İsviçre, mültecilerin topluma entegrasyonunu sağlamak ve cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla eğitimler düzenliyor. Ancak uzmanlar, bu eğitimlerin yalnızca mültecilerle sınırlı kalmaması gerektiğini, toplumun tüm kesimlerinde cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguluyor.

İsviçre’ye gelen birçok göçmen, özellikle Afganistan, Türkiye ve Eritre gibi ülkelerden geliyor.

Jina Mahsa Amini, İran’da ahlak polisi tarafından tutuklandıktan sonra hayatını kaybetti. Muhtemelen dövülerek öldü.

Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet giderek artıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

ALMANYA’DA POLİTİKALAR ARASINDA UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ TARTIŞMASI

yazar

Yayınlayan

on

By

“İsviçreliler tembel mi?”

Almanya’da, iş saatleri ve esneklik konusu yeniden gündemde. Son tartışmalar ise, İsviçre’nin iş gücü verimliliği açısından örnek alınıp alınamayacağını sorgulayan bir dizi sert yorumla şekillendi. Hükümet üyeleri arasında, daha uzun çalışma saatlerinin etkinliği hakkında yapılan değerlendirmeler, İsviçre’nin bu konudaki duruşunu da mercek altına aldı.

Almanya’da Tartışma Alevlendi
Almanya Federal Meclisi’nin son oturumunda, iş saatlerinin esnek hale getirilip getirilemeyeceği tartışıldı. Bu talep, özellikle Almanya’daki Liberal Demokrat Parti (FDP) tarafından dile getirildi. Ancak beklenmedik bir şekilde, konu İsviçre’ye geldi ve tartışmalar derinleşti. İsviçre’de çalışanlar, Almanlardan yaklaşık 200 saat daha fazla çalışıyor. Bu da, ülkelerin verimlilik farklılıklarına dair bir dizi yorumun yapılmasına sebep oldu.

Almanya mı, İsviçre mi?
Sosyal Demokrat Parti (SPD) milletvekili Mathias Papendieck, uzun çalışma saatlerinin verimlilikle bir ilgisi olmadığını savundu. Papendieck, “Daha fazla çalışmak daha verimli olmak anlamına gelmez. Az çalışan biri de çok etkili olabilir,” diyerek, daha kısa çalışma saatlerinin de verimliliği artırabileceğini öne sürdü. Bu görüş, Almanya’da muhafazakâr CSU partisinden Max Straubinger’ın sert tepkisini çekti. Straubinger, Papendieck’e karşı “İsviçrelilerin etkisiz verimsiz olduğunu mu düşünüyorsunuz?” şeklinde soru yöneltti.

Papendieck, bu soru karşısında cevap vermekte zorlanırken, FDP milletvekili Otto Fricke ise ironik bir şekilde, “İsviçreliler tembel mi?” diye seslendi. Bu, tartışmanın zirveye ulaşmasını sağladı.

İsviçre Çalışma Saatleri
İstatistiklere göre, İsviçre’de ortalama yıllık çalışma saati 1495 saat iken, Almanya’da bu sayı 1332 saatte kalıyor. Bu fark, büyük ölçüde İsviçre’nin daha uzun haftalık çalışma saatlerinden kaynaklanıyor. 2022 verilerine göre, İsviçre’de tam zamanlı çalışanlar haftada ortalama 42,7 saat çalışırken, Almanya’da bu rakam 38,9 saatte kalıyor.

Tartışmanın Geleceği
Almanya’daki tartışmalar, uzun çalışma saatlerinin verimliliği artırıp artırmadığı sorusuyla devam ederken, bazı basın organları İsviçre’nin daha yüksek çalışma saatlerini bir örnek olarak gösteriyor. Almanya’nın ekonomik durumu da göz önünde bulundurulduğunda, iş saatlerinin esnetilmesi yönündeki tartışmaların daha da alevlenmesi bekleniyor. Ancak, Bundestag’daki bu tartışmanın sonuca bağlanması yeni yıl sonrasına kalabilir.

Alman parlamentosundaki bu tür sert yorumlar ve provoke edici çıkışlar, tartışmaların ne kadar derinleşebileceğini gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

DÜNYA GENELİNDEKİ EKONOMİK SIKINTI İNDEKSI: İSVİÇRE EN DÜŞÜK DEĞERİYLE İLK SIRADA

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Peter Rohner

Dünya çapındaki ekonomik durumları ölçen Misery-Index (Sıkıntı Endeksi) verilerine göre, İsviçre, en düşük değerle listenin zirvesine yerleşti. Endeks, ülkelerin ekonomik sıkıntılarının göstergesi olarak, enflasyon oranı ve işsizlik oranının toplamını ele alıyor. Güney Amerika’daki bir ülke ise, bu endekste en yüksek değeri alarak listenin sonunda yer aldı.

İsviçre’nin Ekonomik Başarısı
İsviçre, ekonomik başarı açısından dünya genelinde en iyi durumda olan ülke olarak öne çıkıyor. Misery-Index değeri sadece %3,3 olan İsviçre’de, enflasyon oranı şu anda %0,7 seviyesinde bulunuyor ve bu oranın gelecek yıl daha da düşmesi bekleniyor. İşsizlik oranı ise %2,6 olarak kaydedildi, ancak bu oran 2023’ün düşük seviyelerinden sonra hafif bir artış göstermiştir. İsviçre’nin stabil fiyatlar ve tam istihdamla öne çıkan ekonomisi, ülkede uzun vadeli başarıyı pekiştiriyor.

Endeksin Ortaya Çıkışı ve Amacı
Misery-Index, 1960’larda ünlü Amerikan ekonomisti Arthur Okun tarafından geliştirildi. Okun, enflasyon ve işsizlik oranlarını birleştirerek, bir ülkenin ekonomik durumunun basit bir ölçüsünü ortaya koydu. Endeks, bir ülkenin ekonomik sağlığını daha kolay kavrayabilmek amacıyla bu iki veriyi topluyor.

Diğer Ülkelerde Durum
Endeksin en düşük değerini alan İsviçre’nin tam karşısında, Güney Afrika, Türkiye ve Arjantin yer alıyor. Özellikle Arjantin, son dönemde Javier Milei’nin radikal kemer sıkma politikalarıyla dikkat çekse de, bu önlemler ülkedeki ekonomik durumu daha da kötüleştirmiş durumda. Peso’yu stabilize etmeyi başaran bu politikalar, enflasyonu düşürse de, Arjantin’in işsizlik oranı ve yoksulluk seviyesi artmaya devam ediyor. Arjantin’deki yıllık enflasyon oranı hala %159 seviyelerinde kalıyor.

Türkiye’nin Durumu
Türkiye de yüksek enflasyon oranları nedeniyle düşük bir Misery-Index puanına sahip. Kasım ayında %47’lik yıllık enflasyon oranı ile mücadele eden ülke, enflasyonu yavaşlatma çabalarına rağmen hala ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor.

Güney Afrika’da Yüksek İşsizlik
Güney Afrika ise, %30’un üzerinde bir işsizlik oranı ile endekste kötü bir konumda bulunuyor. Bu yüksek işsizlik oranı, ülkenin ekonomik istikrarsızlıklarının başlıca sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.

Dünya çapında farklı ekonomik zorluklar yaşansa da, İsviçre’nin düşük Misery-Index değeri, ülkenin güçlü ekonomik yapısının ve istikrarlı büyümesinin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.

Bu makale ilk olarak Handelszeitung’da «Das glücklichste Land der Welt» başlığıyla yayınlanmıştır.

Haberin Devamını Oku

Dünya

RUSYA’DA UÇAK KAZASI SONRASI PUTİN’DEN ÖZÜR MESAJI – SUÇLULUK KABUL EDİLMEDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan’a ait bir yolcu uçağının düşmesi sonucu 38 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e telefonla taziye dileklerini iletti.

Rusya’nın başkenti Moskova’dan yapılan açıklamaya göre, Putin, Azerbaycan uçağının Rusya hava sahasında düşmesiyle ilgili olarak Aliyev’e “trajik olay” nedeniyle üzüntülerini iletti. Olayla ilgili yapılan telefon görüşmesinde, uçak Grozni’ye iniş yaparken Rus hava savunma sistemlerinin, Ukrayna’nın insansız hava aracı (İHA) saldırısı nedeniyle aktif olduğu belirtildi. Ancak Putin, uçağın yanlışlıkla hava savunma sistemleri tarafından düşürülmesiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadı ya da Rusya’nın suçlu olduğunu kabul etmedi.

Kremlin, Putin’in kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilediğini ve yaralananlara hızlı bir iyileşme dileğinde bulunduğunu aktardı. Görüşmede, Azerbaycan uçağının, Grozni’ye planlı iniş yapmayı defalarca denediği ancak bu sırada Çeçenistan’ın başkenti Grozni ve diğer Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgelerinin Ukrayna İHA’ları tarafından saldırıya uğraması nedeniyle Rus hava savunmasının devreye girdiği belirtildi.

Görüşme, Putin’in talebi üzerine gerçekleştirildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Aliyev, uçak kazasının “Rusya hava sahasında dışsal fiziksel ve teknik engellere” maruz kaldığını ve bunun “tam kontrol kaybı”na ve uçağın Kazakistan’daki Aktau kentine yönelmesine yol açtığını söyledi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy de Aliyev’e başsağlığı dileyerek, kazanın detaylarının ortaya çıkmasını sağlayacak derinlemesine bir soruşturma yapılmasını talep etti. Zelenskyy, Rusya’nın net açıklamalar yapması gerektiğini ve dezenformasyon yaymayı durdurması gerektiğini belirtti.

Azerbaycan Airlines’a ait uçak, Bakü’den Grozni’ye gitmek üzere 62 yolcu ve 5 mürettebatla havalandıktan sonra, iniş denemelerinin başarısız olmasının ardından rota değiştirmiş ve yüzlerce kilometre uzakta, Hazar Denizi’nin ötesinde Kazakistan’a düşmüştü. ABD, Rusya’nın hava savunma sisteminin olası bir füze saldırısının izlerini taşıyan ilk bulguları tespit ettiğini açıkladı.

Haberin Devamını Oku

Trendler