Connect with us

İsviçre

İsviçre Madencilik İhlallerinde Çin’i Geride Bırakıyor

yazar

Published

on

Madencilik alanında insan hakları ihlalleri sıkça yaşanıyor ve bu ihlallerin birçoğu İsviçre merkezli şirketlerde meydana geliyor.

Tamedia’dan İsviçreli Gazeteci Marcel Urech’in altta yazdığı haberin özeti:

Madencilik sektöründe yaşanan insan hakları ihlalleri:

  • 2010-2023 arasında 631 insan hakları ihlali bildirildi.
  • Çoğu İsviçre merkezli şirketlere ait.

İsviçre’nin rolü:

  • İsviçre merkezli şirketler, Çin’den sonra en fazla ihlalle suçlanıyor.
  • Özellikle Glencore ve Solway gibi şirketler öne çıkıyor.

Madencilik Sektöründe İnsan Hakları İhlalleri

  • İsviçre merkezli şirketlerin liderlik ettiği madencilik sektöründe insan hakları ihlalleri sıkça yaşanıyor.
  • Enerji dönüşümü için önemli olan minerallerin çıkarımı sırasında çevre, işçi ve yerli halk haklarına yönelik ciddi ihlaller rapor ediliyor.

İsviçre’nin İnsan Hakları İhlallerindeki Rolü

  • BHRRC’ye göre, 2010-2023 yılları arasında İsviçre merkezli şirketler, insan hakları ihlalleri açısından Çin merkezli şirketlerden daha fazla suçlanıyor.
  • Özellikle Glencore ve Solway gibi büyük İsviçre merkezli şirketler, ihlallerin odak noktasında bulunuyor.

Şirket Sorumluluğu ve Yasal Düzenlemeler

  • İsviçre’nin insan hakları ihlallerinde öne çıkması, yetersiz şirket sorumluluğu yasalarıyla ilişkilendiriliyor.
  • Avrupa’daki diğer ülkelerin aksine, İsviçre’de şirketlerin uluslararası faaliyetlerinde insan haklarına yönelik yeterli yasal düzenlemeler bulunmuyor.

Gelecek İçin İyileştirme ve Sorumluluk Artırımı

  • İsviçre’nin uluslararası alanda daha etik ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
  • Şirketlerin sürdürülebilirlik ve insan haklarına saygı konusundaki sorumluluklarını artırması ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerekiyor.
  • Haberin Ayrıntıları:

Enerji dönüşümü için hayati öneme sahip olan boksit, kobalt, bakır, lityum, mangan, nikel ve çinko gibi minerallerin çıkarımı, insan hakları ihlalleriyle gündeme geliyor. Business & Human Rights Resource Centre (BHRRC) tarafından yayınlanan rapora göre, bu ihlallerin büyük bir kısmı İsviçre merkezli şirketlerde yaşanıyor.

İsviçre Negatif Sıralamada Birinci Sırada

2010 ile 2023 yılları arasında BHRRC’ye toplam 631 insan hakları ihlali iddiası bildirildi. Bu iddiaların üçte ikisinden fazlası 20 şirkete ait olup, bu şirketlerin yarısı tüm ihlallerin sorumlusu olarak gösteriliyor. Çin merkezli şirketler 95 ihlalle öne çıkarken, İsviçre merkezli şirketler 96 ihlalle daha kötü bir performans sergiliyor ve sıralamada ilk sıraya yerleşiyor.

İsviçre Merkezli Şirketler İhlallerin Odağında

İsviçre merkezli Glencore ve Solway gibi büyük şirketler, insan hakları ihlalleri konusunda başı çekiyor. Bu şirketler, madencilik faaliyetleri sırasında çevre hakları, yerli halkların hakları ve işçi hakları gibi alanlarda ciddi ihlallerle suçlanıyor. Özellikle, çevreye zarar verme, çalışma koşullarının kötü olması ve yerel toplulukların yaşam alanlarının ihlal edilmesi gibi konular öne çıkıyor.

Küresel Enerji Dönüşümünde İnsan Hakları

Enerji dönüşümü için gerekli olan minerallerin çıkarımı sırasında yaşanan bu ihlaller, küresel ölçekte enerji politikalarının insan haklarına etkisini de gündeme getiriyor. İsviçre’nin bu alanda kötü bir performans sergilemesi, ülkenin uluslararası alanda insan haklarına verdiği önemi sorgulatıyor.

İnsan Hakları ve Şirket Sorumluluğu

İsviçre’nin insan hakları ihlallerinde öne çıkması, şirket sorumluluğu yasalarının yetersizliğiyle de ilişkilendiriliyor. İsviçre, Avrupa’da bu konuda etkili bir yasal düzenlemeye sahip olmayan nadir ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Bu durum, İsviçre merkezli şirketlerin yurt dışındaki faaliyetlerinde insan haklarına yeterince saygı göstermemelerine neden oluyor.

Bu rapor, enerji dönüşümü ve sürdürülebilir madencilik uygulamaları açısından insan haklarının korunmasının önemini bir kez daha vurguluyor. İsviçre’nin bu alanda iyileştirmeler yapması ve şirketlerin sorumluluklarını artırması gerektiği açıkça görülüyor.

En Fazla Şikayet Alan Şirketler

İnsan hakları ihlalleri konusunda en çok şikayet alan on şirket şu şekilde sıralanıyor:

  1. China Minmetals (Çin, 72 şikayet)
  2. Glencore (İsviçre, 71 şikayet)
  3. Grupo México (Meksika, 34 şikayet)
  4. First Quantum Minerals Canada (Kanada, 25 şikayet)
  5. Codelco (Şili, 24 şikayet)
  6. Freeport-McMoRan (ABD, 24 şikayet)
  7. Solway Group (İsviçre, 21 şikayet)
  8. Minera Los Pelambres (Şili, 19 şikayet)
  9. Antamina (Peru, 18 şikayet)
  10. Tenke Fungurume Mining (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 14 şikayet)

Geçen yıl, madencilik sektöründe 91 insan hakları ihlali iddiası bildirildi. Bu ihlallerin çoğu yerli halkların hakları, işçi hakları ve ölüm vakalarıyla ilgiliydi. Ayrıca, çevre ve arazi haklarının ihlali de sıkça görüldü. İsviçre’nin bu olumsuz sıralamada yer almasının başlıca nedenleri, Glencore ve Solway gibi şirketlerin 2010-2023 yılları arasında 92 ihlal gerçekleştirmiş olmasıdır.

Merkezleri İsviçre’de bulunan Glencore ve Solway, sektörde önemli iki şirket.

İnsan Hakları İhlallerinde Öne Çıkan Madencilik Lokasyonları

Madencilik faaliyetlerinin insan hakları üzerindeki olumsuz etkileri çeşitli lokasyonlarda yoğunlaşmış durumda. Business & Human Rights Resource Centre (BHRRC) tarafından yapılan araştırmalar, aşağıdaki madencilik sahalarının en fazla insan hakları ihlali bildirilmiş yerler olduğunu gösteriyor:

  1. Las Bambas (Peru, 68 ihlal)
  2. Tintaya; Antapaccay (Peru, 23 ihlal)
  3. Fenix (El Estor, Guatemala, 21 ihlal)
  4. Los Pelambres (Şili, 19 ihlal)
  5. Antamina (Peru, 18 ihlal)
  6. Buenavista del Cobre (Meksika, 15 ihlal)
  7. Tenke Fungurume (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 14 ihlal)
  8. Escobal Mine (Guatemala, 13 ihlal)
  9. Cerro Matoso (Kolombiya, 12 ihlal)

Şirket Sorumluluğu? İsviçre’de Yok

Business & Human Rights Resource Centre’ın (BHRRC) son raporu, İsviçre merkezli bazı büyük şirketlerin insan hakları ihlallerine karıştığını bir kez daha ortaya koyuyor. Bu durumu değerlendiren Dominique de Buman, eski Milli Meclis üyesi ve Şirket Sorumluluğu Koalisyonu yönetim kurulu üyesi, “Bu sıralama, İsviçre’de bazı büyük şirketlerin problematik işlere karıştığını açıkça gösteriyor” dedi.

İsviçre’nin Yasal Eksikliği

De Buman, İsviçre’nin yakında Avrupa’da şirket sorumluluğu konusunda etkili bir yasaya sahip olmayan tek ülke olacağını belirtti. Avrupa’nın diğer ülkeleri şirketlerin insan hakları ve çevresel sorumluluklarına yönelik yasal düzenlemeler yaparken, İsviçre bu konuda geri kalmış durumda. De Buman, “İsviçre’de halen sağlam bir şirket sorumluluğu yasası bulunmuyor” diye ekledi.

Küresel Standartlara Uyumun Önemi

Bu eksiklik, İsviçre merkezli şirketlerin yurt dışındaki faaliyetlerinde insan hakları ihlallerine yol açan uygulamalar yapmasına neden oluyor. Avrupa Birliği’nin şirketlerin küresel operasyonlarında insan hakları ve çevresel sorumluluklarını düzenleyen yasaları sıkılaştırması, İsviçre’yi bu alanda geride bırakıyor.

İsviçre’nin Geleceği ve Şirket Sorumluluğu

İsviçre’nin, uluslararası alanda daha iyi bir insan hakları performansı sergilemesi ve şirketlerinin sorumluluklarını artırması için bu konuda acil adımlar atması gerekiyor. Şirket sorumluluğu yasalarının güçlendirilmesi, İsviçre’nin küresel insan hakları standartlarına uyum sağlamasına yardımcı olacaktır.

Şirket Sorumluluğu Yasası Gerçekten Değişim Yaratır mı? İsviçre Örneği

İsviçre’de şirket sorumluluğu yasasının kabul edilip edilmeyeceği tartışmaları sürerken, Dominique de Buman bu tür bir yasanın Peru, Şili veya Meksika gibi ülkelerdeki durumları değiştirebileceğini belirtiyor. De Buman, “Evet,” diyerek, İsviçre merkezli şirketlerin insan haklarına riayet etmelerini ve örneğin, zehirli atık sularını nehirlere boşaltmalarını engelleyebileceğini vurguluyor. Şu anda, İsviçre’de bu tür davranışlar için şirketleri sorumlu tutacak bir mekanizma bulunmuyor.

İsviçre Avrupa’da Bir İstisna

De Buman, Kasım 2020’de yapılan şirket sorumluluğu yasası referandumunu hatırlatıyor. Bu girişim, kantonların çoğunluğunun desteğini alamayarak başarısız oldu, ancak halkın %50’den fazlası bu yasa lehine oy verdi. De Buman, “Artık hatalı şirketleri cezalandırma imkanı getirilmelidir” diyor.

Yasaların Güçlendirilmesi Gerekiyor

İsviçre, Avrupa’da şirket sorumluluğu konusunda etkili bir yasaya sahip olmayan nadir ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Avrupa Birliği, şirketlerin küresel operasyonlarında insan hakları ve çevresel sorumluluklarını düzenleyen yasaları sıkılaştırırken, İsviçre bu konuda geri kalmış durumda. De Buman, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini ve İsviçre’nin küresel insan hakları standartlarına uyum sağlaması için acil adımlar atılması gerektiğini savunuyor.

Bu durum, İsviçre’nin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir madencilik uygulamaları açısından daha etik ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesini gerektiriyor. Şirketlerin faaliyetlerinin çevresel ve sosyal etkilerini dikkate alarak, daha sürdürülebilir ve insan haklarına saygılı bir şekilde hareket etmeleri gerektiği açıkça görülüyor.

İsviçre’nin Avrupa’daki konumu, şirket sorumluluğu konusunda tartışmalara yol açıyor. Federal Hükümet, İsviçre’nin Avrupa’da bir istisna olmaması gerektiği argümanıyla bu girişimi reddetti. Ancak şu anda durumun tam tersi olduğunu söylemek mümkün: Avrupa Birliği (AB), şirketlerden dünya çapında insan hakları ve çevre standartlarına uymalarını talep ederken, İsviçre’de bu konuda etkili bir yasa bulunmuyor.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ST. GALLEN’DE İLK ASYA EŞEKARISI YUVASI BULUNDU

yazar

Published

on

By

St. Gallen Kantonu’nda, Asya Eşekarısı’na ait ilk yuva tespit edildi ve kaldırıldı. Bu tür, yerel bal arıları için tehdit oluşturuyor. Asya Eşekarısı, Güney Fransa üzerinden Avrupa’ya yayılmış bir istilacı tür olarak biliniyor.

Söz konusu yuva, kasım ayı başında Engelburg bölgesinde, 25 metre yükseklikte bir meşe ağacının tepesinde keşfedildi. Kantondan yapılan açıklamaya göre, önce bölgede tek bir Asya Eşekarısı görüldüğü bildirildi. Bunun üzerine, Avcılık, Doğa ve Balıkçılık Dairesi çevredeki arıcılara ve yerel arıcılık derneklerine bilgi verdi. Daha dikkatli bir gözetim yapılması istenirken, iki arıcı yuvayı tespit etti.

İNSANLAR İÇİN TEHDİT DEĞİL, BAL ARILARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

Yetkililer, Asya Eşekarısı’nın insanlar için yerel eşekarısı ya da bal arılarından daha tehlikeli olmadığını belirtti. Ancak bu tür, avcı özelliklere sahip ve tüm bir arı kolonisini yok edebilecek kapasitede.

Kanton genelinde Asya Eşekarısı’nın yayılmasının muhtemel olduğu, ancak bu yayılımın yavaşlatılması için yuvaların derhal kaldırılacağı açıklandı. Yuva ve şüpheli Asya Eşekarısı görüldüğünde bildirim yapılmasının önemi vurgulandı. Bu amaçla, İsviçre genelinde www.asiatischehornisse.ch adlı bir platform üzerinden ihbarlar kabul ediliyor.

#AsyaEşekarısı #StGallen #BiyoçeşitlilikTehdidi

Continue Reading

Gündem

İSVİÇRE’DEKİ OTURUM TİPLERİ: L, B, C, F, N VE S OTURUMLARI , HAKLARI ve KISITLAMALAR

yazar

Published

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçreninsesi okuyucularından gelen yorumlar ve özel mesajlar doğrultusunda, İsviçre’deki oturum tiplerini özetle paylaşıyoruz.
İsviçre’de oturum izinleri, bireylerin ülkede kalma ve çalışma haklarını düzenleyen farklı kategorilere ayrılmaktadır. Her bir oturum tipinin süresi, hakları ve kısıtlamaları birbirinden farklıdır. İşte İsviçre’deki oturum türlerinin kapsamlı bir özeti:


1. L OTURUMU (KISA SÜRELİ OTURUM)

  • Geçerlilik Süresi: 3 ay ile 12 ay arasında geçerli. Yenileme gerekçelere bağlıdır.
  • Kimlere Verilir: Geçici iş kontratıyla çalışanlar veya kısa süreli kurs gibi özel amaçlarla İsviçre’ye gelenler.
  • Haklar:
    • Çalışma izni genelde işverenle bağlantılıdır.
    • İsviçre’de belirli bir süre ikamet etme hakkı.
  • Kısıtlamalar:
    • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
    • Ev satın almak genellikle mümkün değildir.

2. B OTURUMU (GEÇİCİ OTURUM)

  • Geçerlilik Süresi: 1 yıl süreyle verilir, yenilenebilir.
  • Kimlere Verilir: Çalışma izni olanlar, öğrenciler ve İsviçre’de evlilik yoluyla oturum hakkı kazananlar.
  • Haklar:
    • İsviçre içinde taşınma hakkı (kantona bağlı kısıtlamalar olabilir).
    • Aile birleşimi yapma imkânı.
    • Çalışma izni alma hakkı.
  • Kısıtlamalar:
    • Uzun süreli yurtdışında kalışlar (6 aydan fazla) oturumun iptaline neden olabilir.
    • Vatandaşlık başvurusu için 10 yıl süreyle sürekli oturum gereklidir.
    • Ev satın almak AB/EFTA vatandaşı olmayanlar için kanton kısıtlamalarına tabidir.

3. C OTURUMU (SÜRESİZ OTURUM)

C Oturumu Hakkında Bilgilendirme

C Oturumu nedir?

C Oturumu, süresiz oturum izni anlamına gelir. Geçerlilik süresi “süresiz” kabul edildiğinden yenilenmesi gerekmez. Ancak oturum kartlarının kimlik yenilemesi gibi işlemler için belirli bir süresi olabilir (örneğin 5 yıl). Bu durumda, yalnızca belge yenilenir; oturumun kendisi iptal edilmez.


Kimlere verilir?

  • AB/EFTA vatandaşları: İsviçre’de 5 yıl yasal ve kesintisiz ikamet sonrası verilir.
  • Diğer ülke vatandaşları: Genellikle İsviçre’de 10 yıl yasal ve kesintisiz ikamet sonrası verilir.
    • Not: Bazı özel durumlarda (örneğin yüksek entegrasyon düzeyi veya özel statüler), süre 5 yıla indirilebilir.

Haklar

  • Süresiz oturum hakkı: İsviçre’de kalıcı olarak yaşama ve çalışma hakkı sağlar.
  • Serbest iş seçimi: İsviçre’nin herhangi bir bölgesinde veya kantonunda çalışma ve iş değiştirme özgürlüğü.
  • Sosyal haklar: İsviçre’deki sosyal güvenlik sistemine tam erişim (emeklilik, sağlık sigortası gibi).
  • Eğitim ve mesleki haklar: İsviçre’de eğitim, meslek edinme ve kariyer geliştirme imkânları.
  • Aile birleşimi: Belirli şartlar altında aile üyelerini İsviçre’ye getirme hakkı.
  • Daha kolay vatandaşlık başvurusu: Uzun vadede, İsviçre vatandaşlığına geçiş sürecinde avantaj sağlar.
  • Yerel seçimlerde oy kullanma hakkı: Bazı kanton ve belediyelerde, C Oturumu sahipleri yerel düzeyde oy kullanma hakkına sahiptir. Ancak, seçilme hakkı yoktur.

Kısıtlamalar

  • İsviçre dışında uzun süreli kalış: İsviçre dışında belirli bir süre (genellikle 6 ay ila 2 yıl) ikamet edildiğinde oturum hakkı kaybedilebilir.
  • Suç işleme durumları: Ciddi bir suç işlenmesi durumunda oturum hakkı iptal edilebilir.
  • Sosyal yardım bağımlılığı: Uzun süre sosyal yardımlara bağımlı olunursa, oturum hakkı yeniden değerlendirilip iptal edilebilir.
  • İsviçre vatandaşlığı ile farklar: Oy kullanma hakkı yerel düzeyde bazı yerlerde olsa da, federal düzeyde oy kullanma ve seçilme hakkı kazanılmaz.

İptal edilebilir mi?

C Oturumu “süresiz” olsa da, aşağıdaki durumlarda iptal edilebilir:

  • İsviçre dışında uzun süre ikamet edilmesi,
  • Suç işlenmesi,
  • Sosyal yardımlara bağımlı hale gelinmesi.
  • C Oturumu ile İsviçre Dışında Ne Kadar Süreyle Kalınabilir?
  • İsviçre’de uzun süreli ikamet izni sağlayan C oturumunun geçerlilik süresi, oturum sahibinin İsviçre dışında geçirdiği süreye bağlıdır. C oturumu, kişi İsviçre dışında 6 ay boyunca kalırsa otomatik olarak sona erer. Ancak bazı özel durumlarda, İsviçre’deki oturum izninin kaybedilmemesi için bir çözüm bulunmaktadır.
  • Abwesenheitsbewilligung (Abwesenheitsgenehmigung) adı verilen bir düzenleme ile, oturum sahibi İsviçre dışında uzun süreli bir ikamet gerçekleştirecekse, 4 yıl süreyle C oturumunun askıya alınması talep edilebilir. Bu düzenleme, belirli şartlar altında başvurulabilir ve yalnızca oturum sahibinin kişisel durumuna göre uygulanabilir.
  • C oturumu sahiplerinin, uzun süreli yurtdışında kalmayı planladıklarında, ilgili oturum izinlerinin geçerliliğini kaybetmemek için gerekli başvuruları yapmaları önemlidir.

    4. F OTURUMU (GEÇİCİ KORUMA)

    • Geçerlilik Süresi: Yenilenebilir geçici statü.
    • Kimlere Verilir: İsviçre’ye iltica eden ancak başvurusu reddedilen veya korunmaya muhtaç kişiler.
    • Haklar:
      • Çalışma izni alabilirler.
      • Sosyal yardım alma hakkı vardır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.

    5. N OTURUMU (İLTİCA OTURUMU)

    • Geçerlilik Süresi: İltica başvuru sürecinde geçerlidir. Bu süreç aylar veya yıllar sürebilir.
    • Kimlere Verilir: İsviçre’ye iltica başvurusu yapan kişilere.
    • Haklar:
      • Temel barınma ve sosyal yardım sağlanır.
      • Çalışma hakkı kanton onayına bağlıdır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.
      • Seyahat özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlıdır.

    6. S OTURUMU (GEÇİCİ KORUMA – ÖZEL DURUM)

    • Geçerlilik Süresi: Yenilenebilir geçici statü.
    • N oturumu, iltica başvuru sürecindeki kişilere verilen bir statüdür ve daha sınırlı haklar sunar. Buna karşılık, S oturumu, geçici koruma sağlanan kişilere verilen bir statü olup daha geniş haklar tanıyabilir. Son olarak, Ukraynalı mültecilere S oturumu verilmesi, diğer ülkelerden gelen mültecilere ise N oturumu tanınması tartışmalara yol açmıştı.
    • Kimlere Verilir: Savaş, doğal afet veya ciddi krizler nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalanlara.
    • Haklar:
      • İsviçre’de güvenli bir ortamda kalma hakkı.
      • Çalışma hakkı kanton onayına bağlıdır.
      • Sosyal yardım alma hakkı vardır.
    • Kısıtlamalar:
      • Vatandaşlık başvurusu yapılamaz.
      • Ev satın alma hakkı yoktur.

    İSVİÇRE VATANDAŞLIĞINA BAŞVURU KRİTERLERİ

    1. Minimum İkamet Süresi:
      • Genel olarak 10 yıl yasal ve sürekli oturum (C oturumu avantajlıdır).
      • Son 3 yıl boyunca kesintisiz İsviçre’de ikamet şartı aranır.
      • Evlilik yoluyla vatandaşlık süreci 3-5 yıl sürebilir.
    2. Dil Bilgisi:
      • İsviçre’nin resmi dillerinden birinde yeterlilik (B1 seviyesinde konuşma, A2 seviyesinde yazma).
    3. Uyum Şartları:
      • İsviçre kültürü ve değerlerine uyum.
      • Cezai sicil kaydı olmaması.

    KİMLER EV SATIN ALABİLİR?

    • C Oturumu Sahipleri: İsviçre vatandaşlarıyla eşit haklara sahiptir, serbestçe ev alabilirler.
    • B Oturumu Sahipleri: Daimi ikamet koşuluyla (örneğin aile birleşimi veya çalışma) bazı bölgelerde ev satın alabilir.
    • AB/EFTA Vatandaşları: İkamet durumuna bakılmaksızın genelde ev satın alabilirler.
    • L, N ve F Oturumu Sahipleri: Genelde ev satın almalarına izin verilmez.

    SÜRESİZ YURTDIŞINDA KALMA VE KISITLAMALAR

    • L, N ve B Oturumları: 6 aydan uzun yurtdışı kalışı oturumun iptaline neden olabilir.
    • C Oturumu: 6 aydan uzun yurtdışı kalışı için özel izin alınmalıdır. Aksi takdirde oturum iptal edilir.
    • Vatandaşlık Durumu: Vatandaşlık alındıktan sonra yurtdışında kalış süresiyle ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur.
    • N VE S OTURUM SAHİPLERİNİN GELDİĞİ ÜLKEYE GİTME HAKKI
      N Oturumu (İltica Oturumu)
      Genel Durum: N oturumu sahipleri, iltica başvuru sürecinde oldukları için geldikleri ülkeye dönmeleri genellikle mümkün değildir.
      Neden:Başvuru sahipleri, ülkelerinde zulüm, savaş veya başka bir tehdit nedeniyle İsviçre’ye geldiklerini beyan ederler.
      Geldikleri ülkeye dönüş, İsviçre makamlarınca bu tehditlerin gerçek olmadığını gösterebilir ve iltica başvurusu iptal edilebilir.
      İstisnalar: Özel bir gerekçe varsa (örneğin, aile üyelerinin ciddi hastalığı), dönüş için özel izin başvurusunda bulunulabilir. Ancak bu durum oldukça nadirdir ve dikkatli değerlendirilir.

      S Oturumu (Geçici Koruma – Özel Durum)
      Genel Durum: S oturumu sahiplerinin de geldikleri ülkeye dönmeleri genellikle yasaktır.
      Neden:S oturumu, savaş, doğal afet veya benzeri nedenlerle acil koruma sağlanan kişilere verilir.
      Bu statüde olan bir kişinin ülkelerine dönüşü, korunma ihtiyaçlarının geçerli olmadığını düşündürebilir ve oturumun iptaliyle sonuçlanabilir.
      İstisnalar: Bazı özel durumlarda (örneğin, kısa süreli insani ziyaretler) dönüş izni talep edilebilir. Ancak bu süreç titizlikle değerlendirilir ve genelde onaylanmaz.

      Özet:
      N ve S oturumu sahipleri, geldikleri ülkeye tatil amacıyla dönemezler. Bu durum, İsviçre’deki oturum haklarının kaybına yol açabilir. Eğer acil insani bir neden varsa, dönüş için kanton makamlarından veya federal göçmenlik ofisinden (SEM) özel izin alınması gereklidir.
    • Oturum tiplerinin daha geniş ayrıntıları ingilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca dillerinde SEM sayfasında: Link
    • #İltica #GeçiciKoruma #OturumHakları #İsviçre #oturumhakkı #isviçredehayat #isviçredeyasam #isviçreninsesi #isviçrehaberleri

    Continue Reading

    Gündem

    TÜRKİYE’DEN YAPILAN SIĞINMA BAŞVURULARI DAHİL OLMAK ÜZERE, İSViÇRE’DEKİ SIĞINMA BAŞVURULARI GEÇEN YILA GÖRE %26 AZALDI

    yazar

    Published

    on

    By

    İsviçre’de sığınma başvuruları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla önemli bir düşüş gösterdi. Ancak, Ekim 2024’te başvurular bir önceki ay olan Eylül’e göre artış gösterdi.

    Ekim 2024’te İsviçre’deki yeni sığınma başvuruları 2.597 olarak kaydedildi ve bu, Ekim 2023’e göre yaklaşık %26’lık bir azalma anlamına geliyordu. Ancak, Eylül ayına göre başvuru sayısı %10’a yakın bir artış gösterdi.

    İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) tarafından açıklanan verilere göre, 2024 yılı başından Ekim ayına kadar toplam 23.559 sığınma başvurusu alındı. Bu rakam, 2023 yılının aynı dönemine göre %5’ten fazla bir düşüşü ifade ediyor.

    Ekim 2024’te sığınma başvurularının en fazla yapıldığı ülke, 608 başvuru ile Afganistan oldu. Ancak, geçen yılın Ekim ayına kıyasla Afganistan’dan yapılan başvurular %9 oranında azalmış durumda.

    Ekim ayında, başvuru yapan diğer önemli ülkeler ise Türkiye (384 başvuru), Cezayir (232 başvuru) ve Fas (142 başvuru) oldu. SEM, geçen ay ilk aşamada 2.766 sığınma başvurusu hakkında karar verdi. Bu başvuruların yaklaşık dörtte biri kabul edildi.

    Ekim ayında, İsviçre’den kendi isteğiyle ayrılan 698 kişi oldu, 408 kişi ise geldikleri ülkeye, sorumlu Dublin ülkesine ya da üçüncü bir ülkeye geri gönderildi.

    #İsviçre #asyl #iltica #avrupa

    Continue Reading
    Advertisement

    Trendler