Sosyal Medya

Ekonomi

İSVİÇRE’DE İŞGÜCÜ SIKINTISI KRİTİK SEVİYEDE: ŞİRKETLER ELEMAN BULAMIYOR

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’de son yıllarda giderek büyüyen işgücü sıkıntısı, ülke ekonomisini tehdit eden en önemli sorunlardan biri haline geldi. Sağlık, bilişim, mühendislik ve inşaat sektörleri başta olmak üzere birçok alanda nitelikli eleman bulma zorluğu rekor seviyeye ulaştı. İşverenler boş pozisyonları doldurmak için çare ararken, hükümet ise işgücü açığını gidermek adına yeni politikalar geliştirmeye çalışıyor.

İşgücü Açığı Hangi Sektörlerde Daha Fazla Hissediliyor?

İsviçre’de işgücü sıkıntısının en fazla hissedildiği sektörlerin başında sağlık sektörü geliyor. Özellikle hemşire, doktor ve yaşlı bakım personeli bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Ülkenin yaşlanan nüfusu nedeniyle sağlık hizmetlerine olan talep artarken, bu alanda çalışan personel sayısının yetersiz kalması sağlık sistemine baskı oluşturuyor.

Bilişim ve mühendislik alanlarında da benzer bir tablo söz konusu. Dijitalleşmenin hızla ilerlediği İsviçre’de, yazılım geliştiriciler, veri analistleri ve siber güvenlik uzmanlarına duyulan ihtiyaç artarken, yerli işgücü bu açığı karşılamakta yetersiz kalıyor. İnşaat ve teknik iş kollarında da büyük bir eleman eksikliği yaşanıyor. Şirketler, işgücü açığını kapatmak için yurt dışından çalışan getirmeye çalışsa da, göçmen politikalarındaki kısıtlamalar süreci zorlaştırıyor.

İşgücü Açığının Başlıca Nedenleri Neler?

İsviçre’de işgücü sıkıntısının arkasında çeşitli faktörler bulunuyor:

Yaşlanan Nüfus: İsviçre’de doğum oranlarının düşük olması ve nüfusun giderek yaşlanması, iş gücüne katılımı azaltıyor. Emekli olan çalışanların yerine yeterli sayıda genç işgücünün yetişmemesi, birçok sektörde boşluk oluşmasına neden oluyor.

Gençlerin Meslek Seçimi: Yeni nesil, belirli meslek gruplarından uzak durarak daha esnek ve yaratıcı işlere yöneliyor. Özellikle sağlık, inşaat ve teknik mesleklerde çalışmak istemeyen gençler nedeniyle bu alanlarda eleman bulmak daha da zorlaşıyor.

Göç Politikalarındaki Kısıtlamalar: İsviçre, Avrupa Birliği ülkeleri ile serbest dolaşım anlaşmasına sahip olsa da, üçüncü ülkelerden gelen nitelikli göçmenlerin İsviçre’ye yerleşmesi hala karmaşık bir süreç gerektiriyor. Şirketler, özellikle bilişim ve mühendislik gibi sektörlerde çalışacak uzmanları ülkeye getirme konusunda zorluklarla karşılaşıyor.

Çözüm Arayışları: İsviçre Hangi Adımları Atıyor?

İsviçre hükümeti ve iş dünyası, işgücü krizini çözmek için çeşitli stratejiler üzerinde çalışıyor:

🔹 Mesleki Eğitim ve Yeniden Yetiştirme Programları: İş gücüne katılımı artırmak amacıyla, gençleri ve kariyer değiştirmek isteyenleri teknik alanlara yönlendirecek eğitim ve sertifika programları sunuluyor.

🔹 Daha Esnek Göçmen Politikaları: İsviçre hükümeti, belirli sektörlerdeki açıkları kapatmak için yabancı iş gücüne yönelik mevzuat düzenlemeleri yapmayı değerlendiriyor. Özellikle bilişim ve sağlık alanlarında çalışacak göçmenler için daha hızlı çalışma izinleri sağlanması gündemde.

🔹 İş Koşullarının İyileştirilmesi: İşverenler, eleman sıkıntısını aşabilmek için çalışanlara daha esnek çalışma saatleri, daha iyi maaş ve ek sosyal haklar sunarak cazip fırsatlar yaratmaya çalışıyor.

İşgücü Krizi Ekonomiyi Nasıl Etkiliyor?

İşgücü eksikliği, İsviçre’nin ekonomik büyümesini doğrudan etkileyen faktörlerden biri haline geldi. Boş kalan pozisyonlar nedeniyle üretim ve hizmet sektörlerinde verimlilik düşerken, şirketler büyüme planlarını ertelemek zorunda kalıyor. Ayrıca, sağlık sektöründeki personel eksikliği hastanelerde bekleme sürelerinin uzamasına ve hizmet kalitesinin düşmesine neden oluyor.

Uzmanlar, işgücü açığının giderilmesi için hem kısa vadeli hem de uzun vadeli önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. İsviçre’nin küresel rekabet gücünü koruyabilmesi için nitelikli çalışan açığını kapatması kritik önem taşıyor.

📌 Önümüzdeki süreçte, hükümetin ve iş dünyasının atacağı adımlar, İsviçre’nin işgücü krizini aşma konusundaki başarısını belirleyecek.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

ROLEX, ZÜRİH’İN EN PRESTİJLİ CADDELERİNDEN BİRİNDE 140 MİLYON FRANGLIK GAYRİMENKUL SATIN ALDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Yayınlanma: 06.04.2025 | 10:00

Dünyaca ünlü İsviçreli saat markası Rolex, sadece saat dünyasında değil, gayrimenkul piyasasında da etkisini artırıyor. Markanın gayrimenkul şirketi Marconi Investments, Zürich’in prestijli Bahnhofstrasse 40’ta yer alan tarihi ve değerli bir mülkü satın aldı.

Bahnhofstrasse 40’ta Rolex Yatırımı

Zürich’in en ünlü caddelerinden biri olan Bahnhofstrasse, lüks markaların merkezi haline gelmişken, Rolex bu kez gayrimenkul alanındaki yatırımlarına bir yenisini ekledi. Rolex, Bahnhofstrasse 40’taki mülkü 140 milyon İsviçre frangı gibi yüksek bir bedelle satın aldı. Mülkün mevcut kiracısı, ünlü mücevher ve saat markası Chopard, Zürich’teki butiğini bu adreste işletiyor.

Rolex ve Chopard Arasındaki İlişki Derinleşiyor

Rolex ve Chopard arasındaki güçlü işbirliği, Cenevre merkezli her iki markanın da elit çevrelerden geldiği gerçeğiyle pekişiyor. Mülkün satışının ardından, Rolex’in Chopard ve diğer mevcut kiracılara herhangi bir zarar verme niyetinde olmadığı belirtiliyor. Bu satın alma, Rolex için tamamen stratejik bir yatırım olarak görülüyor.

Zürich’teki İkinci Rolex Gayrimenkul Yatırımı

Bahnhofstrasse 40, Rolex’in bu bölgede yaptığı ikinci büyük gayrimenkul yatırımı. Birkaç bina ileride, Rolex zaten başka bir mülkte büyük bir saat butik işletiyor. Bu mülk, Rolex’in iştiraki olan Luzerner Bucherer Immobilien AG tarafından sahipleniliyor, ancak Marconi Investments’in sahip olduğu mülkler arasında yer almıyor.

Rolex’in bir diğer önemli işbirliği yaptığı nokta ise Beyer, dünyanın en eski saatçilerinden biri. Beyer’in lokasyonu, Bahnhofstrasse 40’a yalnızca birkaç adım mesafede ve Rolex’in bu alandaki güçlü ilişkileri devam ediyor. Hatta bazı dedikodular, Rolex’in Beyer’i satın almayı planladığı yönünde.

Tarihi Mülk ve Büyük Yatırım

Bahnhofstrasse 40’taki mülk, 1868 yılında Johannes Ganz tarafından inşa ettirilmiş ve “Haus zum Nordlicht” adıyla biliniyor. O dönem Bahnhofstrasse, bugünkü kadar değerli bir lokasyon değildi ve bölgeye yapılan yatırım, oldukça riskli bir hamle olarak görülüyordu. Ancak zaman içinde bölgenin değerinin artmasıyla Bahnhofstrasse, bugün Avrupa’nın en prestijli caddelerinden biri haline geldi.

Gayrimenkul uzmanı Marc-Christian Riebe, Rolex’in satın aldığı bu mülkün değerini yaklaşık 140 milyon İsviçre frangı olarak tahmin ediyor. Bu fiyat, Rolex’in geçen yıl Cenevre’deki Rue du Rhône caddesinde 120 milyon İsviçre frangına satın aldığı başka bir mülküyle paralellik gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

ARNAVUTLARIN İSVİÇRE VE İSVİÇRE’DEKİ TÜRK İŞYERLERİNE EKONOMİ KATKILARI

yazar

Yayınlayan

on

By

1990’lı yıllardan sonra, İsviçre Arnavut göçmenlerinin en yoğun yaşadığı ülkelerden biri haline geldi. Bugün, yaklaşık 300.000 Arnavut ve Arnavut kökenli İsviçreli, bu ülkenin sosyal ve ekonomik yapısında güçlü bir yer tutuyor. 2022 verilerine göre, İsviçre nüfusunun %3,4’ü, yani yaklaşık 292.717 kişi, Arnavutçayı ana dil olarak konuşuyor. Bu büyük nüfus, yalnızca iş gücü olarak değil, aynı zamanda girişimcilik ve ticaret alanlarında da kendine sağlam bir yer edinmiş durumda.

Ekonomiye Katkı ve Girişimcilik: Arnavutların İş Dünyasındaki Gücü

Zamanla, Arnavutlar, İsviçre ekonomisinin şekillenmesinde önemli bir rol üstlendi. Bugün, 6000’den fazla Arnavut kökenli işletme, Almanca konuşulan İsviçre’de faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerin başarısı, Arnavutların kararlılığı ve girişimcilik ruhunun somut bir yansıması. Özellikle sağlık sektörü, Arnavut kökenli İsviçrelilerin ön plana çıktığı alanlardan biri. Zürich’te düzenlenen bir etkinlikte, Spitex Dona sağlık şirketinin CEO’su Liridona Makica, başarılarıyla ödüllendirildi. Arnavut kökenli bir kadın olan Makica, zorlu bir eğitim sürecinin ardından kendi işini kurarak 15.000 frank değerindeki ödülünü kazanarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu ödül, yalnızca Makica’nın başarısını değil, Arnavutların İsviçre ekonomisindeki güç ve etkilerini de gözler önüne seriyor.

Toplumsal ve Ekonomik Değişim: Arnavutların İkinci ve Üçüncü Jenerasyonla Gelişen Başarıları

İlk göçmen jenerasyonunun çoğunlukla inşaat sektöründe çalıştığı yıllardan, ikinci ve üçüncü jenerasyonun kendi işlerini kurarak büyük şirketler yöneten bireyler haline gelmesine kadar yaşanan bu dönüşüm, Arnavutların İsviçre’deki toplumsal ve ekonomik değişimini simgeliyor. Arnavut kökenli İsviçreliler, yalnızca iş gücü olarak değil, aynı zamanda toplumun kalkınmasına büyük katkılarda bulunan girişimciler olarak da kendilerini göstermektedir. Bu değişim, Arnavutların İsviçre’ye entegrasyonunun güçlü bir göstergesi.

İsviçre Ekonomisinde Büyüyen Etki: Arnavutların Gücü

Swissalbs’in başkanı ve Arnavut kökenli bir iş insanı olan Përparim Avdili, “Biz Arnavutlar, bugün İsviçre’nin ekonomisinin önemli oyuncularıyız ve toplumsal statümüz giderek daha da güçleniyor” diyor. Avdili, Arnavutların inşaat sektöründen iş dünyasına geçişini ve bu değişimin Arnavutların ekonomik güçlerini nasıl yansıttığını vurguluyor. Arnavutların başarıları, sadece iş hayatıyla sınırlı değil. Aynı zamanda, Türk marketleri ve restoranlarının da ayakta kalmasında önemli bir rol oynuyorlar. Birçok Türk esnafı, “Bizim yüzde 90 müşterimiz Arnavut, Arap ve diğer yabancılardır” diyerek, Arnavutların İsviçre ekonomisine katkı sağladıklarını ve ticaretin şekillenmesindeki etkilerini doğruluyor.

Tatil Destinasyonları ve Ekonomiye Katkı: Arnavutlar ve Türkiye İlişkisi

Arnavutların İsviçre ekonomisindeki etkisi sadece ticaretle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, Arnavutlar ve Kosovalıların Türkiye’ye olan ilgisi de önemli bir ekonomik etki yaratıyor. İsviçre’de yaşayan Arnavutlar, tatil yapmak için en çok Antalya’yı tercih ediyor. Türk seyahat acentaları da bu durumu doğruluyor; “Arnavutlar, büyük aile gruplarıyla Antalya veya İstanbul’a tatile gidiyorlar ve yüksek miktarda tatil paketi satın alıyorlar. Gerçekten iyi para harcayan bir halk,” diyerek, Arnavutların Türkiye’ye sağladığı ekonomik katkıları övüyorlar.

İsviçre’nin Ekonomik Yapısına Katkı ve Kültürel Entegrasyon

Arnavutlar, sadece kendi işlerini kurarak İsviçre ekonomisinin farklı alanlarında büyüyüp gelişmeye devam etmekle kalmıyor; aynı zamanda, diğer göçmen topluluklarla işbirliği içinde, ülkenin ticaret hayatına da önemli katkılarda bulunuyorlar. Bu durum, Arnavutların İsviçre’deki başarısının yalnızca ekonomik değil, kültürel entegrasyon ve toplumlararası işbirliği açısından da ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Arnavutlar, İsviçre’nin zenginleşen ekonomik yapısına önemli bir değer katarken, aynı zamanda İsviçre toplumunun daha da çeşitlenmesine katkı sağlıyor.

İsviçre’deki En Etkili Arnavutlar

Haberin Devamını Oku

Dünya

İSVİÇRE ŞİRKETLERİNE TRUMP’IN GÜMRÜK DUVARI: KİMLER DAHA ÇOK ETKİLENECEK?

yazar

Yayınlayan

on

By

📌 Özet:
🔹 Logitech: 1 milyar Frank piyasa değeri kaybı.
🔹 Swatch & Richemont: ABD’de düşen talep riski.
🔹 İsviçre peyniri: Yüksek ithalat vergileri nedeniyle büyük kayıp tehlikesi.
🔹 Makine sanayisi: Hükümetten ticari müzakereler talep ediyor.

ABD’nin 9 Nisan’dan itibaren İsviçre’den ithal edilen ürünlere %31 oranında ek vergi getirme kararı, İsviçre ekonomisinde ciddi yankı uyandırdı. Özellikle elektronik, saat, lüks tüketim ve gıda sektöründeki şirketler bu vergilerden olumsuz etkilenecek.

📉 Logitech: 1 Milyar Frank Kaybetti

Bilgisayar aksesuarları üreten Logitech, borsada %15 değer kaybederek 1 milyar Frank zarar etti. Şirketin Asya’daki üretim tesislerinden ABD’ye yapılan sevkiyat, yeni gümrük vergileri nedeniyle maliyet baskısı altında.

⌚ Saat Sektörü: Swatch ve Richemont Tehlikede

İsviçre’nin dünyaca ünlü saat markaları Swatch, Breitling ve Richemont, ABD pazarında rekabet güçlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Saatler ABD’de daha pahalı hale gelecek ve bu durum tüketici talebini azaltabilir.

Saat endüstrisi uzmanı Pierre-Yves Donzé, bu vergilerin “Çin pazarındaki satışların düşüşünü telafi etmek için ABD’ye yönelen İsviçre saatçiliği için büyük bir darbe” olduğunu belirtti.

🧀 İsviçre Peyniri: ABD’ye İhracat Tehlikede

İsviçre’nin ünlü Gruyère ve Emmental peynirleri de yeni vergilerle pahalanacak. Switzerland Cheese Marketing, bu durumun pazar payını olumsuz etkileyeceğini ve ABD tüketicisinin yerli alternatiflere yönelebileceğini belirtiyor.

🍫 Çikolata ve Victorinox Bıçakları da Vergi Kıskacında

ABD’de mağazaları bulunan çikolata üreticisi Läderach, yeni vergiler nedeniyle fiyat politikalarını yeniden değerlendirmek zorunda kalacak. Victorinox ise özellikle profesyonel bıçak segmentinde Amerikan rakipleri karşısında dezavantajlı duruma düşebilir.

🚗 Otomotiv Sektörü: İsviçreli Tedarikçiler Zor Durumda

İsviçreli otomotiv parçaları üreticileri Adval Tech ve Feintool, ABD’ye ihracatın düşebileceğini, ancak Çin’deki fırsatları değerlendireceklerini belirtiyor. Autoneum ise ek maliyetleri müşterilerine yansıtarak durumu dengelemeyi planlıyor.

🏥 İlaç Sektörü Şimdilik Muaf

İsviçre’nin en önemli sektörlerinden biri olan ilaç sanayisi (Novartis, Roche gibi şirketler) şimdilik vergilerden muaf tutuldu. Ancak Trump’ın önümüzdeki günlerde bu konuda da yeni adımlar atabileceği belirtiliyor.

📢 İsviçre’den Ne Bekleniyor?
Makine ve metal sanayisinin çatı kuruluşu Swissmechanic, İsviçre hükümetinden ABD ile hızlı ve etkili ticari müzakereler yürütmesini talep etti. Ancak, İsviçre’nin serbest ticaret anlaşmalarına dayalı ekonomi politikası göz önüne alındığında, bu vergilere karşı sert bir karşı hamle yapması beklenmiyor.

📌 Ne olacak: Yeni ithalat vergileri, İsviçre’nin en güçlü ihracat sektörlerini tehdit ediyor. Şirketler ya fiyatlarını artırarak tüketici talebinin düşmesine razı olacak ya da kâr marjlarından feragat ederek rekabet etmeye çalışacak.

#İsviçre #ABD #İthalatVergisi #Ekonomi

Haberin Devamını Oku

Trendler