Sosyal Medya

Ekonomi

Devlet Müdahalesiyle Kurtarılan UBS’in CEO’sunun Milyon Franklık Maaşı Tartışması

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal

İsviçre Bankacılık Devi UBS CEO’sunun Yüksek Maaşı Üzerine Tepkiler Büyüyor: Yeni Düzenlemeler Gündemde

Kısa özet :

UBS CEO’sunun Yüksek Maaşına Tepki

  • Maaş Skandalı: UBS’nin CEO’su Sergio Ermotti’nin dokuz aylık çalışması için aldığı 14.4 milyon İsviçre frangı tepki çekiyor.
  • Kamu Güvencesi Tartışması: Bankanın kamu güvencesi altında olması, Ermotti’nin yüksek maaşının eleştirilmesinde merkezi bir rol oynuyor.
  • Toplumsal Adalet Endişesi: Politikacılar ve halk, Ermotti’nin maaşının toplumsal adaleti zedelediğini ve güven sorunlarına yol açtığını savunuyor.
  • Düzenlemeler Gündemde: Bankacılık sektöründeki düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi ve banka yöneticilerinin maaşlarına ilişkin yeni sınırlamalar talep ediliyor.

  • Haber Detay:
  • İsviçre’nin önde gelen bankası UBS’nin CEO’su Sergio Ermotti’nin maaşı, ülke genelinde büyük bir tartışma ve tepki dalgasına yol açıyor. Ermotti’nin dokuz aylık çalışması karşılığında 14.4 milyon İsviçre frangı alması, halk arasında ciddi bir rahatsızlık ve politikacılar arasında yoğun eleştirilere neden oluyor.

Ermotti’nin maaşının detayları incelendiğinde, sabit bir maaş olan 2.1 milyon frangın yanı sıra değişken bir ödeme olan 12.3 milyon frangın da bulunduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamlar, özellikle bankanın kamu güvencesi altında olduğu ve kriz durumlarında devlet müdahalesiyle finanse edildiği göz önüne alındığında, politikacılar ve halk arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden oluyor.

Önde gelen politikacılar, özellikle FDP-Präsident Thierry Burkart ve SP-Co-Präsident Cédric Wermuth, bu yüksek maaşların toplumsal adalet algısını zedelediğini ve halkın güvenini sarsabileceğini belirtiyorlar. Banka yöneticilerinin gerçeklikten kopuk bir şekilde astronomik maaşlar alması, geniş halk kesimlerinde ekonomik zorluklarla mücadele eden bireyler arasında büyük bir rahatsızlık yaratıyor.

Bu tepkiler, İsviçre hükümetinin bankaları daha sıkı bir şekilde düzenlemesi gerektiği düşüncesini güçlendiriyor. Özellikle, bankaların aşırı risk almalarını ve kriz durumlarında hükümetin ve ekonominin etkilenmesini engellemek için yeni düzenlemelerin gerekliliği konusunda fikir birliği sağlanıyor.

Politikacılar, banka yöneticilerinin maaşlarının daha fazla mütevazılıkla belirlenmesi ve bankacılık sektöründeki toplumsal adaletsizlik hissini azaltmak için adımlar atılması gerektiğini savunuyorlar. Ayrıca, banka yöneticilerinin kişisel sorumluluklarının artırılması ve hatta maaşlarına bağlı olarak performansın değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Tüm bu gelişmeler, İsviçre’de bankacılık sektöründeki düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi ve banka yöneticilerinin maaşlarına ilişkin yeni sınırlamaların getirilmesi gerekliliğini vurguluyor. İsviçreli politikacılar, bankacılık sektöründeki bu tür sorunların çözümü için sıkı adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, kamuoyunun beklentilerine yanıt verilmesini talep ediyorlar.

Kimler Tepkili?

İsviçreli politikacılar özellikle UBS CEO’su Sergio Ermotti’nin yüksek maaşına tepki göstermektedirler. Özellikle FDP-Präsident Thierry Burkart ve SP-Co-Präsident Cédric Wermuth gibi politikacılar, Ermotti’nin maaşının aşırı olduğunu ve bu durumun genel olarak kamuoyunda hoşnutsuzluk yarattığını belirtmekteler.

Politikacılar, Sergio Ermotti’nin yüksek maaşına tepki göstermekte ve bu durumun nedenleri hakkında birkaç ana noktaya dikkat çekmekteler:

  1. Kamu Güvencesi ile Finanse Edilmesi: UBS gibi büyük bankaların, hükümetin müdahalesiyle kriz durumlarında finanse edildiği ve dolayısıyla bu bankaların yüksek yöneticilerinin maaşlarının kamu kaynakları tarafından desteklendiği ifade edilmektedir. Bu durumda, politikacılar, bu maaşların daha fazla mütevazılıkla belirlenmesi gerektiğini düşünmektedirler.
  2. Toplumsal Adaletsizlik ve Güven Sorunu: Yüksek bankacılık maaşlarının, toplumsal adalet algısını zedelediği ve genel olarak halkın güvenini sarsabileceği belirtilmektedir. Özellikle bankaların sistematik öneme sahip olması ve hükümetin müdahale edebileceği durumlar göz önüne alındığında, bu tür maaşların halk arasında tepkilere neden olduğu ifade edilmektedir.
  3. Gerçeklikten Kopukluk: Politikacılar, banka yöneticilerinin yüksek maaşlarının, geniş halk kesimlerinin yaşadığı ekonomik zorluklarla uyumsuz olduğunu ve banka yöneticilerinin gerçek ekonomik koşullardan kopuk olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu durum, halk arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden olmaktadır.

Bu nedenlerle, İsviçreli politikacılar, Sergio Ermotti’nin yüksek maaşına ve benzer durumdaki diğer banka yöneticilerinin maaşlarına tepki göstermekteler.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İSVİÇRE, ABD YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE ERİŞİM İÇİN LOBİ YAPIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, Amerikan yapay zeka (YZ) çiplerine tam erişim sağlamak amacıyla lobi faaliyetleri için 500.000 Frank’a kadar bütçe ayırdı.

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (Seco), bu amaçla ABD’de ihracat kontrolleri konusunda uzmanlaşmış Akin Gump Strauss Hauer & Feld adlı hukuk firmasına yetki verdi. Edinilen bilgilere göre bu görev, acil ihtiyaç gerekçesiyle doğrudan atama yoluyla yapıldı.

Seco’nun ABD hükümetine yazdığı resmi bir mektupta, İsviçre’nin çip erişiminde daha iyi bir konumda olması gerektiği vurgulandı.

İsviçre’de YZ Çiplerine Olan Talep Artıyor

İsviçre’de yapay zeka çipleri, üniversitelerdeki akademik araştırmalarda ve özel sektörde yoğun olarak kullanılıyor. Ancak ABD, Donald Trump’ın başkanlık döneminden önce aldığı bir kararla, bazı ülkelerin bu çiplere sınırsız erişimini kısıtlamıştı. İsviçre de bu “öncelikli ve güvenilir ortaklar” listesinden çıkarılmıştı.

Şimdi İsviçre, bilimsel araştırmaların ve teknoloji şirketlerinin zarar görmemesi için ABD ile yeniden anlaşma zemini arıyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

ROLEX, ZÜRİH’İN EN PRESTİJLİ CADDELERİNDEN BİRİNDE 140 MİLYON FRANGLIK GAYRİMENKUL SATIN ALDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Yayınlanma: 06.04.2025 | 10:00

Dünyaca ünlü İsviçreli saat markası Rolex, sadece saat dünyasında değil, gayrimenkul piyasasında da etkisini artırıyor. Markanın gayrimenkul şirketi Marconi Investments, Zürich’in prestijli Bahnhofstrasse 40’ta yer alan tarihi ve değerli bir mülkü satın aldı.

Bahnhofstrasse 40’ta Rolex Yatırımı

Zürich’in en ünlü caddelerinden biri olan Bahnhofstrasse, lüks markaların merkezi haline gelmişken, Rolex bu kez gayrimenkul alanındaki yatırımlarına bir yenisini ekledi. Rolex, Bahnhofstrasse 40’taki mülkü 140 milyon İsviçre frangı gibi yüksek bir bedelle satın aldı. Mülkün mevcut kiracısı, ünlü mücevher ve saat markası Chopard, Zürich’teki butiğini bu adreste işletiyor.

Rolex ve Chopard Arasındaki İlişki Derinleşiyor

Rolex ve Chopard arasındaki güçlü işbirliği, Cenevre merkezli her iki markanın da elit çevrelerden geldiği gerçeğiyle pekişiyor. Mülkün satışının ardından, Rolex’in Chopard ve diğer mevcut kiracılara herhangi bir zarar verme niyetinde olmadığı belirtiliyor. Bu satın alma, Rolex için tamamen stratejik bir yatırım olarak görülüyor.

Zürich’teki İkinci Rolex Gayrimenkul Yatırımı

Bahnhofstrasse 40, Rolex’in bu bölgede yaptığı ikinci büyük gayrimenkul yatırımı. Birkaç bina ileride, Rolex zaten başka bir mülkte büyük bir saat butik işletiyor. Bu mülk, Rolex’in iştiraki olan Luzerner Bucherer Immobilien AG tarafından sahipleniliyor, ancak Marconi Investments’in sahip olduğu mülkler arasında yer almıyor.

Rolex’in bir diğer önemli işbirliği yaptığı nokta ise Beyer, dünyanın en eski saatçilerinden biri. Beyer’in lokasyonu, Bahnhofstrasse 40’a yalnızca birkaç adım mesafede ve Rolex’in bu alandaki güçlü ilişkileri devam ediyor. Hatta bazı dedikodular, Rolex’in Beyer’i satın almayı planladığı yönünde.

Tarihi Mülk ve Büyük Yatırım

Bahnhofstrasse 40’taki mülk, 1868 yılında Johannes Ganz tarafından inşa ettirilmiş ve “Haus zum Nordlicht” adıyla biliniyor. O dönem Bahnhofstrasse, bugünkü kadar değerli bir lokasyon değildi ve bölgeye yapılan yatırım, oldukça riskli bir hamle olarak görülüyordu. Ancak zaman içinde bölgenin değerinin artmasıyla Bahnhofstrasse, bugün Avrupa’nın en prestijli caddelerinden biri haline geldi.

Gayrimenkul uzmanı Marc-Christian Riebe, Rolex’in satın aldığı bu mülkün değerini yaklaşık 140 milyon İsviçre frangı olarak tahmin ediyor. Bu fiyat, Rolex’in geçen yıl Cenevre’deki Rue du Rhône caddesinde 120 milyon İsviçre frangına satın aldığı başka bir mülküyle paralellik gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

ARNAVUTLARIN İSVİÇRE VE İSVİÇRE’DEKİ TÜRK İŞYERLERİNE EKONOMİ KATKILARI

yazar

Yayınlayan

on

By

1990’lı yıllardan sonra, İsviçre Arnavut göçmenlerinin en yoğun yaşadığı ülkelerden biri haline geldi. Bugün, yaklaşık 300.000 Arnavut ve Arnavut kökenli İsviçreli, bu ülkenin sosyal ve ekonomik yapısında güçlü bir yer tutuyor. 2022 verilerine göre, İsviçre nüfusunun %3,4’ü, yani yaklaşık 292.717 kişi, Arnavutçayı ana dil olarak konuşuyor. Bu büyük nüfus, yalnızca iş gücü olarak değil, aynı zamanda girişimcilik ve ticaret alanlarında da kendine sağlam bir yer edinmiş durumda.

Ekonomiye Katkı ve Girişimcilik: Arnavutların İş Dünyasındaki Gücü

Zamanla, Arnavutlar, İsviçre ekonomisinin şekillenmesinde önemli bir rol üstlendi. Bugün, 6000’den fazla Arnavut kökenli işletme, Almanca konuşulan İsviçre’de faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerin başarısı, Arnavutların kararlılığı ve girişimcilik ruhunun somut bir yansıması. Özellikle sağlık sektörü, Arnavut kökenli İsviçrelilerin ön plana çıktığı alanlardan biri. Zürich’te düzenlenen bir etkinlikte, Spitex Dona sağlık şirketinin CEO’su Liridona Makica, başarılarıyla ödüllendirildi. Arnavut kökenli bir kadın olan Makica, zorlu bir eğitim sürecinin ardından kendi işini kurarak 15.000 frank değerindeki ödülünü kazanarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu ödül, yalnızca Makica’nın başarısını değil, Arnavutların İsviçre ekonomisindeki güç ve etkilerini de gözler önüne seriyor.

Toplumsal ve Ekonomik Değişim: Arnavutların İkinci ve Üçüncü Jenerasyonla Gelişen Başarıları

İlk göçmen jenerasyonunun çoğunlukla inşaat sektöründe çalıştığı yıllardan, ikinci ve üçüncü jenerasyonun kendi işlerini kurarak büyük şirketler yöneten bireyler haline gelmesine kadar yaşanan bu dönüşüm, Arnavutların İsviçre’deki toplumsal ve ekonomik değişimini simgeliyor. Arnavut kökenli İsviçreliler, yalnızca iş gücü olarak değil, aynı zamanda toplumun kalkınmasına büyük katkılarda bulunan girişimciler olarak da kendilerini göstermektedir. Bu değişim, Arnavutların İsviçre’ye entegrasyonunun güçlü bir göstergesi.

İsviçre Ekonomisinde Büyüyen Etki: Arnavutların Gücü

Swissalbs’in başkanı ve Arnavut kökenli bir iş insanı olan Përparim Avdili, “Biz Arnavutlar, bugün İsviçre’nin ekonomisinin önemli oyuncularıyız ve toplumsal statümüz giderek daha da güçleniyor” diyor. Avdili, Arnavutların inşaat sektöründen iş dünyasına geçişini ve bu değişimin Arnavutların ekonomik güçlerini nasıl yansıttığını vurguluyor. Arnavutların başarıları, sadece iş hayatıyla sınırlı değil. Aynı zamanda, Türk marketleri ve restoranlarının da ayakta kalmasında önemli bir rol oynuyorlar. Birçok Türk esnafı, “Bizim yüzde 90 müşterimiz Arnavut, Arap ve diğer yabancılardır” diyerek, Arnavutların İsviçre ekonomisine katkı sağladıklarını ve ticaretin şekillenmesindeki etkilerini doğruluyor.

Tatil Destinasyonları ve Ekonomiye Katkı: Arnavutlar ve Türkiye İlişkisi

Arnavutların İsviçre ekonomisindeki etkisi sadece ticaretle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, Arnavutlar ve Kosovalıların Türkiye’ye olan ilgisi de önemli bir ekonomik etki yaratıyor. İsviçre’de yaşayan Arnavutlar, tatil yapmak için en çok Antalya’yı tercih ediyor. Türk seyahat acentaları da bu durumu doğruluyor; “Arnavutlar, büyük aile gruplarıyla Antalya veya İstanbul’a tatile gidiyorlar ve yüksek miktarda tatil paketi satın alıyorlar. Gerçekten iyi para harcayan bir halk,” diyerek, Arnavutların Türkiye’ye sağladığı ekonomik katkıları övüyorlar.

İsviçre’nin Ekonomik Yapısına Katkı ve Kültürel Entegrasyon

Arnavutlar, sadece kendi işlerini kurarak İsviçre ekonomisinin farklı alanlarında büyüyüp gelişmeye devam etmekle kalmıyor; aynı zamanda, diğer göçmen topluluklarla işbirliği içinde, ülkenin ticaret hayatına da önemli katkılarda bulunuyorlar. Bu durum, Arnavutların İsviçre’deki başarısının yalnızca ekonomik değil, kültürel entegrasyon ve toplumlararası işbirliği açısından da ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Arnavutlar, İsviçre’nin zenginleşen ekonomik yapısına önemli bir değer katarken, aynı zamanda İsviçre toplumunun daha da çeşitlenmesine katkı sağlıyor.

İsviçre’deki En Etkili Arnavutlar

Haberin Devamını Oku

Trendler