Sosyal Medya

Türkiye

Barış Manço’nun Belçika’daki Arabası Türkiye’ye Geliyor

yazar

Yayınlayan

on

Türk müziğinin efsanevi ismi Barış Manço’nun Belçika’nın Liege kentinde kullandığı kırmızı renkli spor aracı, İstanbul’daki Barış Manço Müzesi’nde sergilenmek üzere Türkiye’ye getiriliyor. Aracın Türkiye’ye nakli, Manço’nun ailesi tarafından yapılan titiz çalışmalar sonucunda gerçekleşti.

1960’lı yıllarda Belçika’nın Liege kentine yerleşen ve burada uzun yıllar yaşayan Barış Manço’nun 1991 model Honda Prelude aracı, geçen yıl bölgeyi vuran sel felaketi sırasında hasar görmüş bir depoda bulunmuştu. Oğulları Doğukan ve Batıkan Manço, aracın Türkiye’ye getirilebilmesi için yasal işlemlere başlamıştı.

Aracın yurt dışına çıkarılabilmesi için 30 yaşını doldurmuş olması gerektiğinden, 25 yıldır trafiğe çıkmayan araç, sponsor lojistik firması tarafından konteynerle deniz yoluyla Türkiye’ye gönderildi. Barışseverlerin hafızasında kırmızı rengiyle yer eden aracın Türkiye’ye ulaştığında mekanik bakım ve rötuş işlemleri yapılacak. Araç, Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek ve trafiğe çıkmayacak.

Batıkan Manço, Belçika ve Türk makamlarının işbirliğinde yürütülen 6-7 aylık sürecin sonuna gelindiğini belirterek, “Aracın Türkiye’ye ulaşması için her şey hazır. Ağabeyim (Doğukan Manço) orada olacak ve aracın bakımını yapacak. Araç, Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek ve Barış Manço’nun anılarını yaşatacak” dedi.

Manço, aracın ailesi için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek, “Bu araç, Belçika’daki yaşamımızı temsil ediyor. Babamızın Japon kültürüne ve teknolojisine olan ilgisiyle alınmıştı. Bu araç, bizim için birçok hatıra taşıyor” şeklinde konuştu. Manço, aracıyla birlikte yaptığı uzun yolculukları ve tatil anılarını da paylaştı.

Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, aracın Türkiye’ye gönderilmesinin büyük bir anlam taşıdığını vurgulayarak, “Barış Manço, Türkiye ve Belçika arasındaki köprüleri güçlendiren bir figür. Onun anısına yapılan bu tür etkinlikler, iki ülke arasındaki bağları pekiştiriyor. Bu yıl, Türkiye-Belçika İşgücü Anlaşması’nın 60. yılı. Barış Manço’nun anısına yapılan etkinlikler bu bağları daha da kuvvetlendiriyor” dedi.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

GAZETECİ ÖZLEM GÜRSES GÖZALTINDA

yazar

Yayınlayan

on

By

ÖZLEM GÜRSES VE NEVŞİN MENGÜ’NÜN GÖZALTI SÜREÇLERİ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Özlem Gürses’in Gözaltı Süreci

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Özlem Gürses hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla bir soruşturma başlattı. Gürses, YouTube’daki “TV OZ” kanalında yaptığı yayında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında şu şekilde bir açıklama yapmıştı: “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş.” Bu sözleriyle TSK’yı, işkence ve katliamlar gerçekleştiren terör örgütleriyle eşdeğer gösterdiği ve işgalci bir kurum olarak nitelendirdiği belirtildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Gürses’in bu açıklamaları nedeniyle soruşturma başlatıldığı ve gazetecinin gözaltına alındığı kaydedildi. Bu gelişme, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü üzerindeki mevcut baskıları bir kez daha gündeme getirdi. Gürses’in söz konusu yayındaki açıklamalarının, özellikle devlet kurumlarıyla ilgili terör örgütü benzetmesi içermesi, geniş bir hukuki süreci tetikledi.

Nevşin Mengü’nün Gözaltı Süreci

Nevşin Mengü’nün gözaltına alınması da benzer şekilde basın özgürlüğü tartışmalarını körükledi. Mengü, PYD/YPG terör örgütü elebaşı Salih Müslim ile yaptığı röportajı sosyal medya hesabında yayınladı. Röportajda, Salih Müslim’in görüşlerine yer verildiği ve terör örgütü ile eylemlerinin övüldüğü iddiası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı.

Mengü, sosyal medya hesabından röportaj videosunu paylaştıktan sonra, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında hukuki bir risk olduğuna dair uyarı aldı ve videoyu kaldırma kararı aldı. Mengü, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Suriye’den yeni döndüm. Esad sonrası yeni bir dönemin hazırlıkları var. Bu yeni döneme girilirken, yabancı basına da Türkiye ile konuşmak istediğini söyleyen Salih Müslim’in değerlendirmesini almak istedim. Ancak TCK uyarınca bu röportajın suç ve suçluyu övmek kapsamına girebileceği konusunda hukukçu arkadaşlardan uyarı aldım. Bu nedenle söz konusu röportajı kaldırdım,” şeklinde bir açıklama yaptı.

İfade Özgürlüğü ve Basın Özgürlüğü Üzerindeki Etkiler

Gürses ve Mengü’nün gözaltı süreçleri, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Her iki gazeteci de, devletin güvenlik birimleriyle ilgili yaptıkları açıklamalar ve röportajlar nedeniyle soruşturma sürecine dahil oldular. Gürses’in açıklamaları, TSK’yı terör örgütleriyle eşdeğer gösterdiği için “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla karşılaştı. Mengü’nün röportajı ise, terör örgütü PYD/YPG ve eylemlerinin övüldüğü gerekçesiyle soruşturma başlatılmasına yol açtı.

Bu gözaltılar, Türkiye’deki basın özgürlüğü üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Gazetecilerin, haber yaparken ve yorum yaparken hukuki sınırlar içinde kalmak zorunda olmaları gerektiği, ancak aynı zamanda basın özgürlüğünün de korunması gerektiği vurgulanıyor. Pek çok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, bu tür hukuki süreçlerin basının bağımsızlığını ve özgürlüğünü zedeleyeceğini ifade ediyor. Türkiye’deki basın mensuplarının, kendilerini hukuki riskler altında hissetmeden haber yapabilmeleri için özgür bir ortamın sağlanması gerektiği vurgulanıyor.

Haberin Devamını Oku

Türkiye

DOMUZ ETİ SKANDALI: BAKANLIK AÇIKLADI! İki markada domuz eti skandalı…

yazar

Yayınlayan

on

By

Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit, tağşiş ve sağlığı tehdit eden gıdaların üreticilerini ifşa etmeye devam ediyor. Bakanlık, 12 gün boyunca kamuoyuna duyurulmayan listesine yeni ürün ve markalar ekledi. Bu listede, iki farklı markanın sattığı sucuklarda domuz eti tespit edilmesi şok etkisi yarattı.

SAHTECİLİK HAD SAFHADA

Güncel denetimlerde, kıymadan bala, zeytinyağından kekiğe kadar birçok ürünün içeriğinde sahtecilik bulundu. Özellikle sucukta domuz eti tespit edilmesi, vatandaşın gıdaya olan güvenini ciddi anlamda sarstı. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu durumun önünü kesmek için denetimlerini sıkılaştırıyor.

LABORATUVAR ORTAMINDA DENETİM

Bakanlık, sahteciliğin önünü geçmek için ürünlerden örnek alıp laboratuvar ortamında testler gerçekleştiriyor. Bu testler sayesinde gıdaların içeriği detaylıca analiz ediliyor ve sağlığı tehdit eden maddeler tespit ediliyor.

VATANDAŞA ÇAĞRI: ALO 174

Tarım ve Orman Bakanlığı, sahtecilik ve tağşişe karşı vatandaşı dikkatli olmaya davet ediyor. Fiyatından, tadından, renginden ya da kokusundan şüphelenilen gıdalardan uzak durulmasını öneren Bakanlık, şüpheli ürünlerin ALO 174 hattı aranarak ihbar edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim için Bakanlığın denetim ve çalışmalarının devam edeceği belirtildi. Vatandaşın bilgilendirilmesi ve bu tarz skandalların önünü almak için şeffaf bir politika izleniyor.

Kıymadan bala, zeytinyağından baharata birçok üründe hile tespit edildi

Dökme hazır kıymada sakatat (taşlık), kıymalı börekte tek tırnaklı eti, dana sucuk ve kaburgada domuz eti tespit edildiğine yer verildi.

Bakanlık, “Havran’lı Kasap ve Sütüven Sucukları” markasında dana eti yerine domuz eti tespit edildiğini açıkladı.

Bakanlık listeyi güncelledi: Sucuk ve kaburgada domuz eti tespit edildi

Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Chinese Rose restoranında satılan ‘dana kaburga’ ürününde ise domuz eti bulunduğu belirtildi.

Detaylı Liste:

#DomuzEti #TarımVeOrmanBakanlığı #Sahtecilik

Haberin Devamını Oku

Gündem

TÜRKİYE’DEN YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARÇLARINDA DİJİTAL DÖNEM BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Yeni Harç Bedeli: 710 TL

(1 Ocak 2025’ten itibaren)

Yurt dışına çıkış harcı uygulamasında önemli bir değişiklik geliyor. 1 Ocak 2025 itibarıyla, harç ödemeleri artık dijital kanallar üzerinden veya anlaşmalı kurumlar aracılığıyla yapılabilecek. Mevcut sistemde kullanılan 500 TL’lik harç pulları ise yalnızca 10 Ocak 2025 tarihine kadar geçerli olacak.

Yeni Harç Bedeli: 710 TL

  • 11 Ocak 2025 tarihinden itibaren yurt dışına çıkış yapmak isteyenler, güncellenen harç bedeli olan 710 TL’yi ödemek zorunda olacak.
  • 1-10 Ocak 2025 tarihleri arasında yurt dışına çıkacak vatandaşlar, eski harç bedeli olan 500 TL’yi ödeyerek seyahat edebilecek.

Harç Ödeme Kanalları

Vatandaşlar, yurt dışına çıkış harcını şu kanallardan ödeyebilecek:

  • Dijital Vergi Dairesi
  • GİB Mobil Uygulaması
  • Anlaşmalı Bankalar
  • Vergi Daireleri
  • Havalimanı Vezneleri

Vatandaşlar İçin Uyarı

Düzenleme, harç ödeme işlemlerini kolaylaştırmayı hedefliyor. Ancak, vatandaşların uygulama tarihlerine dikkat etmesi ve seyahat planlarını buna göre yapması gerekiyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler