İsviçre
İsviçre’de Artan Yaşam Maliyetleri: Ailelerin Mücadelesi
Cemil Baysal
İsviçre’de pandemiden sonra, insanların sıkça dile getirdiği bir konunun gerçekliği araştırılıyor. İşverenler ve esnaf, halkın alım gücünün azaldığını ve artık zorunlu olmayan şeylerin satın alınmadığını belirtirken, aileler enerji krizi bahanesi ve diğer artan maliyetler nedeniyle her şeyin pahalandığını ve ay sonunda ellerinde bir şey kalmadığını savunuyor. Yapılan son aile barometresi de bu durumu doğruluyor. Aileler gelecekten endişeli Haberi
Artan yaşam maliyetleri, İsviçreli ailelerin günlük yaşamında giderek daha fazla hissediliyor. Sabit maliyetler o kadar yüksek hale geldi ki, günlük hayatın pek çok alanında tasarruf yapmak zorunda kalınıyor. Bu özellikle gıda, gezi ve eğlence aktiviteleri için harcamaları etkiliyor.

Sabit maliyetlerde ayarlamalar
Bir çocuğa sahip olan Basel’den F ailesi, cep telefonu ve televizyon aboneliği dahil olmak üzere tüm sabit maliyetlerin arttığını belirtiyor. Yalnızca çocuğu ve ev işleriyle ilgilenmek için %60 çalışan yalnız bir anne olan S, ek gelirlerini zaman zaman Basel Joggeli Stadyumu’ndaki konserlerde çalışarak elde ediyor.
Gıda ve eğlence aktivitelerinde tasarruf
İki çocuklu Baselland’dan H ailesi, organik sebzeler gibi lüks harcamaların artık erişilemez bir lüks haline geldiğini vurguluyor. Geçinmek için bütçelerini dikkatlice ayarladıklarını ve genellikle geçinmek için kenardaki birikimlerine başvurmak zorunda kalıyorlar.
Üç çocuğu olan Bern’den V ailesi özellikle alkollü içki tüketiminde tasarruf yapıyor ve sinema gibi eğlence aktivitelerinden vazgeçiyor.
Eğlence davranışlarındaki değişiklikler
Üç çocuğu olan Frauenfeld’den S ailesi, artan maliyetler nedeniyle Europa Park gezilerini orman yürüyüşleriyle değiştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor.
Diğer aileler, bir çocuğu olan Bern’den H ailesi gibi, artan yaşam maliyetleri nedeniyle harcamalarını daha dikkatli düşünmek ve daha uygun alışveriş seçeneklerine yönelmek zorunda olduklarını fark ediyorlar.
Enflasyon orta sınıfı da etkiliyor
Artan yaşam maliyetleri artık sadece düşük gelirli kişiler için değil, aynı zamanda orta sınıf için de bir sorun haline geldi. İyi bir gelire sahip aileler bile artan maliyetlerle başa çıkmak için kısıtlamalar yapmak zorunda olduklarını bildiriyorlar. Bu durum, gelir skalasının alt ucundaki kişileri etkilemenin yanı sıra, finansal olarak güvende olduklarını düşünen orta sınıftaki kişileri de etkiliyor.

Bir Aile Basel’den, 1 Çocuk: Basel’de yaşayan S., tek çocuğuyla birlikte yaşayan bir anne. S., “Ani harcamalardan kaçınmak uzun zamandır alışkanlığımız” diyor. Ancak sabit giderlerin artmasıyla mücadele ediyorlar. S., maddi sıkıntıları hafifletmek için ara sıra konserlerde çalışıyor.
Bir Aile Baselland’dan, 2 Çocuk: Baselland’de yaşayan C., iki çocuğuyla birlikte yaşayan bir anne. C., “Bütçemizi sıkı bir şekilde kontrol etsek de, ay sonunda sık sık bakiye yetersiz kalıyor” diyor. Ekonomik nedenlerden dolayı, aileleri bisikletle seyahat etmeye yönlendiren C., ikinci el eşyalara yöneliyorlar.
Bir Aile Bern’den, 3 Çocuk: Bern’de yaşayan A., üç çocuğu olan bir baba. A., “Kişisel harcamalarımı kısmak zorunda kaldım” diyor. Aile, artan fiyatlar nedeniyle bazı eğlence aktivitelerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Bir Aile Frauenfeld’den, 3 Çocuk: Frauenfeld’de yaşayan S., üç çocuğu olan bir anne. S., ailenin artan yaşam maliyetlerine ayak uydurabilmek için alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiklerini söylüyor. Aile, daha uygun maliyetli aktivitelere yönelerek harcamalarını kısıtlamak zorunda kalıyor.

Bir Aile Bern’den, 1 Çocuk: Bern’de yaşayan L., bir çocuğu olan bir iş kadını. L., “Artan yaşam maliyetlerini gelirimizle birlikte hissetmek gerçekten şaşırtıcı” diyor. Artan fiyatlar, ailenin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor.
Bir Aile Zürih’ten, 2 Çocuk: Zürih’te yaşayan J., iki çocuğu olan bir baba. J., “Artan maliyetler nedeniyle daha dikkatli harcamalar yapmak zorundayız” diyor. Aile, daha uygun fiyatlı marketlerden alışveriş yaparak ve ücretsiz veya düşük maliyetli aktivitelere katılarak bütçelerini dengelemeye çalışıyor.

Bir Aile Cenevre’den, 3 Çocuk: Cenevre’de yaşayan E., üç çocuğu olan bir anne. E., “Artan yaşam maliyetlerinin gelirleri karşılamakta zorlandığını” ifade ediyor. Aile, yiyecek ve giyecek alışverişlerinde daha dikkatli olmaya çalışıyor ve lüks harcamalardan kaçınıyor.
Bir Aile Luzern’den, 1 Çocuk: Luzern’de yaşayan L., tek çocuğu olan bir baba. L., “Kira maliyetlerinin artışının aile bütçesini zorladığını” ifade ediyor. Aile, daha küçük bir daireye taşınmayı veya ev dışında daha fazla zaman geçirmeyi düşünüyor.

Gündem
İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI SRG’YE YAĞAN ŞİKAYETLERİN ODAĞINDA:

TARAFSIZLIK TARTIŞMASI
BERN – 16 Nisan 2025 – İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu’na (SRG) yapılan şikayetlerin dörtte biri, geçtiğimiz yıl Orta Doğu’daki İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yayınlarla ilgiliydi. Bu konuda hem İsrail yanlısı hem de Filistin yanlısı izleyicilerden benzer sayıda şikayet geldi.
UBI’nin (Radyo ve Televizyon Bağımsız Şikayet Kurulu) 2024 yılına ait raporuna göre, toplam 852 şikayetin yaklaşık 213’ü Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgiliydi. Özellikle İsrail’in kısmen işgal ettiği Gazze Şeridi’ndeki savaş, izleyiciler arasında büyük tartışmalara yol açtı.
Taraflar Diyaloğa Kapalıydı
SRG Deutschschweiz’in açıklamasına göre, tıpkı çatışmanın tarafları gibi, şikayette bulunan taraflar da birbirinin görüşüne kapalı ve uzlaşmaz bir tutum sergiledi. Her iki taraf da genellikle karşıt görüşe açık olmadan kendi bakış açılarını savundu. Sunulan argümanların çoğu yüzeysel kaldı ve bazı durumlarda olaylar kişisel ideolojiye uyacak şekilde çarpıtıldı.
SRF Yayınları Genel Olarak Tarafsız Bulundu
Ombudsman ofisi, İsviçre Radyo ve Televizyonu’nun (SRF) Orta Doğu ile ilgili haberlerinin büyük ölçüde tarafsız ve doğru olduğunu belirtti. Bu değerlendirme, birçok şikayetçinin aksi yöndeki iddialarına rağmen sürdürüldü.
Şikayetlerde Genel Artış
Geçtiğimiz yıl işlenen toplam 852 şikayetin %8,7’si (önceki yıl %5) Ombudsstelle tarafından tamamen veya kısmen haklı bulundu. Bu şikayetlerin çoğu video içerikler, internet yayınları ve sosyal medya kanallarıyla ilgiliydi. SRF’nin sosyal medya platformlarındaki etkinlikleri izleyiciler tarafından giderek daha fazla izleniyor. Ombudstelle “şikayet mercii” olarak bilinir. Bu makam, vatandaşların medya kuruluşlarına yönelik şikayetlerini iletebilecekleri bağımsız bir denetim birimidir.
UBI Hakkında
UBI, 1984 yılında kurulan ve İsviçre’de radyo-televizyon yayınlarıyla ilgili şikayetleri inceleyen bağımsız bir federal komisyondur. 9 gönüllü üyeden ve 3 kişilik bir sekreterlikten oluşmaktadır.
Gündem
İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.
BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.
Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon
BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.
Luzern’de Öne Çıkan Büyüme
İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.
Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler
Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.
SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi
İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.
Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.
İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.
İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:
- Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
- Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
- Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
- Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.
2041’den Sonra Ne Olacak?
BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.
Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.
Gündem
ZÜRİH’TE BİR LİTRE SU ARTIK 15 FRANKA YAKLAŞIYOR.

Zürih’teki bazı lüks barlarda su fiyatları giderek artıyor. Winterthur’da bir restoranda bir litre suya 11 Frank ödemek, şok etkisi yaratmıştı. Ancak Zürih’te durum daha da vahim: Bazı mekanlarda fiyatlar çok daha yüksek.
Zürih’te Su Fiyatları Yükseliyor
Winterthur’daki bir restoranda bir litre su 11 Frank’a satılıyor ve bu durum, birçok kişiyi kızdırmış durumda. Fakat Zürih’teki bazı lüks restoranlar, çok daha pahalı su fiyatları ile dikkat çekiyor. Örneğin, Zürih’in ünlü “Kronenhalle” restoranında 33 cl’lik Knutwiler suyu 7.50 Frank, “Dolder Bar”da ise 5 dl San Pellegrino suyu 10 Frank’a satılıyor. Zürih’in “Widder Bar”ında 3.3 dl Valser Classic suyu ise 7 Frank’a satılıyor ki bu da litre fiyatı 21 Frank’a denk geliyor.
Gelecekte 15 Frank’lık Su Fiyatları Bekleniyor
Zürih’teki gastronomi sektörü temsilcisi Nicolas Kern, yakın gelecekte su fiyatlarının 15 Frank’ı geçebileceğini belirtiyor. Birçok restoranda artık 1 litrelik şişe bulunmuyor ve genellikle daha küçük şişeler tercih ediliyor. 3.3 dl’lik şişeler toplamda 15 Frank’a kadar çıkabiliyor.
Su Fiyatlarının Arttırılmasının Nedeni
Lüks mekanlarda su fiyatlarının yüksek olmasının nedenlerinden biri, restoranların içki ve su gibi içeceklerden yüksek kar marjları elde etmesidir. Zürih’teki restoranlar, suyun küçük şişelerle sunulmasının, hem kaliteyi hem de müşteri taleplerini daha iyi karşılamak adına tercih edildiğini belirtiyor. Ancak bu, maliyetlerin artmasıyla birlikte, misafirlere yansıyan fiyatları da yükseltiyor.
Bir Yudum Su İçmek Bile Pahalılaşıyor
Birçok restoran, suyu ve diğer içecekleri restoran işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yüksek fiyatlarla sunmak zorunda kalıyor. Restoran sahipleri, yemeklerden daha fazla kar elde etmek istediklerinde, içeceklerin fiyatlarını artırmak zorunda olduklarını belirtiyor.
Bu yeni fiyatlandırma politikaları, Zürih’teki misafirlerin suya olan bakış açılarını değiştirebilir.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli