Sosyal Medya

İsviçre

Son 20 yılda sağlık sigorta primleri iki katına çıktı: Halk artık yeter diyor

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal Analiz

İsviçre’nin nabzını tutan özel bir ankete göre, İsviçre halkı sağlık sigortası sistemine devrim istiyor. Önümüzdeki yılın da artış göstermesi beklenen sağlık sigortası primleri konusunda İsviçre’de rahatsızlık giderek artıyor. En son yapılan bir ankete göre, halkın büyük çoğunluğu mevcut sistemin değiştirilmesini ‘devrim’ istiyor.

Halk artık sesi çıktığı kadar haykırmak istiyor, “Artık yeter” diye siyasetçilere sesini duyurmak istiyor. Yıllardır sağlık primlerindeki artışları atlatamadan bir sonraki yılın artış haberi netleşmeye başlıyor. Halk artık bir devrim istiyor. 4-5 kişilik bir aile yıllardır her yıl ortalama kişi başı yüzde 5-10 % arası – 10-30 İsviçre frangı sağlık sigorta prim artışıyla toplamda aylık 100-150 CHF zamla karşılaşıyor.

Anket sonuçlarına göre, İsviçre’de halk özellikle Kopfprämie “kafa primi” olarak bilinen sabit prim miktarının kaldırılmasını istiyor. Bunun yerine, gelire bağlı prim ödemeleri daha adil bir sistem olarak öne çıkıyor. Yüksek gelirli kişilerin daha fazla prim ödemesi, düşük gelirli bireylerin ise daha az ödemesi gerektiği düşüncesi genel olarak destek görüyor.

Bu isteklerin temelinde, sağlık sigortası primlerinin İsviçre halkının mali durumunu ciddi şekilde zorlaması yatıyor. Özellikle orta gelirli aileler, temel harcamalarını karşılamakta zorlanıyor. Birçok İsviçreli, özellikle sağlık sigortası primlerinin diğer harcamalardan daha öncelikli olduğunu düşünüyor.

Politikacılar da bu konunun farkına vardı ve artık harekete geçti. Sağlık sigortası primleri ve kira maliyetleri, halkın canını yakan ve en acil sorunlar arasında yer alıyor. Bu konuyu gündemine alan her parti, halkın desteğini alır. Bu, sağ, sol veya orta partilerin sorunu değildir. 9 Haziran’daki referandumda, Sosyal Demokrat Parti’nin (SP) prim indirme girişimi ve Merkez Parti’nin sağlık maliyetlerini sınırlama talebi gibi önemli adımlar atılacak.

Sonuç olarak, İsviçre halkı sağlık sigortası sisteminde önemli değişiklikler istiyor ve bu konuda adımların atılmasını bekliyor. Artan sağlık sigortası maliyetleri, halkın günlük yaşamını ciddi şekilde etkiliyor ve çözüme acil bir ihtiyaç olduğu açıkça ortada.

Maaşlar çok az artarken sağlık sigortası primleri yıllardır hiç durdurulamıyor.

Son 20 yılda, sağlık sigortası primleri iki katına çıktı. Bu durum, artık eskisi kadar kazanamadığımız halde sağlık sigortası için çok daha fazla ödeme yapmamız gerektiği anlamına geliyor. Bu artış her yaş grubunu etkiliyor.

Bugünkü haberler, federal hükümet tarafından yayınlanan ve sağlık sigortası primlerinin 2023’te tekrar yüzde 6,6 artacağını gösteriyor. Federal Sağlık Dairesi’nin bildirisine göre, bunun nedenleri arasında Covid-19 pandemisi ve biriktirme etkisi bulunuyor.

Son yıllarda, sağlık sigortası primlerindeki trend tek yönlü oldu: yukarı doğru. 2008 ve 2022 hariç, primler her yıl arttı.

Bu artış herkesi etkiliyor. İsviçre’deki herkes, zorunlu sağlık sigortası için katkıda bulunmak zorunda. Son on yılda primlerin ortalama yıllık artışı yüzde 2,8 olurken, 1996’da zorunlu sağlık sigortasının yürürlüğe girmesinden bu yana yıllık yüzde 3,8 arttı.

1996’da ortalama prim ayda 128 İsviçre frangıydı. Bugün, sigortalılar ortalama olarak ayda 334 İsviçre frangından fazla ödeme yapmaktadır – yaklaşık iki buçuk kat daha fazla.

Özellikle genç yetişkinler (19-25 yaş), önümüzdeki yıl ortalama olarak ayda 279.90 İsviçre frangı ödeyecekler, bin yılın başındakinden daha fazla.

Diğer yaş grupları da önümüzdeki yıldan itibaren 2000 yılına göre iki kat daha fazla ödeme yapacak. Çocuklar (0-18 yaş) için aylık katkılar ortalama 52 İsviçre frangından neredeyse 105 İsviçre frangına yükseldi, yetişkinler için (26 yaş ve üzeri) ise ortalama 188 İsviçre frangından neredeyse 397.20 İsviçre frangına yükseldi.

Son yıllarda maaşların da arttığı iddia edilebilir. Bu doğru, 1996’dan bu yana ortalama olarak yüzde 30 arttılar. Ancak, primlerin artışıyla adım adım tutmaları mümkün değil. Aynı dönemde ortalama prim yüzde 150 arttı.

Bunun sonucunda, primler haneleri her geçen gün daha fazla zorlamakta, özellikle de çocuklu aileleri. İsviçre nüfusunun dörtte biri, harcamaları hafifletmek için bireysel prim indirimi alıyor. Ancak, prim indirimi katkıları, primlerin kendisi kadar hızlı artmıyor.

Bu nedenle, birçok yıl boyunca, primler için bir üst sınır talepleri yükseldi. Bu konuda iki girişim geçtiğimiz yıl gerçekleşti: CVP’nin maliyet freni girişimi ve SP’nin prim indirme girişimi.

Federal Hükümet, her iki konuyu da temel olarak memnuniyetle karşılıyor ve her biri için dolaylı bir karşı öneri geliştirdi, her ikisi de Ulusal Meclis’te çoğunluğu sağladı. Kantonlar Meclisinde siyasi tartışma henüz yapılmadı.

Sağlık Dairesi’nin bildirisinde, Federal Hükümet’in maliyetleri düşürmek için çeşitli önlemler uyguladığı belirtiliyor, bunlar arasında laboratuvar ücretlerinin ve ilaç fiyatlarının düşürülmesi yer alıyor. Ayrıca, federal hükümet, daha ucuz genrik ilaçların teşvik edilmesiyle maliyetleri düşürmeyi planlıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BASEL’DE EUROVISION’A KARŞI REFERANDUM GİRİŞİMİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin Hristiyan Demokrat Birliği Partisi (EDU), 2025’te Basel’de düzenlenmesi planlanan Eurovision Şarkı Yarışması (ESC) için ayrılan yaklaşık 35 milyon Franklık bütçeye tepki gösterdi. Parti, kamu kaynaklarının bu etkinlik için kullanılmasına ve dini sebeplerine dayandırdığı itirazları nedeniyle referandum sürecini başlattı.

35 MİLYON FRANKLIK BÜTÇEYE TEPKİ

Basel-Stadt Büyük Meclisi, 11 Eylül’de yapılan oylamada 2025 Eurovision Şarkı Yarışması için 34.964 milyon Franklık bütçenin ayrılmasına karar vermişti. Ancak EDU, vergi mükelleflerinin paralarının bu tür bir etkinliğe harcanmasını “kabul edilemez” olarak değerlendiriyor.

DİNİ VE MALİ GEREKÇELER

EDU, mali sebeplerin yanı sıra, dini gerekçeleri de öne sürüyor. Parti, “Stop ESC in der Schweiz” adlı internet sitesinde yarışmanın antisemitizm, para israfı, okültizm ve satanizm ile ilişkilendirildiğini iddia ediyor. Ayrıca, cinsiyet ideolojisini “kutsal evlilik düzenine ve cinsiyet kimliğine karşı bir saldırı” olarak nitelendiriyor.

REFERANDUM İÇİN İMZA TOPLANIYOR

EDU’nun referandumu hayata geçirebilmesi için 26 Ekim’e kadar 2000 imza toplaması gerekiyor. Parti, bu süreçte imza toplama kampanyalarını yoğunlaştırmış durumda.

#Basel #ESC2025 #EDU #Referandum #Vergi #Eurovision #İsviçre #Bütçe #Din #Mali
#Referendum #Steuergelder #Eurovision #Schweiz #Finanzen #Religion #schwiiz #suisse #svizzera #switzerland #schwiizervolk






Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRELİ MİLLETVEKİLİ NİK GUGGER AZERBAYCAN’DA KARA LİSTEYE ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 4 dakika

İsviçre Ulusal Meclisi üyesi Nik Gugger, Azerbaycan tarafından kara listeye alındı. Şubat ayında Azerbaycan’a seçim gözlemcisi olarak gitmek isteyen Gugger, Bakü Havalimanı’ndan geri çevrildi. Şimdi ise Azerbaycan yetkilileri, Gugger’in resmi olarak “istenmeyen kişi” ilan edildiğini doğruladı.

Bu kara listeye alınmanın nedeni, Gugger’in Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Azerbaycan aleyhine alınan bir karara destek vermesi olarak açıklanıyor. Kararla birlikte, Azerbaycan’ın konseydeki temsilcilerinin bir yıl süreyle meclis çalışmalarından men edilmesi onaylanmıştı. Toplamda 76 parlamenter daha aynı listeye eklenerek Azerbaycan’a girişleri yasaklandı.

KARA LİSTEYE ALINMANIN SEBEBİ NEDİR?

Nik Gugger, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) adına Azerbaycan’daki seçimleri gözlemlemek için bu ülkeye gitmek istemişti. Ancak Bakü Havalimanı’nda kendisine ülkeye girişin yasak olduğu bildirilmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştı. Olayın arkasında yatan neden ise, Avrupa Konseyi’nin Azerbaycan’a yönelik aldığı bir yaptırım kararıydı. Konsey, Azerbaycan’daki seçim süreçlerini ve insan hakları ihlallerini eleştirerek Azerbaycan’ı bir yıl süreyle meclisten men etti. Bu kararı destekleyen milletvekilleri arasında yer alan Gugger, Azerbaycan hükümeti tarafından kara listeye alındı.

DİPLOMATİK GERİLİMİN ARKA PLANI

Azerbaycan ve Avrupa Konseyi arasındaki gerilim, özellikle seçim süreçleri ve Dağlık Karabağ gibi kritik konularda derinleşmişti. Avrupa Konseyi, Azerbaycan’ın insan hakları ve demokrasiye aykırı adımlar attığını savunarak temsilcilerini meclis çalışmalarından men etmişti. Nik Gugger, bu kararı desteklemiş ve Azerbaycan’ın demokrasi ilkelerine uymadığını ifade etmişti. Bunun üzerine, Azerbaycan 76 Avrupa Konseyi milletvekilini kara listeye aldı.

Gugger ise bu kararı kabul edilemez bulduğunu belirterek, “Azerbaycan’ın beni kara listeye alması, insan haklarına ve diplomatik haklarıma aykırıdır. Bu yasak derhal kaldırılmalıdır,” açıklamasında bulundu. Ayrıca, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis de bu diplomatik krize müdahil olarak Azerbaycan hükümetine giriş yasağının kaldırılması çağrısında bulundu.

AZERBAYCAN’IN TUTUMU

Azerbaycan hükümeti, aldığı bu kararın tamamen yasal ve egemenlik haklarına dayandığını belirtiyor. Bern’deki Azerbaycan Büyükelçiliği, yaptığı açıklamada, “Bu adım, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yasalarına uygun olarak alınmıştır ve devletimizin egemenlik hakları çerçevesindedir,” ifadelerini kullandı. Azerbaycan, dış müdahalelere karşı çıkarken, Batı ülkeleri tarafından yapılan eleştirileri reddediyor.

NİK GUGGER’İN TEPKİSİ VE ÇAĞRISI

Nik Gugger, Avrupa Konseyi ve İsviçre hükümetine çağrıda bulunarak Azerbaycan’ın kara liste uygulamasına karşı sert bir tavır alınması gerektiğini savundu. “Bu giriş yasağı, Avrupa değerlerine ve demokrasiye aykırıdır. Azerbaycan, Avrupa Konseyi üyesi olarak demokrasiye ve insan haklarına bağlı kalmak zorundadır,” dedi. Gugger, ayrıca bu yasağın insan hakları ihlali olduğunu ve diplomatik yollarla bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.

#NikGugger #Azerbaycan #KaraListe #DiplomatikKriz #İsviçre #AvrupaKonseyi #schweiz #suisse #svizzera #haber #haberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

CENEVRE’DE SU KİRLİLİĞİ KRİZİ: «EŞİMİN SAÇLARI YEŞİL OLDU»

yazar

Yayınlayan

on

By

Cenevre’nin Carouge bölgesinde bazı binaların su temininde yaşanan kirlenme, vatandaşlar üzerinde ciddi etkiler yarattı. Olay, bir anti-kireç maddesinin sıcak su sistemine karışması sonucu meydana geldi.

Carouge’deki su kirliliği, bölgedeki yaklaşık 90 haneyi etkiledi. Bir yerleşimci, suyun kirlenmesinin ardından eşinin saçlarının duş sırasında yeşil renge dönüştüğünü bildirdi. Ayrıca, eşinin cilt ve gözlerinde yanma hissettiği ve hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Kimyasal Kontaminasyonun Sebebi:

Görgü tanıkları, bir kimyasal madde olan anti-kireç ürününün yanlışlıkla sıcak su sistemine karıştığını ifade etti. Bu durum, bölgede mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı gibi sağlık sorunlarına yol açtı. Bir başka mağdur, sadece içme suyu değil, aynı zamanda duş suyu kullanmanın da sorun yarattığını belirtti.

Yetkililerden Açıklama:

Carouge Belediyesi’nden yapılan açıklamada, kirliliğin nedeni olarak belirtilen kimyasal ürünün, bir ocak temizliği sırasında sistemlere karıştığı ifade edildi. Belediye, vatandaşlardan suyu içme ve kişisel temizlik için kullanmamalarını, yalnızca belirtilen güvenli su kaynaklarını tercih etmelerini istedi.

Yetkililer, temizlik çalışmalarının devam ettiğini ve bir sonraki analiz için pazartesi günü yeni ölçümler yapılacağını bildirdi. Ayrıca, bu tür olayların gelecekte önlenmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınacağı vurgulandı.

Polis ve Acil Müdahale:

Olayla ilgili polis ekipleri ve sağlık görevlileri, kirliliğin yayılmasını önlemek için acil müdahalede bulundu. Birkaç kişi, kimyasal maddeyle temas sonucu sağlık sorunları yaşadı ve hastaneye kaldırıldı.

#CenevreSuKirliliği #Carouge #KimyasalKirlenme #SağlıkSorunları #SuKritikDurum #AntiKireçKrizi #SuTemini #HavaalanıSorunları #isviçre #suisse #svizzera #switzerland #haber

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler