Gündem
KADIN ASKERLERİN YARISINDAN FAZLASI CİNSİYET AYRIMCILIĞI VE CİNSEL ŞİDDET MAĞDURU

İsviçre ordusunda gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, kadın askerlerin büyük bir kısmının cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyarak ordu içinde ve toplum genelinde güçlü bir yankı uyandırdı. Araştırmaya göre, kadın askerlerin %50’si görevleri sırasında ayrımcılığa uğradığını belirtirken, %40’ı cinsel şiddetle karşılaştığını ifade ediyor. Ayrımcılık vakalarının %90’ında cinsiyet temelinde yapılan ayrımcılıklar öne çıkıyor. Ordudaki bu olumsuz tablo, İsviçre kamuoyunda büyük bir “uyandırma çağrısı” olarak nitelendiriliyor ve ordu yönetimi, ayrımcılık ve şiddet vakalarının önlenmesi için geniş kapsamlı tedbirler almayı planlıyor.
Araştırmanın Kapsamı ve Bulguları
İsviçre ordusu tarafından yapılan bu araştırmaya 1126 kişi katıldı. Çalışma, kadın ve erkek askerlerin cinsiyet, etnik köken, dil ve fiziksel görünüş gibi farklılıkları nedeniyle maruz kaldıkları ayrımcılık vakalarını ortaya çıkarmayı amaçladı. Kadın askerlerin yarısından fazlası ayrımcılık yaşadığını bildirirken, vakaların büyük çoğunluğunda cinsiyetçi davranışlar ön planda yer aldı. Erkek askerlerin ise %12’si cinsiyet nedeniyle ayrımcılığa uğradığını belirtirken, etnik köken, cinsel yönelim ve dil gibi diğer farklılıklar da ayrımcılığın nedenleri arasında öne çıktı.
Sözlü Şiddet En Yaygın Şiddet Biçimi
Araştırmanın sonuçlarına göre, kadın askerlerin en sık maruz kaldığı şiddet türü cinselleştirilmiş sözlü şiddet olarak öne çıkıyor. Bu tür şiddet, kadınlara yönelik küçümseyici ifadeler, ayrımcı davranışlar ve cinsel içerikli tacizle kendini gösteriyor. Kadın askerler sık sık aşağılayıcı ve cinsiyetçi sözlerle karşılaşırken, aynı zamanda erkek meslektaşlarından daha düşük statüde görülüyor ve görevlerde eşit olmayan bir muamele ile karşılaşıyor. Araştırmaya katılan kadınların önemli bir kısmı, bu tür davranışların yaygın bir şekilde sürdüğünü ve bunun “orduda yerleşmiş cinsiyetçi bir kültürün” sonucu olduğunu belirtiyor.
Fiziksel Taciz ve Cinsel Şiddet Vakaları
Kadın askerler sadece sözlü değil, aynı zamanda fiziksel taciz ve cinsel şiddete de maruz kalıyor. Özellikle duş ya da uyku gibi özel alanlarda, istenmeyen fiziksel temaslar, zorla öpme girişimleri ve bazen de tecavüz girişimlerine kadar varan olayların yaşandığı ortaya konulmuş durumda. Kadınlar, bu özel alanlarda kendilerini güvende hissetmediklerini ve bu tür olayların nadir olmadığını belirtiyor. Hatta bazı vakalarda bu tacizlerin fiilen tecavüz girişimlerine dönüştüğü raporlanıyor.
Taciz ve Ayrımcılığın Gizlenmesi: “Halı Altına Süpürülme” Kültürü
Araştırmada, ordudaki üst düzey yetkililerin ve komutanların bu tür olaylara müdahalede yetersiz kaldığı veya vakaların üzerini örtmeye çalıştığı vurgulanıyor. Bir kadın subayın şu ifadeleri ordudaki sorunların ciddiyetini gözler önüne seriyor: “Birçok kez tacize uğradım, bu vakaları da rapor ettim. Ancak bu raporlar bilerek halının altına süpürüldü.” Bu tür geri bildirimler, orduda olayların gizlendiği veya ciddiye alınmadığına dair yaygın bir algının bulunduğunu gösteriyor. Kadın askerler, şikayetlerinin dikkate alınmaması nedeniyle adalete ulaşmanın zor olduğunu belirterek ordu içindeki güven ortamının zayıfladığını ifade ediyor.
Ordunun, mağdurların güvenle şikayet edebilecekleri bir mekanizma kurma ve yaşanan olayların üstünü örtmek yerine açık bir şekilde ele alınmasını sağlayacak yeni politikalar geliştirme zorunluluğu, bu bulgularla birlikte kamuoyunda da geniş yankı bulmuş durumda.
Ordu Yönetiminden Tepki: “Kabul Edilemez”
İsviçre Ordu Komutanı Thomas Süssli, araştırma sonuçlarının ordu için “kabul edilemez” olduğunu vurguladı. Bern’de düzenlenen bir basın toplantısında, “Bu sonuçlar beni şok etti ve bu durumun acilen değişmesi gerektiğini gösteriyor. Ordumuzda hiçbir ayrımcılık veya cinsel şiddet olayına yer yok,” dedi. Süssli, özellikle kadın askerlerin ordu içinde güvenli ve saygı duyulan bir ortamda görev yapmalarını sağlamak için ek tedbirler alacaklarını belirtti.
Yeni Tedbirler: Anonim Şikayet Hattı ve Bystander Eğitimi
İsviçre ordusu, ayrımcılık ve cinsel şiddeti önlemek amacıyla birtakım yeni önlemler alacağını duyurdu. Bu tedbirler arasında, mağdurların yaşadıkları olayları anonim olarak bildirebilecekleri bir şikayet hattının kurulması ve ordudaki herkesin sorumluluk bilinci kazanmasını sağlayacak “Bystander Eğitimi” yer alıyor. Bu eğitim programında, şiddet veya ayrımcılık olaylarına tanık olan bireylerin müdahale etmesi teşvik edilecek. Ayrıca, ordu içinde düzenli raporlama sistemleri ve askeri adaletle iş birliğinin artırılması planlanıyor.
Ordu İçi Kültür Değişikliği ve Toplumsal Yansıması
Araştırmanın bulguları, ordudaki ayrımcılık ve şiddet olaylarının yalnızca ordu içindeki bireylerin değil, toplumun genelindeki cinsiyetçi ve ayrımcı yaklaşımların bir yansıması olduğunu gösteriyor. İsviçre ordusu, bu konuda toplumun diğer kesimlerine de örnek olacak şekilde bir değişim süreci başlatmayı hedefliyor. Bu değişim sürecinde, kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin sona erdirilmesi için geniş kapsamlı toplumsal adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
Kapsamlı ve Güçlü Bir “Uyandırma Çağrısı”
Bu bulgular, İsviçre ordusu ve kamuoyu için adeta bir “uyandırma çağrısı” niteliğinde. Ayrımcılıkla mücadele ve kadın askerlerin güvenliğini sağlama hedefi doğrultusunda atılacak adımlar, yalnızca orduyu değil, tüm İsviçre toplumunu ilgilendiriyor. Bu süreçte ordunun “sıfır tolerans” politikası ve yeni stratejileri, kadınların ve tüm ayrımcılık mağdurlarının güvenliğini sağlayacak bir yol haritası oluşturuyor.
#CinsiyetEşitliği #İsviçreOrdusu #KadınAskerler #SıfırTolerans #ToplumsalDönüşüm
Gündem
OPERASYON FOTOĞRAFLARIYLA TİNDER’DA DOKTOR PROFİLİ TEPKİ ÇEKTİ

BASEL – Üniversite Hastanesi Basel’de (USB) görev yapan bir asistan doktor, Tinder’daki profilinde ameliyathanede çekilmiş fotoğraflarını paylaşınca sosyal medyada tepki topladı. Bir kadın kullanıcı, doktorun bu fotoğrafları flört amaçlı kullanmasını “zevksiz” ve “güvensizlik yaratan” bir davranış olarak değerlendirdi.
20 Minuten’e konuşan kadın, “Bu fotoğrafları görünce şok oldum. Hijyen kurallarına uyulup uyulmadığını ve hastanın fotoğrafının çekildiğinden haberi olup olmadığını sorguluyorum” dedi. Ayrıca bu görüntülerin bir gün kendisinin de başına gelebileceği endişesini taşıdığını dile getirdi: “Bu fotoğrafları gördükçe hastaneye olan güvenimi kaybediyorum.”
HASTANE: “KİŞİSEL KULLANIMDA SORUN YOK”
Üniversite Hastanesi ise olaya daha temkinli yaklaştı. USB Basın Sözcüsü Nicolas Drechsler, “Görüntülerde başka bir kişi yer almıyorsa ve hasta hakları ihlal edilmiyorsa, bu tür fotoğraflar kişisel kullanım kapsamında değerlendirilebilir” açıklamasını yaptı.
Ancak Drechsler, hastane çalışanlarının hasta gizliliği, kişisel görüntü hakları ve etik kurallara dair sürekli bilgilendirildiğini de vurguladı. “Özellikle sağlık alanında bu tür konularda çalışanlarımızı bilinçlendiriyoruz” dedi.
TEPKİLER BÜYÜYOR
Söz konusu doktor, Instagram’da da benzer şekilde pozlar vererek, üzerinde doktor önlüğü, maske ve stetoskopla kaslı kollarını sergilediği fotoğraflar paylaşıyor. Hatta bir fotoğrafına “Skalpel lütfen” notunu ekleyip gülümseyen bir şeytan emojisi koymuş.
Kadın kullanıcı, “Tüm bu paylaşımlar profesyonel bir doktor imajına yakışmıyor. Görünüşe göre tek amacı beğeni toplamak” diyerek tepkisini dile getirdi.
Söz konusu asistan doktor, basının yorum taleplerine ise şu ana kadar yanıt vermedi.
Gündem
LOZAN POLİS KARAKOLUNDA BİR AFRİKALI HAYATINI KAYBETTİ:

DÖRT POLİSE TAKSİRLE ÖLDÜRME SORUŞTURMASI
İsviçre’nin Lozan (Lausanne) kentinde bir polis karakolunda gözaltında hayatını kaybeden Afrikalı kökenli bir adamın ölümüyle ilgili dört polis memuru hakkında fahrlı ölüm şüphesiyle ceza soruşturması başlatıldı.
39 yaşındaki adam, 26 Mayıs Pazar akşamı uyuşturucu madde şüphesiyle gözaltına alınmış, polis merkezine götürüldükten kısa süre sonra aniden fenalaşarak yere yığılmıştı. Tüm yeniden canlandırma çabalarına rağmen kurtarılamadı.
Waadt Kantonu Savcılığı Sözcüsü Vincent Derouand, Batı İsviçre televizyon kanalı RTS’ye yaptığı açıklamada, dört polis memuru hakkında resmî olarak ceza soruşturması açıldığını doğruladı.
POLİS ŞİDDETİ PROTESTO EDİLDİ
Olayın ardından yaklaşık 100 kişi, hayatını kaybeden adamın gözaltına alındığı Lausanne’daki polis karakolu önünde bir araya geldi. Göstericiler, oturma eylemiyle polis şiddetini protesto etti. Taşınan pankartlarda “İsviçre devleti öldürüyor” gibi sert ifadeler yer aldı.
DAHA ÖNCE DE BENZER OLAYLAR YAŞANDI
Bu olay, Waadt Kanton Polisi’ne yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. 2016 ile 2021 yılları arasında yine bu kantonda dört Afrikalı erkeğin daha polis müdahalesi sırasında hayatını kaybettiği biliniyor. Bu ölümler sonrasında da çeşitli gösteriler düzenlenmiş, polis şiddeti ve yapısal ırkçılık eleştirilmişti.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Olayla ilgili adli soruşturma devam ediyor. İsviçre kamuoyunda ise güvenlik güçlerinin şeffaf bir şekilde hesap vermesi yönündeki talepler yeniden yükselmiş durumda.
Gündem
SPAR SCHWEIZ SATIŞA ÇIKIYOR – 360 ŞUBE VE 1600 ÇALIŞANIN GELECEĞİ BELİRSİZ

Spar Group, İsviçre’deki iştiraki için yeni bir alıcı arıyor
📅 29.05.2025 – 08:25
ZÜRİH – İsviçre genelinde 360’tan fazla şubesi bulunan Spar Schweiz, satışa çıkarıldı. Şirketin sahibi olan Güney Afrikalı Spar Group, iştiraki olan İsviçre birimini elden çıkarmak istediğini duyurdu. Halihazırda potansiyel alıcılarla görüşmelerin sürdüğü bildirildi.
İsviçreli yatırımcı öncelikli tercih
Spar Schweiz CEO’su Gary Alberts, haber ajansı AWP’ye yaptığı açıklamada, “Henüz kesinleşmiş bir anlaşma yok. En iyi çözüm yerel iş dünyasında çıkarları olan bir İsviçreli alıcı olur. Görüşmelerimizi bu doğrultuda sürdürüyoruz,” dedi. Ancak sürecin ne zaman tamamlanacağına dair bilgi verilmedi.
Marka devam edecek, Migros ve Coop ilgilenmiyor
Alınan bilgilere göre, görüşmeler ileri aşamalara ulaştı ancak sonuçlanması haftalar sürebilir. Şirketin marka ismi olan Spar ise İsviçre’de varlığını sürdürmeye devam edecek. Öte yandan, ülkedeki büyük zincirlerden Migros ve Coop bu satışla ilgilenmediğini bildirdi.
360 şube, 1600 çalışan etkileniyor
Spar Schweiz, Spar, Eurospar, Spar Express, Maxi ve TopCC markaları altında faaliyet gösteriyor. Nisan ayında Schnellmann Grubu’na ait 14 şubeyi devralan şirket, Eylül 2024 itibarıyla yaklaşık 1600 kişiye istihdam sağlıyordu.
Satışın arkasındaki neden: Düşen performans
Güney Afrikalı Spar Group, 2016 yılında İsviçre operasyonlarını devralmıştı. Ancak son yıllarda şirketin satış ve kârlılık rakamlarında düşüş yaşandı. Sadece pandemi döneminde geçici bir büyüme görüldü. 2023’te yapılan değerlendirmede, işlerin tatmin edici olmadığı belirtilmişti.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem7 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya7 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem7 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Gündem6 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI