Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre Madencilik İhlallerinde Çin’i Geride Bırakıyor

yazar

Yayınlayan

on

Madencilik alanında insan hakları ihlalleri sıkça yaşanıyor ve bu ihlallerin birçoğu İsviçre merkezli şirketlerde meydana geliyor.

Tamedia’dan İsviçreli Gazeteci Marcel Urech’in altta yazdığı haberin özeti:

Madencilik sektöründe yaşanan insan hakları ihlalleri:

  • 2010-2023 arasında 631 insan hakları ihlali bildirildi.
  • Çoğu İsviçre merkezli şirketlere ait.

İsviçre’nin rolü:

  • İsviçre merkezli şirketler, Çin’den sonra en fazla ihlalle suçlanıyor.
  • Özellikle Glencore ve Solway gibi şirketler öne çıkıyor.

Madencilik Sektöründe İnsan Hakları İhlalleri

  • İsviçre merkezli şirketlerin liderlik ettiği madencilik sektöründe insan hakları ihlalleri sıkça yaşanıyor.
  • Enerji dönüşümü için önemli olan minerallerin çıkarımı sırasında çevre, işçi ve yerli halk haklarına yönelik ciddi ihlaller rapor ediliyor.

İsviçre’nin İnsan Hakları İhlallerindeki Rolü

  • BHRRC’ye göre, 2010-2023 yılları arasında İsviçre merkezli şirketler, insan hakları ihlalleri açısından Çin merkezli şirketlerden daha fazla suçlanıyor.
  • Özellikle Glencore ve Solway gibi büyük İsviçre merkezli şirketler, ihlallerin odak noktasında bulunuyor.

Şirket Sorumluluğu ve Yasal Düzenlemeler

  • İsviçre’nin insan hakları ihlallerinde öne çıkması, yetersiz şirket sorumluluğu yasalarıyla ilişkilendiriliyor.
  • Avrupa’daki diğer ülkelerin aksine, İsviçre’de şirketlerin uluslararası faaliyetlerinde insan haklarına yönelik yeterli yasal düzenlemeler bulunmuyor.

Gelecek İçin İyileştirme ve Sorumluluk Artırımı

  • İsviçre’nin uluslararası alanda daha etik ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
  • Şirketlerin sürdürülebilirlik ve insan haklarına saygı konusundaki sorumluluklarını artırması ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerekiyor.
  • Haberin Ayrıntıları:

Enerji dönüşümü için hayati öneme sahip olan boksit, kobalt, bakır, lityum, mangan, nikel ve çinko gibi minerallerin çıkarımı, insan hakları ihlalleriyle gündeme geliyor. Business & Human Rights Resource Centre (BHRRC) tarafından yayınlanan rapora göre, bu ihlallerin büyük bir kısmı İsviçre merkezli şirketlerde yaşanıyor.

İsviçre Negatif Sıralamada Birinci Sırada

2010 ile 2023 yılları arasında BHRRC’ye toplam 631 insan hakları ihlali iddiası bildirildi. Bu iddiaların üçte ikisinden fazlası 20 şirkete ait olup, bu şirketlerin yarısı tüm ihlallerin sorumlusu olarak gösteriliyor. Çin merkezli şirketler 95 ihlalle öne çıkarken, İsviçre merkezli şirketler 96 ihlalle daha kötü bir performans sergiliyor ve sıralamada ilk sıraya yerleşiyor.

İsviçre Merkezli Şirketler İhlallerin Odağında

İsviçre merkezli Glencore ve Solway gibi büyük şirketler, insan hakları ihlalleri konusunda başı çekiyor. Bu şirketler, madencilik faaliyetleri sırasında çevre hakları, yerli halkların hakları ve işçi hakları gibi alanlarda ciddi ihlallerle suçlanıyor. Özellikle, çevreye zarar verme, çalışma koşullarının kötü olması ve yerel toplulukların yaşam alanlarının ihlal edilmesi gibi konular öne çıkıyor.

Küresel Enerji Dönüşümünde İnsan Hakları

Enerji dönüşümü için gerekli olan minerallerin çıkarımı sırasında yaşanan bu ihlaller, küresel ölçekte enerji politikalarının insan haklarına etkisini de gündeme getiriyor. İsviçre’nin bu alanda kötü bir performans sergilemesi, ülkenin uluslararası alanda insan haklarına verdiği önemi sorgulatıyor.

İnsan Hakları ve Şirket Sorumluluğu

İsviçre’nin insan hakları ihlallerinde öne çıkması, şirket sorumluluğu yasalarının yetersizliğiyle de ilişkilendiriliyor. İsviçre, Avrupa’da bu konuda etkili bir yasal düzenlemeye sahip olmayan nadir ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Bu durum, İsviçre merkezli şirketlerin yurt dışındaki faaliyetlerinde insan haklarına yeterince saygı göstermemelerine neden oluyor.

Bu rapor, enerji dönüşümü ve sürdürülebilir madencilik uygulamaları açısından insan haklarının korunmasının önemini bir kez daha vurguluyor. İsviçre’nin bu alanda iyileştirmeler yapması ve şirketlerin sorumluluklarını artırması gerektiği açıkça görülüyor.

En Fazla Şikayet Alan Şirketler

İnsan hakları ihlalleri konusunda en çok şikayet alan on şirket şu şekilde sıralanıyor:

  1. China Minmetals (Çin, 72 şikayet)
  2. Glencore (İsviçre, 71 şikayet)
  3. Grupo México (Meksika, 34 şikayet)
  4. First Quantum Minerals Canada (Kanada, 25 şikayet)
  5. Codelco (Şili, 24 şikayet)
  6. Freeport-McMoRan (ABD, 24 şikayet)
  7. Solway Group (İsviçre, 21 şikayet)
  8. Minera Los Pelambres (Şili, 19 şikayet)
  9. Antamina (Peru, 18 şikayet)
  10. Tenke Fungurume Mining (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 14 şikayet)

Geçen yıl, madencilik sektöründe 91 insan hakları ihlali iddiası bildirildi. Bu ihlallerin çoğu yerli halkların hakları, işçi hakları ve ölüm vakalarıyla ilgiliydi. Ayrıca, çevre ve arazi haklarının ihlali de sıkça görüldü. İsviçre’nin bu olumsuz sıralamada yer almasının başlıca nedenleri, Glencore ve Solway gibi şirketlerin 2010-2023 yılları arasında 92 ihlal gerçekleştirmiş olmasıdır.

Merkezleri İsviçre’de bulunan Glencore ve Solway, sektörde önemli iki şirket.

İnsan Hakları İhlallerinde Öne Çıkan Madencilik Lokasyonları

Madencilik faaliyetlerinin insan hakları üzerindeki olumsuz etkileri çeşitli lokasyonlarda yoğunlaşmış durumda. Business & Human Rights Resource Centre (BHRRC) tarafından yapılan araştırmalar, aşağıdaki madencilik sahalarının en fazla insan hakları ihlali bildirilmiş yerler olduğunu gösteriyor:

  1. Las Bambas (Peru, 68 ihlal)
  2. Tintaya; Antapaccay (Peru, 23 ihlal)
  3. Fenix (El Estor, Guatemala, 21 ihlal)
  4. Los Pelambres (Şili, 19 ihlal)
  5. Antamina (Peru, 18 ihlal)
  6. Buenavista del Cobre (Meksika, 15 ihlal)
  7. Tenke Fungurume (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 14 ihlal)
  8. Escobal Mine (Guatemala, 13 ihlal)
  9. Cerro Matoso (Kolombiya, 12 ihlal)

Şirket Sorumluluğu? İsviçre’de Yok

Business & Human Rights Resource Centre’ın (BHRRC) son raporu, İsviçre merkezli bazı büyük şirketlerin insan hakları ihlallerine karıştığını bir kez daha ortaya koyuyor. Bu durumu değerlendiren Dominique de Buman, eski Milli Meclis üyesi ve Şirket Sorumluluğu Koalisyonu yönetim kurulu üyesi, “Bu sıralama, İsviçre’de bazı büyük şirketlerin problematik işlere karıştığını açıkça gösteriyor” dedi.

İsviçre’nin Yasal Eksikliği

De Buman, İsviçre’nin yakında Avrupa’da şirket sorumluluğu konusunda etkili bir yasaya sahip olmayan tek ülke olacağını belirtti. Avrupa’nın diğer ülkeleri şirketlerin insan hakları ve çevresel sorumluluklarına yönelik yasal düzenlemeler yaparken, İsviçre bu konuda geri kalmış durumda. De Buman, “İsviçre’de halen sağlam bir şirket sorumluluğu yasası bulunmuyor” diye ekledi.

Küresel Standartlara Uyumun Önemi

Bu eksiklik, İsviçre merkezli şirketlerin yurt dışındaki faaliyetlerinde insan hakları ihlallerine yol açan uygulamalar yapmasına neden oluyor. Avrupa Birliği’nin şirketlerin küresel operasyonlarında insan hakları ve çevresel sorumluluklarını düzenleyen yasaları sıkılaştırması, İsviçre’yi bu alanda geride bırakıyor.

İsviçre’nin Geleceği ve Şirket Sorumluluğu

İsviçre’nin, uluslararası alanda daha iyi bir insan hakları performansı sergilemesi ve şirketlerinin sorumluluklarını artırması için bu konuda acil adımlar atması gerekiyor. Şirket sorumluluğu yasalarının güçlendirilmesi, İsviçre’nin küresel insan hakları standartlarına uyum sağlamasına yardımcı olacaktır.

Şirket Sorumluluğu Yasası Gerçekten Değişim Yaratır mı? İsviçre Örneği

İsviçre’de şirket sorumluluğu yasasının kabul edilip edilmeyeceği tartışmaları sürerken, Dominique de Buman bu tür bir yasanın Peru, Şili veya Meksika gibi ülkelerdeki durumları değiştirebileceğini belirtiyor. De Buman, “Evet,” diyerek, İsviçre merkezli şirketlerin insan haklarına riayet etmelerini ve örneğin, zehirli atık sularını nehirlere boşaltmalarını engelleyebileceğini vurguluyor. Şu anda, İsviçre’de bu tür davranışlar için şirketleri sorumlu tutacak bir mekanizma bulunmuyor.

İsviçre Avrupa’da Bir İstisna

De Buman, Kasım 2020’de yapılan şirket sorumluluğu yasası referandumunu hatırlatıyor. Bu girişim, kantonların çoğunluğunun desteğini alamayarak başarısız oldu, ancak halkın %50’den fazlası bu yasa lehine oy verdi. De Buman, “Artık hatalı şirketleri cezalandırma imkanı getirilmelidir” diyor.

Yasaların Güçlendirilmesi Gerekiyor

İsviçre, Avrupa’da şirket sorumluluğu konusunda etkili bir yasaya sahip olmayan nadir ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Avrupa Birliği, şirketlerin küresel operasyonlarında insan hakları ve çevresel sorumluluklarını düzenleyen yasaları sıkılaştırırken, İsviçre bu konuda geri kalmış durumda. De Buman, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini ve İsviçre’nin küresel insan hakları standartlarına uyum sağlaması için acil adımlar atılması gerektiğini savunuyor.

Bu durum, İsviçre’nin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir madencilik uygulamaları açısından daha etik ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesini gerektiriyor. Şirketlerin faaliyetlerinin çevresel ve sosyal etkilerini dikkate alarak, daha sürdürülebilir ve insan haklarına saygılı bir şekilde hareket etmeleri gerektiği açıkça görülüyor.

İsviçre’nin Avrupa’daki konumu, şirket sorumluluğu konusunda tartışmalara yol açıyor. Federal Hükümet, İsviçre’nin Avrupa’da bir istisna olmaması gerektiği argümanıyla bu girişimi reddetti. Ancak şu anda durumun tam tersi olduğunu söylemek mümkün: Avrupa Birliği (AB), şirketlerden dünya çapında insan hakları ve çevre standartlarına uymalarını talep ederken, İsviçre’de bu konuda etkili bir yasa bulunmuyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İSVİÇRENİNSESİ YENİ ÇALIŞMA OFİSİNDE

yazar

Yayınlayan

on

By

İSVİÇRE’DEKİ YENİ MEDYA MERKEZİ: İSVİÇRENİNSESİ’NDEN YENİ BİR SOLUK

İsviçre’deki Türk basın dünyasında fark yaratan ve hızla büyüyen sosyal medya takipçi kitlesiyle dikkat çeken İsviçreninsesi, tarafsız ve objektif yayın anlayışıyla İsviçre’deki Türkçe konuşan ve anlayan herkesin sesi olma amacını güdüyor. Gün geçtikçe büyüyen takipçi kitlesiyle, İsviçreninsesi; çok kültürlü İsviçre toplumunun sesini duyurmakla kalmayıp, haberlerinin yankısını yalnızca İsviçre’de değil, Türkiye’ye kadar ulaştırmayı sürdürüyor.

İSVİÇRENİNSESİ: YENİ OFİSİYLE MEDYA DÜNYASINDA YENİ BİR SOLUK GETİRİYOR
Ana ofisi Zug Hünenberg‘de bulunan İsviçreninsesi, şimdi de İsviçre’nin Almanca konuşulan bölgesi Luzern‘deki yeni ofisinde faaliyetlerine başlamış bulunuyor. Redaksiyon ekibi, burada çalışmaları devam ettirerek, İsviçreninsesi‘nin medya anlayışını güçlendiriyor. İsviçreninsesi ve bünyesindeki Nazar Kulturmagazin dergisi, İsviçre’deki Türk toplumu ve genel halk için doğru, güvenilir ve zengin içeriklerle bilgilendirme misyonunu üstleniyor.

İSVİÇRE’DE ALMANCA VE TÜRKÇE YAYIN YAPAN TEK TÜRK MEDYASI
İsviçre’de Almanca ve Türkçe yayın yapan tek Türk medya kuruluşu olan İsviçreninsesi, bünyesinde Nazar Kulturmagazin dergisi ve Swissperspektive Almanca haber portalını da barındırıyor. Bu medya platformları, her iki dildeki kitleye hitap ederek, İsviçre’deki Türk toplumu ve genel halk için kaliteli içerikler sunuyor. Ayrıca, İsviçreninsesi, Almanca, Fransızca ve İtalyanca haber içerikleri sunarak, İsviçre’nin dört dildeki farklı topluluklarına ulaşuyor. Bu çok dilli yaklaşım, İsviçre’nin zengin kültürel dokusunu daha geniş bir kitleye tanıtmak ve her dilde doğru bilgiyi sunmak adına büyük bir adım olarak öne çıkıyor.

İsviçre’nin medya dünyasında yeni bir soluk getiren İsviçreninsesi, hem Türkçe, Almanca, Fransızca hem de İtalyanca konuşan okuyucuları için bir köprü işlevi görüyor.

Sosyal medya hesaplarımızdan ve mobil uygulamamızdan İsviçre’nin Sesi uygulamasını cep telefonunuza indirebilirsiniz.

Facebook: https://www.facebook.com/isvicreninsesi.ch
Instagram: https://www.instagram.com/isvicreninsesi
LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/isvicreninsesi
X: https://x.com/isvicreninsesi
TikTok: https://www.tiktok.com/@isvicreninsesi_tiktok

İsviçreninsesi medyasının Türkçe ve Almanca haber yayınları ile reklam işbirlikleri için tüm sosyal medya hesaplarımızdan bizimle iletişime geçebilir ya da e-posta yoluyla ulaşabilirsiniz. Ayrıca, İsviçre’nin en önemli medya kanalları ve gazetelerinde şirketinizin Almanca tanıtım haberini yayınlatmak ve medya danışmanlığı hizmetlerimizden yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Şirketinizin tanıtım haberini İsviçre gazeteleri ve medyasında yayınlayalım.


#İsviçreHakkında #MedyaHakkında #İsviçreTürkMedyası #isviçreninsesi #isviçredenhaberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

ÇARŞAMBA GÜNÜ KAR GERİ DÖNÜYOR – HAFTA SONU DA BEYAZ OLACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Federal Meteoroloji ve Klimatoloji Ofisi (MeteoSchweiz), Salı günü ülkenin düşük rakımlı bölgelerinde genel olarak kuru bir hava beklendiğini, ancak yer yer hafif yağışların görülebileceğini açıkladı. Ön Alpler ve Alpler’de ise hava bulutlu ve zaman zaman yağışlı olacak. İsviçre’nin güneyinde ise güneşli bir gün yaşanacak.

KAR YAĞIŞ SINIRI DÜŞÜYOR
Salı akşamından itibaren ve Çarşamba’ya bağlayan gece kar yağış sınırının 600-800 metre arasında olacağı tahmin ediliyor. Çarşamba akşamı ise bu sınırın 400-700 metreye kadar ineceği bildirildi.

HAFTA SONU ALÇAK KESİMLERE KAR GELİYOR
Perşembe ve Cuma günleri kar yağış sınırı geçici olarak yükselse de, hafta sonu tekrar düşüşe geçecek. Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece ve Pazar günü kar yağışının daha düşük rakımlı bölgelere kadar ulaşması bekleniyor. Pazartesi günü ise kar sınırı 400-800 metre arasında olacak.

SOĞUK HAVA DALGASI GELİYOR
Hafta başında daha ılıman bir hava görülecek olsa da, hafta sonundan itibaren İsviçre genelinde sıcaklıklar hissedilir şekilde düşecek. Soğuk hava dalgasının etkisi önümüzdeki hafta başında da devam edecek.

İsviçreHavaDurumu #KarYağışı #HaftaSonuSoğuk #İsviçre #İsviçre #İsviçreninsesi #İsviçredehavadurumu #İsviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera

Haberin Devamını Oku

Gündem

SCHLİEREN’DE ÖĞRETMEN DEĞİŞİKLİĞİ BİTMİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Schlieren’deki iki ortaokul sınıfı, yaz tatilinden bu yana sürekli öğretmen değişikliği yaşıyor. Bu süreçte tam 14 farklı vekil öğretmen görevlendirildi, ancak hiçbiri uzun süre kalmadı. Kalıcı olmayı planlayan tek öğretmen ise, bir veli toplantısında okul müdürü tarafından görevden alındı.

Schlieren’deki Kalktarren Ortaokulu’nda düzenlenen bir veli toplantısı, adeta Alman Parlamentosu’nu andıran bir kaosa sahne oldu. Katılımcıların 20 Minuten gazetesine aktardığına göre, toplantıda veliler ayağa kalkarak gergin bir atmosfer yarattı. Hatta fiziksel tartışmaların eşiğine gelindi. Okul müdürü, bir vekil öğretmeni velilerin önünde “Kapa çeneni!” ve “Sen kovuldun!” ifadeleriyle sert bir şekilde eleştirdi. Bu sırada veliler de “Yuh!” diyerek tepkilerini gösterdi.

Okuldaki Sorunlar: Sürekli Öğretmen Değişimi

Kriz, yaz tatilinden bu yana ikinci sınıf öğrencilerinin düzenli bir sınıf öğretmenine sahip olmamasıyla başladı. İki öğretmenin sağlık sorunları nedeniyle görevden ayrılmasının ardından 13-14 farklı vekil öğretmen geçici olarak görevlendirildi. Ancak bu öğretmenlerin çoğu birkaç günden fazla kalamadı.

Bir öğrenci, bu geçici öğretmenlerden bazılarının kendi davranışları nedeniyle ayrıldığını kabul ederken, bazı öğretmenlerin ise başka nedenlerle devam edemediğini belirtti.

Sınavlar ve Notlama Krizi

Öğrenciler, derslerde yeterince sınav yapılmadığını ve bu durumun notlarına ciddi şekilde yansıdığını ifade etti. Bir öğrenci, “Bugüne kadar sadece 4-5 sınav yaptık. Aslında bunun üç katını yapmış olmamız gerekiyordu,” dedi. Bazı sınavların sonuçlarının sisteme girilemediğini ve bu yüzden geçerli olup olmadığından emin olmadıklarını belirtti.

Tek Kalıcı Öğretmen de Görevden Alındı

Samuel Wimmer (56) adlı vekil öğretmen, öğrencilerin sevdiği nadir isimlerden biri oldu. Ancak Wimmer, veli toplantısında yaşanan sorunları açıkça dile getirdiği için görevden alındı. Sınav notlarının nasıl toplanacağına dair plan yapılmadığını ve geçici öğretmenler arasında koordinasyon eksikliği olduğunu söyleyen Wimmer, bu çıkışının ardından okuldan uzaklaştırıldı.

Olayın ardından konuşan Wimmer, “Toplantıda söylenenlerin geçici bir tepki olduğunu düşündüm ve sınıfa dönerek işime devam ettim. Ancak pazartesi sabahı sınıfa geldiğimde, okul yönetiminden bir asistan beni sınıftan çıkardı,” dedi.

Bu tür kaotik bir durumla daha önce hiç karşılaşmadığını belirten Wimmer, sınıfın dağınık ve öğrencilerin ders materyallerinden yoksun olduğunu, bu eksiklikleri kendi çabasıyla gidermeye çalıştığını ifade etti. Öğrenciler, bu ani değişimlerle hayal kırıklığına uğramış durumda. Özellikle meslek seçimi için kritik bir yıl olan ikinci sınıfın bu sorunlarla geçirilmesi, veliler ve öğrenciler için endişe yaratıyor.

SCHLİEREN’DEKİ ÖĞRETMEN KRİZİ DERİNLEŞİYOR: ÖĞRENCİLERİN GELECEĞİ TEHLİKEDE

Schlieren’deki Kalktarren Ortaokulu’nda devam eden öğretmen değişikliği krizi, öğrencilerin ve velilerin tepkisini artırıyor. Geçici öğretmen Samuel Wimmer’in görevden alınmasının ardından yaşananlar, öğrenciler için hem akademik hem de duygusal açıdan zorlu bir süreç yarattı.

Wimmer: “Okulda Daha Önce Böyle Bir Şey Görmedim”

Samuel Wimmer, 20 Minuten gazetesine verdiği röportajda, yaşananları şu sözlerle anlattı:
“Veli toplantısında müdürün öfkeyle verdiği işten çıkarma kararının geçerli olmadığını ve zamanla sakinleşeceğini düşündüm. Ancak pazartesi günü sınıfa geldiğimde beni dışarı çıkardılar. O sırada öğrenciler büyük bir protesto başlattı.”

Wimmer, sınıfı devraldığında karşılaştığı durumu da şu şekilde özetledi:
“Sınıf tamamen dağınık ve kirliydi. Öğrencilerin temel ders materyalleri bile yoktu. Düzeni sağlamak ve materyalleri tedarik etmek için uğraştım. Bir hafta sonu boyunca 80 İngilizce sınavını düzelttim ki öğrenciler en azından bir not alabilsin. Ancak veli toplantısında, müdür bu durumu örtbas etmeye çalıştı.”

Öğretmenler Sadece Bir Hafta Kalıyor

Wimmer’in görevden alınmasının ardından sınıf, yeni bir vekil öğretmene kavuştu. Ancak bu öğretmenin de sadece bir hafta kalacağı açıklandı. Bir öğrenci, “Gelecek hafta başka bir öğretmen gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Ancak bu sürekli değişiklik bizi ciddi şekilde etkiliyor,” dedi. Özellikle meslek seçiminin yapıldığı bu kritik dönemde yaşanan bu istikrarsızlık, öğrencilerin geleceğini riske atıyor.

Bea Krebs: “Durum Hepimiz İçin Zor”

Schlieren Eğitim Kurulu Başkanı Bea Krebs, 20 Minuten’e yaptığı açıklamada, durumun herkes için zor olduğunu belirtti.
“Veli toplantısında yaşanan gerginlik, mevcut sıkıntıları artırdı. Vekil öğretmenle iş birliği, pedagojik farklılıklar nedeniyle uzatılmadı. Ancak sınıflar için uzun vadeli çözümler üzerinde çalışıyoruz.”

Sağlanan açıklamalarda, personel sıkıntısı nedeniyle bazı sınıflarda daha az sınav yapıldığı kabul edildi. Ancak Krebs, karnelerin hazırlanması için yeterli değerlendirmenin mevcut olduğunu vurguladı.

Sonuç: Öğrencilerin Geleceği Üzerindeki Belirsizlik Devam Ediyor

Öğrenciler, sürekli değişen öğretmenlerle eğitimde büyük bir boşluk yaşarken, veliler ve okul yönetimi arasında gerginlik artıyor. Bu durum, yalnızca Schlieren için değil, genel olarak İsviçre eğitim sistemi için önemli bir problem olarak öne çıkıyor. Veliler, istikrarlı bir çözüm bulunmasını talep ederken, öğrenciler bir an önce normalleşmeyi bekliyor.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler