Sosyal Medya

Gündem

ORTA AKDENİZ’DEKİ KAÇIŞLARDAKİ BOĞULMALARA KARŞI: SP’Lİ SİYASETÇİ CÉLINE WIDMER, BÜYÜKELÇİLİKTE İLTİCA HAKKINI YENİDEN HAYATA GEÇİRMEK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

Okuma Süresi: 4 Dakika

Orta Akdeniz, Afrika ve Orta Doğu’dan gelen binlerce mültecinin Avrupa’ya ulaşmak için başvurduğu tehlikeli bir göç yolu haline geldi. Bu göçmenler, savaş, zulüm, yoksulluk ve insani krizlerden kaçıyorlar; ancak yasal göç yollarının olmaması, onları insan kaçakçılarına ve ölümcül deniz yolculuklarına mahkûm ediyor. Sonuç olarak, her yıl binlerce kişi bu tehlikeli deniz yollarında boğularak hayatını kaybediyor.

Bu trajik durumu çözmek amacıyla, İsviçre Sosyal Demokrat Partisi’nden (SP) Zürih milletvekili Céline Widmer, İsviçre’nin büyükelçiliklerinde iltica başvurusu yapılabilmesinin yeniden mümkün olmasını talep ediyor. Widmer, bu teklifiyle mültecilerin hayati tehlikeye girmeden Avrupa’ya ulaşmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Büyükelçiliklerde İltica Başvurusu Nedir?

1979 yılında İsviçre, zulüm gören veya hayatları tehlikede olan insanların yurtdışındaki büyükelçiliklerine giderek iltica başvurusu yapabilmelerine izin veren bir yasa yürürlüğe koydu. Bu uygulama, özellikle Güney Amerika’daki diktatörlüklerden kaçan insanlar için bir umut ışığı oldu. Ancak bu uygulama 2013 yılında sona erdi. O dönem yetkililer, büyükelçiliklerde yapılan iltica başvurularının verimsiz olduğunu ve İsviçre’ye gelen sığınmacıların ülkede başvuru yapmalarının daha uygun olacağını savundu.

Céline Widmer’in Teklifi

Widmer, büyükelçiliklerde iltica başvurusunun yeniden açılmasının, Akdeniz’deki trajedilerin önlenmesi ve insan kaçakçılığı ağlarının zayıflatılması için gerekli bir adım olduğunu belirtiyor. Yasal göç yollarının eksikliği, göçmenleri ölümcül tehlikelerle karşı karşıya bırakırken, büyükelçiliklerde yapılacak başvurular bu riskleri büyük ölçüde azaltabilir. Widmer, İsviçre’nin bu konuda öncülük ederek diğer Avrupa ülkelerine de insani bir model sunabileceğini savunuyor.

Orta Akdeniz’deki göç yollarının kapatılması, insan hakları savunucuları tarafından eleştirilirken, mülteci krizi devam ediyor. Widmer’in önerisi, özellikle savunmasız grupların – kadınlar, çocuklar ve yaşlılar – tehlikeli deniz yolculuklarına çıkmadan koruma altına alınabilmesini hedefliyor.

İnsan Kaçakçılığına Karşı Mücadele

Widmer, insan kaçakçılarının yasal göç yollarının eksikliğinden faydalandığını vurguluyor. Büyükelçiliklerde iltica başvuru imkânı, bu suç ağlarını zayıflatabilir ve mültecilerin güvenli yollarla koruma altına alınmasını sağlayabilir. Yasal yolların yokluğu, göçmenleri hayatlarını riske atmaya itiyor. Widmer, bu tehlikeli duruma karşı büyükelçilik iltica başvurusunun etkili bir çözüm olacağını savunuyor.

Sonuç

Orta Akdeniz’de yaşanan boğulma vakalarına ve mülteci krizine karşı Céline Widmer’in teklifi, insani bir çözüm sunmayı amaçlıyor. Göçmenlerin hayatını kurtarabilecek bu öneri, İsviçre’nin tarihi insani rolüne vurgu yaparken, diğer Avrupa ülkelerine de örnek olmayı hedefliyor.

#Mülteciler #CélineWidmer #Büyükelçilikteİltica #AkdenizTrajedisi #İnsanHakları #schweiz #suisse #svizzera #svizra #switzerland #İsviçreninsesi #asyl #sığınma #kaçak

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ZÜRİH’TEN YABANCI UYRUKLULARA HUKUKİ DESTEK HAMLESİ

yazar

Yayınlayan

on

By

📅 04.02.2025 – 10:42
🔹 Zürih, sosyal yardım alan yabancı uyruklular için üç yıllık pilot proje başlattı
🔹 325.000 Frank bütçe ayrıldı
🔹 Sosyal yardımın oturum iznine etkileri konusunda hukuki danışmanlık sağlanacak

Zürih kenti, sosyal yardım alan yabancı uyruklu kişilere yönelik hukuki danışmanlık sağlamak amacıyla 325.000 Frank bütçeli bir pilot proje başlattı. Üç yıl sürecek bu proje kapsamında, sosyal yardımdan dolayı göç hukuku açısından risk altında olan kişiler hukuki destek alabilecek.

OTURUM İZNİ TEHLİKEDE OLABİLİR
Zürih Sosyal İşler Departmanı’ndan yapılan açıklamaya göre, sosyal yardım almak entegrasyon eksikliği olarak değerlendirilebiliyor. Bu durum, süresiz oturum iznine sahip kişileri bile etkileyerek statü kaybına yol açabiliyor. Yabancı uyrukluların, sosyal yardım aldıkları gerekçesiyle oturum izinlerinin iptal edilmesi söz konusu olabiliyor.

KİMLER FAYDALANABİLECEK?
📌 Sosyal yardım nedeniyle göç hukuku açısından risk altında olanlar
📌 Davalarında başarı şansı olanlar
📌 Maddi imkânları kısıtlı kişiler

Zürih Belediyesi, proje kapsamında hukuki danışmanlık ve temsil hizmetlerini, “Freiplatzaktion Zürich – Rechtsarbeit Asyl und Migration” derneği aracılığıyla sağlayacak. Yetkililer, zorunlu nedenlerle sosyal yardıma muhtaç kalmanın, göçmenler için otomatik olarak olumsuz bir duruma yol açmaması gerektiğini vurguladı.

Haberin Devamını Oku

Dünya

ÇİN, İSVİÇRE’DEKİ UYGURLARI TAKİP EDİYOR VE TEHDİT EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Winterthur’da yaşayan bir Uygur, anonim tehditlere maruz kalıyor. Çin’in, burada yaşayan Tibetliler ve Uygurları izlediği iddia ediliyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu konuda hazırlanan raporu yayınlama konusunda tereddüt gösteriyor.

Özeti:

  • Çin, yıllardır Uygurları sistematik olarak izliyor ve insan haklarını ihlal ediyor.
  • İsviçre’deki Uygurlar da, Çin’in gözetiminden korunamıyor.
  • Hükümet, bu konuda hazırlanan raporun yayınlanmasını erteliyor.

2016’da Çin’den kaçan ve Winterthur’da ailesiyle birlikte yaşayan Habibulla Izchi, 2019 ve 2024 yıllarında anonim telefonlarla tehdit edildi. “Neredesin, ne yapıyorsun biliyoruz” şeklindeki tehditler alan Izchi, tehditlerin kaynağının aynı kişi olabileceğinden şüpheleniyor. İkinci tehdit telefonunda, “Çin’de kardeşlerin var mı?” sorusu soruldu.

Izchi’nin ailesi, Çin’deki baskılar nedeniyle büyük acılar yaşadı. Kız kardeşi ve eşi yıllardır toplama kamplarında tutuluyor, bir erkek kardeşi ise kaybolmuş durumda.

Izchi, İsviçre’de kendisini genellikle güvende hissetse de, sık sık gözetlendiğini belirtiyor. Zaman zaman Zürich sokaklarında takip edildiğini, günümüzde ise tehditlerin çoğunlukla çevrim içi olarak geldiğini vurguluyor. Birleşmiş Milletler etkinliklerinde, Cenevre’de açıkça fotoğraflandığı bile oldu.

Çin’in Zorbalığı Sırrını Kaybetti

Çin’in, İsviçre’deki azınlıkları ve muhalifleri tehdit etmesi uzun zamandır bilinen bir durum. İsviçre Federal İstihbarat Servisi, yıllardır bu konuda uyarılarda bulunuyor.

Ancak şimdi, bu meseleye dair kapsamlı bir rapor hazırlandı, fakat hükümetin raporu yayımlaması gecikiyor. Bunun nedeni, rapordaki bulguların çok hassas olması. Rapor, Çin’in İsviçre’deki Tibetlileri ve Uygurları nasıl izlediğini gözler önüne seriyor.

Hükümetin Tepkisi

İsviçre hükümeti, Çin’i kızdırmamak adına temkinli davranıyor. Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in bakanlığı, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini savunuyor. Çünkü şu anda, Çin ile serbest ticaret anlaşması güncelleniyor.

2018 Yılında Başlatılan Kampanya

Rapora dair süreç, 2018 yılına dayanıyor. Bu tarihte, Tibetlilerin İsviçre’de daha iyi korunması için bir dilekçe verildi. Daha sonra, araştırma Uygurları da kapsayacak şekilde genişletildi. Basel Üniversitesi’nden Ralph Weber, bu araştırmayı yürütmek üzere görevlendirildi.

Weber’in bulguları, Bern’de kaygı yaratmış durumda. Kaynağa göre, raporda bazı değişiklikler yapılması talep edildi.

Raportun Yayınlanması Bekleniyor

Birçok ulusal milletvekili, raporun ne zaman yayımlanacağı konusunda sabırsızlanıyor. Başlangıçta 2024’te yayımlanması beklenen rapor, şimdi Şubat 2025’e ertelendi.

Federal Hükümet, şu ana kadar sessizliğini koruyor.

Çin uzmanı Selina Morell, “Çin ile yapılan serbest ticaret anlaşması, insan hakları ihlallerinin göz ardı edilmesine yol açmamalıdır,” diyerek İsviçre’nin bu konuda net bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtiyor.

Izchi’nin durumu, tehdidin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak, kendisi hala herhangi bir suç duyurusunda bulunmamış. “Araştırmaya bilgi verdim,” diyor. Artık, söz İsviçre hükümetine düşüyor; gerçeğin açığa çıkması için adımlar atılmalı.

YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE ERKEN FRANSIZCA EĞİTİMİ KALDIRILABİLİR

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich, 03.02.2025 – Zürich’teki bazı siyasi partiler, okullarda erken Fransızca derslerinin kaldırılmasını talep etti. Yeni öneriye göre, öğrenciler Fransızca’yı 5. sınıf yerine, yalnızca ortaokul ya da liseye geçtiklerinde öğrenmeye başlayacak.

Erken Başlangıç Eleştiriliyor

Zürich Kantonsu’ndaki Mitte, SVP, GLP ve EVP partileri, Pazartesi günü Kantonsarayına sundukları önergede, erken Fransızca eğitiminin kaldırılmasını istedi. Partiler, Fransızca dersinin daha geç başlatılmasının öğrencilerin öğrenme süreçlerine katkı sağlayacağını, aşırı yüklenmeyi engelleyeceğini ve motivasyonu artıracağını savunuyor.

Önergenin gerekçesinde, öğretmenlerin yıllardır ilkokuldan ortaokula geçiş döneminde öğrencilerin Fransızca bilgisinin yetersiz olduğunu belirttikleri vurgulandı. Ayrıca, yapılan araştırmalar, erken Fransızca eğitimine başlama kararının beklenen başarıyı sağlamadığını gösteriyor.

Ders Saatleri Düzenlenecek

Teklifin kabul edilmesi durumunda, Fransızca dersine başlama yaşı ortaokul seviyesine kaydırılacak. Eğitimciler, ortaokul öğrencilerinin dil öğrenme açısından daha olgun olduklarını ve daha sağlam bir Almanca temeline sahip oldukları için Fransızca gibi karmaşık dillerin öğrenilmesinin bu seviyede daha kolay olacağını ifade ediyor.

İlkokulda boşalacak olan ders saatleri ise ya tamamen kaldırılacak ya da daha fazla Almanca ve matematik gibi derslere aktarılacak.

Son Karar Halkta

Zürich Hükümeti, önergeyle ilgili üç ay içinde bir görüş sunacak. Hükümet, önergeyi kabul ederse, uygulama planının iki yıl içinde hazırlanması gerekecek. Ancak, önergenin son onayı için söz hakkı yine halkta olacak. Zürich halkı, 2006 ve 2017 yıllarında daha önce ilkokulda ikinci yabancı dilin öğretilmesine karar vermişti.

Zürich’te 2005 yılından itibaren İngilizce dersleri ikinci sınıftan, Fransızca dersleri ise beşinci sınıftan itibaren veriliyor.

YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.

Haberin Devamını Oku

Trendler