Sosyal Medya

Yaşam

Hızlı Şarj, Bataryaların Ömrünü Uzatıyor – İlk Döngü, Bir Akünün Kalitesini Belirliyor

yazar

Yayınlayan

on

Gelişen teknolojiyle birlikte, bataryaların performansı ve ömrü üzerine yapılan araştırmalar, enerji depolama çözümlerinde önemli yenilikler sunuyor. Stanford Üniversitesi’nden Will Chueh ve ekibi, SLAC Parçacık Hızlandırıcısı ve Toyota Araştırma Enstitüsü (TRI) ile birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalarda, bataryaların ilk şarj döngüsünde uygulanan yüksek akımların, bataryanın ömrünü önemli ölçüde uzatabileceğini ortaya koydu.

İlk Şarjın Önemi

Bataryaların üretim aşamasında fabrikada şarj edilmesi, çoğu zaman batarya ömrü açısından bir zayıflık yaratabiliyor. Chueh’in liderliğindeki araştırmacılar, bataryaların ilk şarj döngüsünde yüksek akımlar kullanmanın, bataryanın ömrünü %50 oranında artırabileceğini belirledi. SLAC Parçacık Hızlandırıcısı tarafından sağlanan yüksek enerjili ve hassas X-ışınları, bu süreçte bataryaların iç yapısını detaylı bir şekilde inceleme imkanı sundu.

Batarya Kimyası ve Yaşam Süresi

Bir batarya şarj olurken, lityum iyonları negatif elektrot üzerinde depolanır ve boşaldığında pozitif elektrota geçer. Bu, elektrik akımı oluşturarak elektrikli araçları ve akıllı telefonları çalıştırır. Yeni bir bataryanın pozitif elektrodu tamamen lityumdan oluşur ve her şarj/boşaltma döngüsünde bir miktar lityum aktifliğini kaybeder. Bu kayıpların minimize edilmesi, bataryanın ömrünü uzatır.

SEI Katmanının Önemi

İlginç bir şekilde, ilk şarjda lityum kaybı yaşamak, bataryanın ömrünü artıran bir yöntem olarak ortaya çıkıyor. Bu kayıp, negatif elektrot yüzeyinde bir passivasyon katmanı olan Sert Elektrolit Arayüzü (SEI) oluşturur. SEI, negatif grafit elektrodu yan reaksiyonlardan koruyarak, lityum kaybını azaltır ve bataryanın yaşlanmasını yavaşlatır. SEI oluşumunun başarılı olması, bataryanın tüm üretim sürecinin verimli geçmesini sağlar.

Chueh, “SLAC ile birlikte üretim bilimleri aracılığıyla, enerji geçiş teknolojilerini daha erişilebilir hale getiriyoruz. Bu gerçek bir endüstri zorluğu ve bu alandaki başarılarımız büyük önem taşıyor,” diyor. Araştırmalar, bataryaların ömrünü artırmanın yanı sıra, enerji depolama teknolojilerinde önemli bir gelişme sağlıyor.


#BataryaTeknolojisi #HızlıŞarj #EnerjiDepolama #Lityumİyon #SEIKatmanı #BataryaÖmrü #EnerjiVerimliliği #StanfordAraştırmaları #YüksekAkımŞarj

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

TÜBINGEN ÜNİVERSİTESİ YÖNTEMİ, KLİMA GAZINDAN VE YEŞİL ENERJİDEN PROTEİN VE VİTAMİN ÜRETİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Tübingen Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar, karbon dioksit (CO2) kullanarak protein ve vitamin üretmeyi mümkün kılıyor. Bu yenilikçi yöntem, dünya genelinde beslenme sorunlarını çözmek ve insan sağlığını iyileştirmek için büyük bir potansiyele sahip. Dönüşüm süreci, yenilenebilir enerji kaynakları ile destekleniyor.

Biyoreaktörlerle Yeni Bir Çağ

“Dünya nüfusu 10 milyara yaklaşırken, iklim değişikliği ve sınırlı tarım arazileri nedeniyle yeterli gıda üretmek her geçen gün zorlaşıyor. Biyoreaktörlerde protein üretimi, tarımı çok daha verimli hale getirebilir,” diyor proje lideri Largus Angenent. Mevcut tarım sistemlerinde hayvan yemleri için kullanılan bitkilerin yerine, biyoreaktörlerle doğrudan protein üretimi yapılması öneriliyor.

Bu iki aşamalı fermantasyon sürecinde, Thermoanaerobacter kivui bakterisi hidrojen ve CO2’yi asetik aside dönüştürerek işlem başlıyor. Sonrasında ise fırın mayası olarak bilinen Saccharomyces cerevisiae, bu asetik asit ve oksijenle beslenerek protein ve B9 vitamini üretiyor.

Et ve Balıktan Üstün Protein

Elde edilen protein miktarı, klasik kaynaklar olan et, balık ve mercimekten daha yüksek. Ayrıca, yeşil enerjiyle elektroliz yoluyla elde edilen hidrojen ve oksijenle vitamin üretimi de aynı düzeyde sağlanıyor. Projenin sürdürülebilir ve genetik mühendislikten uzak bir yöntem olması, özellikle vejetaryen ve vegan tüketiciler için cazip olabilir.

Araştırmacı Angenent, “Bu süreçte üretilen ürünlerin pürin içermemesi sayesinde, gut gibi hastalıklara yol açan et, sucuk, balık ve deniz ürünlerinin aksine daha sağlıklı bir alternatif sunuyoruz” diye ekliyor.

#CO2denProtein #YeşilEnerji #SürdürülebilirGıda #Biyoreaktör #TübingenÜniversitesi #SağlıklıBeslenme #VeganProtein #YenilenebilirEnerji #ÇevreDostu #et #suniet

Haberin Devamını Oku

Sağlık

KARIN YAĞLARI VE KRONİK AĞRILAR: ÖZELLİKLE KADINLAR RİSK ALTINDA

yazar

Yayınlayan

on

By

Tasmania Üniversitesi Menzies Tıp Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı yeni bir araştırma, karın bölgesindeki aşırı yağ birikimlerinin yaygın kronik ağrılarla ilişkilendirildiğini ortaya koydu. Çalışma, bu sorunun özellikle kadınları etkilediğini belirtiyor. Araştırma sonuçları, karın yağlarının azaltılmasının, vücut hareketleri sırasında yaşanan ağrıların hafifletilmesine yardımcı olabileceğini gösteriyor; bu etki özellikle vücudun birçok bölgesinde ağrı yaşayanlar için geçerli olabilir.

Araştırmanın Detayları ve Bulgular

Çalışmada, UK Biobank’tan 32.409 katılımcının verileri incelendi. Katılımcılar, ortalama 55 yaşında olup, anketleri doldurdu ve karın bölgesindeki yağ miktarını belirlemek için MRT taramalarına tabi tutuldu. Ayrıca, boyun, sırt veya kalça gibi bölgelerde üç aydan uzun süren ağrılar yaşayıp yaşamadıkları da değerlendirildi.

Sonuçlar, kadınlarda, organ çevresindeki ve deri altındaki yağ birikimlerinin artmasıyla birlikte kronik ağrı riskinin iki katına çıktığını gösterdi. Erkeklerde ise bu oran daha düşüktü. Bu farkın, yağ dokusunun dağılımı ve hormonal farklılıklarla ilgili olduğu ifade ediliyor.

Çalışmanın detayları “Regional Anesthesia & Pain Medicine” dergisinde yayımlandı.

#Bauchfett #KronikAğrılar #KadınSağlığı #TıpAraştırmaları #Tasmania #UKBiobank #YağBirikenleri #SağlıkAraştırması #RegionalAnesthesia #AğrıYönetimi #HormonalFarklılıklar

Haberin Devamını Oku

İsviçre

YARALI BAYKUŞ OTOBAN ÜZERİNDE KURTARILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen Kanton Polisi, Pazar sabahı, A13 otoyolunda Trübbach’tan Sevelen’e doğru giderken yaralı bir baykuşu (Uhu) kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Sürücüler, otoyolun şerit değiştirme bölgesinde yaralı bir baykuşun oturduğunu bildirdi. Gelen polis ekibi, baykuşu dikkatlice bir polis ceketiyle sararak güvenli bir alana taşıdı.

Şu anda, baykuşun sağlık durumu iyi görünüyor ve “otoban macerasından” iyileşmeye çalışıyor. 🛣️✨ Umarız baykuş, gelecekte otoyolda değil, sadece geceleyin gökyüzünde süzülür. Otoyolu iniş pisti olarak kullanmanın pek de iyi bir fikir olmadığını artık öğrenmiştir!

Foto: St. Gallen Kanton Polisi

#Polizeieinsatz #Kantonspolizei #KapoSG #Polizist #Patrouille #Autobahn #Suisse #Svizzera #Switzerland #İsviçre #Schweiz #Haber #isviçredehaber #polizeischweiz #

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler